Spotify'ın karaoke modu bazı kullanıcılarda açıldı

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

Spotify'ın karaoke modu bazı kullanıcılarda açıldı

(Unsplash)
(Unsplash)

Spotify görünüşe göre bir karaoke modunu kullanıma sunuyor fakat bu şimdilik büyük ölçüde gizli tutuluyor.
The Independent'ta yer alan habere göre söz konusu mod, orijinal vokallerin sesini kısıp şarkı sözlerini göstererek karaokeyi kolaylaştırıyor ve kullanıcıların şarkılara eşlik etmelerine imkan veriyor.
Fakat en önemlisi mod, kendini kullananları değerlendiriyor gibi görünüyor. Halihazırda bu özelliğe erişimi olanlar, muhtemelen kullanıcıların şarkıya ne kadar iyi eşlik edebildiğini baz alan programın 100 üzerinden puanlama yaptığını belirtiyor.
Örneğin kullanıcılar, uygulamanın şarkıya "yüzde 80 tutarlılıkla" eşlik ettiklerini ve "şöhret olma yolunda ilerlediklerini" söylediği örnekler paylaştı.
Görünüşe göre modun kullanıma sunulması bir denemenin parçası. Bu nedenle, bazıları moda Spotify uygulamasında rastlayabilirken, diğer kullanıcılar asla erişim kazanmayabilir.
Uygulamanın güncellemesini beklemek dışında bu özelliğe erişimin bir yolu yok gibi görünüyor.
Bu durum sosyal medyada, yeni araca mümkün olan en kısa sürede erişmek isteyen kullanıcılar arasında hayal kırıklığı yarattı.

 Bazı makalelerde, aracı indirmeyi veya uygulamayı gösterecek şekilde güncellemeyi sağlayacak bir yönteme erişim sözü veriliyor. Fakat bu yazılarda, uygulamanın güncelliğinden emin olmanın ve yeni aracın gelip gelmediğini kontrol etmenin ötesinde pek tavsiye sunmuyor.
Spotify, karaoke özelliği veya kullanıma sunulması hakkında ayrıntılı bilgi vermedi. Şirket tarafından The Independent'a yapılan açıklamada, bu özelliğin daha geniş çaplı kullanıma esasen hiçbir zaman açılmayabileceğine işaret edildi.
Şirket sözcüsü, "Spotify'da, kullanıcı deneyimimizi geliştirmek için rutin olarak bir dizi test yaparız. Bunlardan bazıları nihayetinde daha geniş kullanıcı deneyimimizin önünü açarken, diğerleri sadece önemli öğrenimler işlevi görüyor. Şu anda gelecek planlarına dair paylaşacak başka haberimiz yok" dedi.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research