Mukteda es-Sadr, Irak cumhurbaşkanlığı yarışında Berhem Salih kartını yaktı mı?

KYB ve KDP cumhurbaşkanı adayı üzerinde uzlaşı sağlayamadı. 2018 senaryosunun tekrarlanabileceğine dair işaretler var.

Daha önce Mukteda es-Sadr ile Cumhurbaşkanı Berhem Salih arasında gerçekleşen bir görüşme (Mukteda es-Sadr’ın ofisi)
Daha önce Mukteda es-Sadr ile Cumhurbaşkanı Berhem Salih arasında gerçekleşen bir görüşme (Mukteda es-Sadr’ın ofisi)
TT

Mukteda es-Sadr, Irak cumhurbaşkanlığı yarışında Berhem Salih kartını yaktı mı?

Daha önce Mukteda es-Sadr ile Cumhurbaşkanı Berhem Salih arasında gerçekleşen bir görüşme (Mukteda es-Sadr’ın ofisi)
Daha önce Mukteda es-Sadr ile Cumhurbaşkanı Berhem Salih arasında gerçekleşen bir görüşme (Mukteda es-Sadr’ın ofisi)

Muayyid et-Turfi
Irak’ta cumhurbaşkanı seçimi yeniden gündeme geldi. Meclis aylardır cumhurbaşkanı seçimi ve hükümet kurma gündemlerinde ilerleme kaydedemiyor. Zira cumhurbaşkanı seçimi için Ocak ve Şubat’ta Meclis’te düzenlenen oturumlarda toplantı yeter sayısına ulaşılamadığı için oylamaya geçilemedi. Yeter sayısına ulaşılamamasının sebebi, Şii Koordinasyon Çerçevesi ve müttefiki Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) söz konusu oturumları boykot etmesiydi. Meclis’te üçte bir çoğunluğu elinde tutan Koordinasyon Çerçevesi, cumhurbaşkanı seçim oturumunun düzenlenmesini engellediği için ‘engelleyici üçte bir’ ismini aldı.
Irak Anayasası cumhurbaşkanı seçim oturumuna başlanması için Meclis üyelerinin üçte ikisinin yani 220 milletvekilinin oturuma katılmasını şart koşuyor. Federal Mahkeme’nin, Şubat’ta açıkladığı içtihadında bu şarta vurgu yapması, siyasi süreci işlemez hale getirdi.

Sadr, Cumhurbaşkanı Salih’i hedef aldı
Değerlendirmeler, Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in yeniden seçilebileceği yönündeydi. Nitekim Salih, kendi partisi olan KYB’nin yanı sıra Koordinasyon Çerçevesi, bazı Sünni ve bağımsız milletvekilleri tarafından destekleniyor. Ancak Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın Twitter hesabından yaptığı paylaşım dengeleri tersine çevirdi.
Mukteda es-Sadr, paylaşımında, İsrail ile normalleşmeyi suç sayan yasayı onaylamadığını belirterek, Salih’in görevden alınması, bir kez daha seçilmemesi ve yerine milli bir şahsiyetin getirilmesi çağrısında bulundu. Sadr’ın bu çıkışı, Koordinasyon Çerçevesi ve müttefiklerini Salih’i seçme konusunda büyük bir çıkmazla karşı karşıya bıraktı. Sadr’ın dile getirdiği argüman, Koordinasyon Çerçevesi’nin kendi tabanını konsolide etmek için kullandığı argümanların başında geliyor.
Sadr “Sözde Irak Cumhurbaşkanı’nın İsrail ile normalleşmeyi suç sayan yasayı imzalamayı reddetmesi oldukça yüz kızartıcı. Halkın normalleşmeden yana olan ve milli olmayan aksine Batı’ya veya Doğu’ya boyun eğen bir cumhurbaşkanına sahip olması utanç verici. Ben, Allah’ın huzurunda ve Irak halkının önünde onun suçundan beriyim. Daha önce ve daha sonraları (Salih’in) cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesinden üzüntü duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı, Sadr’ın açıklamasına hemen yanıt verdi. Cumhurbaşkanlığı resmî sitesinde dün yayınlanan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Salih’in söz konusu yasanın Meclis’ten gönderildiği şekliyle ve üzerinde herhangi bir düzeltme yapmadan ele alınması talimatı verdiğini belirtti. Yasanın 20 Haziran 2022’de resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğine işaret edilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Salih’in, Filistin meselesini, Filistin halkının meşru haklarını elde etmesi ve vatanını Siyonist oluşumdan kurtarmasını destekleme konusunda kararlı bir duruş sergilediği ifade edildi. Açıklamada, Cumhurbaşkanı Salih’in Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları sırasında ulusal ve uluslararası platformlarda bu hususu defalarca tekrarladığı vurgulandı.
Meclis, Mayıs’ta İsrail ile normalleşmeyi suç sayan yasa tasarısını Mukteda es-Sadr’ın baskı ve ısrarlarıyla kabul etti. Meclis’in oybirliğiyle onayladığı yasa, Tel Aviv ile işbirliği yapanların yasal takibata uğramasını öngörüyor. Yasa ayrıca Iraklı vatandaşların İçişleri Bakanlığı’nın onayıyla Kudüs’e dini ziyaretler gerçekleştirmesini veya Yahudilerin de aynı şekilde Iraklı makamların onayıyla Irak’taki dini mekanları ziyaret etmesine izin veriyor.
Siyasi çevrelerin çoğu desteklese de Irak, İsrail ile herhangi bir şekilde ilişki kurulmasını reddediyor. Sadr yasa tasarısının Meclis’ten geçmesinin ardından o dönem destekçilerine sokağa çıkarak bunu kutlama çağrısında bulunmuştu.
Siyasi analist Ali el-Bider, Sadr’ın, Cumhurbaşkanı Salih’in yeniden cumhurbaşkanı seçilme kartını yaktığını söyledi. Bider, “Sadr, önümüzdeki süreçte memnun olmadığı veya Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki gruplara yakın olan her figüre bu ilkeye göre muamele edecek gibi görünüyor” dedi.

Sadr, Koordinasyon Çerçevesi’ni çıkmaza itti
Siyasi araştırmacı ve akademisyen İsam el-Feyli, Sadr’ın paylaşımının, Salih’in yeniden cumhurbaşkanı olma şansını ortadan kaldırdığını ve Koordinasyon Çerçevesi’ni çıkmaza ittiğini söyledi.
Feyli, “Sadr’ın tweet’i amaçsız değildi. Aksine bu tweet, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile KYB’nin kendi adaylarıyla cumhurbaşkanı seçimine katılacağının sızdırılmasının ardından geldi. Tweet, Salih’e ‘evet’ oyu vermek isteyen Koordinasyon Çerçevesi’ni çıkmaza itecek. Zira Koordinasyon Çerçevesi İsrail ile barışı defalarca kez reddetti” diye konuştu.
Sadr’ın Koordinasyon Çerçevesi gruplarını sınava tabi tuttuğunu belirten Feyli, Koordinasyon Çerçevesi’nin yapacağı tercihlerle İsrail konusundaki tutumunda dürüst olup olmadığını yoksa bunu sadece dönemsel bir slogan olarak mı kullandığını göstereceğini kaydetti.
Koordinasyon Çerçevesi’nin Erbil ve diğer siyasi grupları İsrail ile ilişki kurmakla suçladığını hatırlatan Feyli, Salih’in cumhurbaşkanı seçilme ihtimalinin artık zayıfladığını, Salih’in yerine üzerinde uzlaşma sağlanacak başka bir aday belirlenebileceğini dile getirdi. Feyli, Mukteda es-Sadr’ın siyaset sahnesinde olmamasına rağmen tüm bu ihtimallerin Sadr’ın zaferi olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Anlaşmazlık sürüyor
KDP Milletvekili Şerif Süleyman, yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı adayı konusunda KYB ile anlaşmaya varamadıklarını bildirdi. Süleyman, “KYB ile cumhurbaşkanı adayı konusundaki diyalog ve tartışmalar sürüyor. Şimdiye kadar çözüm aşamasına veya cumhurbaşkanı makamıyla ilgili anlaşmaya varamadık” dedi.
Süleyman, “Son senaryo, her iki partinin kendi adaylarıyla seçime gitmesi. Nihai karar Irak Meclisi’nin olacak” ifadesini kullandı.
Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, daha önceki bir açıklamasında, şu ana kadar cumhurbaşkanının seçilmemesini anayasa ihlali olarak nitelendirdi.
Zeydan, Irak’ın yarı resmî gazetesi es-Sabah’a verdiği röportajda, “Bir dizi anayasal ihlaller yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bu ihlallerin en önemlisi Anayasa’nın yeni cumhurbaşkanı seçimi için belirlediği sürenin aşılmasıdır. Bazıları medyada görünmek ve gündeme gelmek için Federal Mahkeme’ye başvurmayı bir yol haline getirdi. Zira bu kimseler Mahkeme’nin yetki alanına girmese bile her türlü karara veya kanuna itiraz için Mahkeme’ye itiraz ediyor” diye konuştu.

Salih’in şansı yüksek
Fakat KYB, Sadr’ın sert eleştirilere rağmen, adayı Berhem Salih’in cumhurbaşkanı seçilme şansının hâlâ yüksek olduğu görüşünde. KYB yöneticilerinden Mahmud Hoşnaw, KYB’nin cumhurbaşkanı adayı Berhem Salih’in şansının yüksek olduğunu ancak KDP ve KYB’nin uzlaşamaması halinde Meclis’in cumhurbaşkanı seçim oylamasına itiraz etmeyeceklerini kaydetti.
Hoşnaw, “KYB, KDP ile anlaşmaya varmayı ve aralarındaki uzlaşının Berhem Salih’in yeniden cumhurbaşkanı seçilmesiyle sonuçlanmasını ümit ediyor. KYB, KDP’nin kendi adayıyla seçime katılmasına ve Meclis’in bu meseleyi oylamayla çözmesine itiraz etmiyor. Büyük olasılıkla oylamada KYB’nin adayı Berhem Salih seçilecek” dedi.
KDP ve KYB arasındaki müzakerelere değinen Hoşnaw, “KYB’nin siyasi dengelere dayalı birçok anlaşması var. KYB güçlü muktedir bir hükümet ve güçlü ortaklıklar istiyor. Umarız büyük olumlu sonuçlar elde ederiz. Federal Mahkeme’nin, yeni cumhurbaşkanı seçilene kadar Cumhurbaşkanı’na çalışmalarına devam etmesi kararını vermesinden dolayı Irak’ta Anayasa ihlali yok” diye konuştu.

2018 senaryosu
Irak Kürdistan Adalet Toplumu Partisi Milletvekili Hacı Ahmed, cumhurbaşkanı seçimi konusunda 2018 senaryosunun tekrarlanacağını söyledi. Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre Ahmed, “KDP ve KYB cumhurbaşkanı seçimi meselesinin çözümünde olumlu sonuçlara ulaşamadı. Bu nedenle en çok oyu toplayanın koltuğu kazanmasını bekliyorum” dedi.
Ahmed, “Her iki taraf adayına destek toplamak için görüşmeler yürütüyor. Bu sebeple 2018’deki cumhurbaşkanı seçim senaryosunun tekrarlanacağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığını Berhem Salih’in, Başbakanlığı da Mustafa el-Kazımi’nin alacağı kanaatindeyim” diye konuştu.
KDP ve KYB 2018’de cumhurbaşkanı seçim oturumuna kendi adaylarıyla girmişti. O dönem KDP, şu anki Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’i, KYB de mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih’i aday göstermişti. Salih Meclis’te oy çokluğuyla seçimi kazanmıştı.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe