Papua Yeni Gine'de bulunan dev fosilin farklı bir kanguru türüne ait olduğu saptandı

Fotoğraf: Flinders Üniversitesi
Fotoğraf: Flinders Üniversitesi
TT

Papua Yeni Gine'de bulunan dev fosilin farklı bir kanguru türüne ait olduğu saptandı

Fotoğraf: Flinders Üniversitesi
Fotoğraf: Flinders Üniversitesi

Avustralya'da yürütülen bir araştırma, 1983'te bulunan dev fosilin yeniden incelenmesi sonucunda 50 bin yıl önce sadece Papua Yeni Gine'de yaşadığı düşünülen farklı bir kanguru türüne ait olduğu ortaya çıktı.
Mail Online'da yer alan habere göre, Avustralya'daki Flinders Üniversitesi'nden araştırmacılar, "Nombe Nombe" adını verdikleri kanguru türünün, bodur ve kaslı bir vücuda sahip olduğunu kaydetti.
Araştırma, yeni türün Avustralya'da yaşayanların aksine sadece Papua Yeni Gine'de bulunan benzersiz bir kanguru türüne ait olduğunu ortaya çıkardı.
Fosilin çenesini incelemek için 3D görüntülerin kullanıldığı araştırmada, "Nombe Nombe" adlı türün güçlü çiğneme kasları sayesinde ağaçlar ve çalıların sert yapraklarını yiyebildiği aktarıldı.
Türün milyonlarca yıl önce Avustralya'dan Yeni Gine'ye geçerek zaman içerisinde yeni yaşam alanına uyum sağlayarak değişim gösterdiğine inanılıyor.
İlk olarak 1983'te tanımlanan dev kanguru fosilinin yaklaşık 50 bin yıl önceye ait olduğu düşünülüyor.
Fosil, Papua Yeni Gine'nin Chimbu eyaletindeki Nombe Rockshelter adlı geçmişte yağmur ormanlarıyla kaplı olduğu düşünülen bölgede bulunmuştu.



Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
TT

Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)

Batılı ülkelerdeki büyük firmalar, Çin üretimi yapay zeka modellerini kullanmaya yöneliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde, Amazon Web Services, Microsoft ve Google gibi Amerikan devlerinin, müşterilerine DeepSeek’i bir seçenek olarak sunmaya başladığını yazıyor.

Bu durumun, ABD hükümetinin veri güvenliği nedeniyle Çinli DeepSeek firmasının bazı uygulamalarını devlet cihazlarında yasaklamasına rağmen gerçekleştiğine işaret ediliyor.

Analiz firması Sensor Tower’ın verilerine göre, ABD’li OpenAI firmasının ürettiği ChatGPT en popüler yapay zeka destekli sohbet botu olma özelliğini koruyor. Küresel çapta uygulamanın 910 milyon kez indirildiği belirtiliyor. Çinli mühendislerin tasarladığı DeepSeek ise 125 milyon kez indirildi.

Harvard Üniversitesi’nin haziranda yayımladığı bir çalışmada, Çin’in yapay zekada öne çıkmasını sağlayan iki temel unsurun veri zenginliği ve insan sermayesi olduğu belirtilmişti.

WSJ’nin analizine göre de Amerikan şirketleri daha çok “yapay genel zeka” (AGI) gibi devrimsel ilerlemelere yoğunlaşırken, Çinli firmalar pratik uygulamalarla günlük sorunları çözmeye odaklanıyor. Çinli şirketler aynı zamanda modellerini açık kaynak olarak sunuyor. Bu sayede kullanıcılar modelleri kendi ihtiyaçlarına göre uyarlayabiliyor.

Alibaba’nın “Qwen” adlı açık kaynak modelinin dünya genelinde 100 binden fazla türevi geliştirildi. Haberde, Japonya Ekonomi Bakanlığı için özel yazılımlar geliştiren Tokyo merkezli Abeja şirketinin Google ve Meta yerine Qwen’i tercih ettiğine dikkat çekiliyor.

DeepSeek, diğer yapay zeka şirketlerine kıyasla düşük maliyetle ve az sayıda çip kullanarak geliştirdiği açık kaynaklı yeni modeli DeepSeek-R1'i, 20 Ocak'ta piyasaya sürmüştü. ABD’li şirketlerle yarışan modelleri daha ucuza geliştirip sattığını öne süren DeepSeek, Nvidia'dan Microsoft'a kadar teknoloji devlerinin yüzlerce milyar dolar değer kaybetmesine neden olmuştu.

Batılı ülkeler, DeepSeek’in siber güvenliği ihlal ettiğini ve verilerin Pekin yönetimiyle paylaşılmasını sağladığını öne sürmüş, firmaysa iddiaları yalanlamıştı.

Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi, DeepSeek’in diğer yapay zeka modellerine göre daha iyi veri güvenliği sağladığını savunuyor. Üniversite yetkililerinden Tarık Surtee, “Açık kaynaklı olması ve çevrimdışı kullanılabilmesi, verilerimizi koruyor” diyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, RT