Eski Beyaz Saray çalışanı Kongre baskını sırasında yaşananları anlattı

Eski Beyaz Saray çalışanı Cassidy Hutchinson, ifade vermeden önce yemin ediyor (AFP)
Eski Beyaz Saray çalışanı Cassidy Hutchinson, ifade vermeden önce yemin ediyor (AFP)
TT

Eski Beyaz Saray çalışanı Kongre baskını sırasında yaşananları anlattı

Eski Beyaz Saray çalışanı Cassidy Hutchinson, ifade vermeden önce yemin ediyor (AFP)
Eski Beyaz Saray çalışanı Cassidy Hutchinson, ifade vermeden önce yemin ediyor (AFP)

Kongre baskını ile ilgili yapılan duruşmayı izleyenler, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yakın çevresinde bulunan eski Beyaz Saray çalışanı Cassidy Hutchinson’un ayrıntılarla dolu şoke edici ifadesini dinlerken nefeslerini tuttular.
Kongre baskınını araştıran komitenin ‘elde ettiği yeni bilgileri’ incelemek için düzenlediği sürpriz bir duruşmada ifade veren Hutchinson, 6 Ocak'a zemin hazırlayan süreçten baskın gününe kadar olan zaman diliminde Oval Ofis'te yaşananları ayrıntılı bir şekilde anlattı. Hutchinson Trump’ın Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Mark Meadows'un en iyi danışmanlarından biriydi. O dönemde gerçekleşen birçok sohbete ve gerçeklere tanık olmuştu.
Hutchinson’un anlattıkları arasında en çarpıcı olan şey, ‘6 Ocak’ta Trump’ın destekçilerine protesto için Kongre binasına gitmelerinden önce konuşma yaptığı sırada Hutchinson kendisine eşlik ederken yaşanan bir olaydı.
Hutchinson’un, Trump'ın konuşmasını bitirdikten sonra The Beast (Canavar) olarak bilinen makam aracına bindiğini ve destekçileriyle birlikte Kongre binasına gitmek istediğini söyledi. Gizli Servis ajanı Robert Engel güvenlik gerekçesiyle bu talebi reddedince, Trump’ın aracın yönünü değiştirmek için hızla direksiyona atıldığını söyledi. Engel duruma müdahale etmeye çalıştığında, Trump’ın Engel’in boynunu sıkıca kavradığını belirtti.
Dinleyenlerin nefesini kesen bu olay, eski başkanın hikayesinden farklı bir tablo sunuyor. Dolayısıyla Trump, hiç vakit kaybetmeden bu anlatılanları reddetti ve Hutchinson'un güvenilirliğinin şüpheli olduğunu ima etti. Arabanın direksiyonuna atıldığı yönündeki suçlamaları yapan Hutchinson için ‘hasta ve yalancı’ dedi. ‘Truth Social’ adlı platformunda yaptığı açıklamanın devamında “Cassidy Hutchinson'un kim olduğunu pek bilmiyorum ve onun hakkında olumsuz şeyler duydum” ifadelerini kullandı.
ABD eski Başkanı, Hutchinson’un başka bir ifadesini daha yalanladı. Hutchinson’un verdiği ifadeye göre Trump konuşmasını dinlemek için toplanan kalabalığın sayısının az olmasından rahatsız olduğunu belirtti ve daha fazla destekçisinin çevresini saran güvenlik bölgesine girmesine izin verilmesini istedi. Gizli Servis yetkilileri Trump’a güvenlik bölgesi dışındaki destekçilerinin silah taşıdığını söylediğinde, Trump onlara şöyle dedi:
“Silahları olması umurumda değil. Beni incitmek için burada değiller. Kontrol noktalarını kaldırın. Bırakın insanlar içeriye girsinler; Buradan (Kongre binası) gidebilirler…”
Bu, Trump’ın, destekçilerinin silahları ile donanmış bir şekilde dönemin Başkan Yardımcısı Mike Pence'nin huzurunda Kongre üyelerinin seçim sonuçlarını resmen onayladıkları yasama binasına gideceğini bildiğini gösteren tehlikeli bir iddia.
Hutchinson’un ifadesinde en göze çarpan iddialardan biri, Beyaz Saray avukatı Pat Cipollone'nin Trump'ın 6 Ocak'ta Kongre’ye gitme çabalarına karşı çıkarak “Bunu yaparsak aklınıza gelebilecek her suçtan yargılanacağız…” şeklinde uyarıda bulunmasıydı. Bu, o günkü olayların ne kadar kötü olduğunu gösteren açık bir uyarı niteliğinde. Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçi liderlere yakın olan eski danışman Hutchinson, Trump'ın avukatı Rudy Giuliani'nin 2 Ocak'ta Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Mark Meadows ile Beyaz Saray’da görüştükten sonra kendisine şunları söylediğini belirtti:
“6 Ocak'ta Kongre binasına gidiyoruz ve bu harika olacak…”
Komitenin sunduğu kanıtlar arasında, tanıklık yapacak bazı kişilere eski başkanın ekibi tarafından gönderilmiş soruşturmalarda işbirliği yapmamaları yönünde üstü kapalı tehditlerin olduğu mesajlarda vardı. Bir mesajda “O (Trump) seni düşündüğünü sana söylememi istiyor. Senin sadık olduğunu ve tanıklık yaptığında doğru olanı yapacağını biliyor” ifadeleri geçiyor. Demokrat Temsilci Jamie Raskin duruşmadan sonra şunları söyledi:
“Tanıkları manipüle etmek suçtur. Bu bir nevi adalete engel olmaktır. Komite buna izin vermeyecek.”
Yaşanan bu gelişmeler, Trump’ın baskın olaylarındaki rolü nedeniyle suçlanmasına yönelik çağrıların artmasıyla birlikte geliyor. Adalet Bakanı hala bu konuda bir karar almış değil.



Japonya’da pirinç krizi: Çeyrek yüzyıl sonra Güney Kore’den ithalat başladı

Tokyo yönetiminin pirinç fiyatlarını düşürme çabaları henüz sonuç vermedi (Reuters)
Tokyo yönetiminin pirinç fiyatlarını düşürme çabaları henüz sonuç vermedi (Reuters)
TT

Japonya’da pirinç krizi: Çeyrek yüzyıl sonra Güney Kore’den ithalat başladı

Tokyo yönetiminin pirinç fiyatlarını düşürme çabaları henüz sonuç vermedi (Reuters)
Tokyo yönetiminin pirinç fiyatlarını düşürme çabaları henüz sonuç vermedi (Reuters)

Japonya, 26 yıl sonra ilk kez Güney Kore'den pirinç ithal etmeye başladı. 

Japonya’nın kamu yayıncısı NHK’nın aktardığına göre Tokyo yönetimi, geçen ay Güney Kore’den pirinç satın aldı. Japonya böylelikle 1999’dan beri ilk kez Güney Kore’den pirinç ithal etmiş oldu. 

Ülkede yetiştirilen pirincin fiyatı geçen yıldan bu yana iki kattan fazla artarak, ithalata uygulanan ağır gümrük vergilerine rağmen daha ucuz yabancı tahıla talebi yükseltti.

Japonya yönetiminin yaklaşık iki ton pirinç ithal ettiği, bunun 20 tona kadar çıkabileceği belirtiliyor. 

Guardian, dünyanın en büyük 4. ekonomisine sahip Asya ülkesindeki pirinç krizinin, ABD’li üreticilere fırsat sağlayabileceğine de dikkat çekiyor. 

Tokyo'da bir restoran işleten Arata Hirano, geçen yıl yerli tahılda yaşanan kıtlık nedeniyle fiyatlar yükselince Amerikan pirincine geçiş yaptığını söylüyor. Hirano, Kaliforniya’dan aldığı pirincin fiyatının geçen yazdan bu yana iki katına çıktığını, buna rağmen yerli pirinçten daha ucuz olduğunu belirtiyor. 

Japonya yönetimi, fiyatları düşürmek için pirinç rezervlerinin 5'te birinden fazlasını satışa çıkaracağını şubatta duyurmuştu.

210 bin ton pirincin ilk partisi, bu ay süpermarketlerde satışa sunuldu.  

Kötü hava koşulları, sıcak dalgaları, tayfun ve deprem tehditleri nedeniyle halkın panik alımı yaptığı ülkede 60 kiloluk pirinç çuvalının fiyatı geçen yıl 160 doları gördü. Bu, iki sene öncesine göre yüzde 55'lik artış anlamına geliyor. 

1993 yazının beklenmedik derecede soğuk geçmesi üzerine hasat rakamları düşmüş ve pirinç ithalatı yapılmak zorunda kalınmıştı. Bu nedenle Japonya'da 1995'ten beri pirinç stoklanıyor. 

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni gümrük vergileri dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Japonya'da da endişe yarattı. Washington yönetiminin tarifelerine göre Japonya’ya yüzde 24’lük gümrük vergisi uygulanıyor. 

Japonya Ekonomi Bakanı Ryosei Akazawa, 16 Nisan’da yaptığı ABD ziyaretinde Trump yönetiminden yetkililerle buluşmuştu. Amerikalı müzakereciler, Tokyo yönetiminin otomobil ve pirinç satışı gibi alanlarda piyasada bariyer uyguladığını savunmuş, bu ürünlerin ABD’ye satışını artırmasını istemişti. 

Reuters’ın aktardığına göre Japonya Başbakanı İşiba Şigeru, pirinç satışlarıyla ilgili düzenlemeye giderek Trump’ın gümrük vergisi tarifelerini hafifletmesini sağlamayı hedefliyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters