Dünyanın en renkli kuşu belirlendi

"Onlara 'dağ mücevherleri', veya 'safir' gibi sıfatlar veriyoruz"

Latince adı Trochilidae olan sinek kuşları Amerika kıtasına özgü (Nature)
Latince adı Trochilidae olan sinek kuşları Amerika kıtasına özgü (Nature)
TT

Dünyanın en renkli kuşu belirlendi

Latince adı Trochilidae olan sinek kuşları Amerika kıtasına özgü (Nature)
Latince adı Trochilidae olan sinek kuşları Amerika kıtasına özgü (Nature)

ABD’deki Arizona Üniversitesi ve Yale Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, kuşların tüylerindeki renk aralıklarını inceledi.
Hakemli bilimsel dergi Nature’da yayımlanan araştırmada sinekkuşlarının tüylerindeki renk aralığının, diğer tüm kuş türlerinin toplam renk çeşitliliğini aştığını ortaya koydu.
116 sinekkuşu türünü inceleyen araştırmacılar, bunların tüylerindeki mikroskobik yapılar tarafından üretilen yanar döner renklere odaklandı.
Bulgulara göre bu tüyler, tıpkı su yüzeyindeki ince bir yağ tabakasında olduğu gibi geçici renklerden oluşan bir gökkuşağı meydana getiriyor.
Çalışmanın baş yazarı Gabriela Venable, "Onlara 'dağ mücevherleri', veya 'safir' gibi sıfatlar veriyoruz. Çocukken beni onlara çeken şeylerden biri de renklilikleriydi" ifadelerini kullandı.
Çalışmanın tamamlandığı sırada Yale Üniversitesi'nde ekoloji ve evrimsel biyoloji alanında lisans öğrencisi olan Venable, Forbes’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bitirme tezim için sinek kuşlarını incelemek istediğimi biliyordum, bu yüzden danışmanım Dr. Richard Prum'dan bu kuşlar hakkında çalışılacak ilginç bir konu tavsiyesi istedim."
Araştırmada Profesör Prum'un rehberliğindeki ekip, Yale Peabody Müzesi ve Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nde 114 farklı sinekkuşu türüne ait deri örneklerini ve 1600’den fazla tüy parçasını inceledi.
Çalışmada kullanılan örnekler, yaşayan tüm sinekkuşu türlerinin yaklaşık yüzde 33'ünü ve tüm sinek kuşu cinslerinin yüzde 60'ını içeriyordu.
Renk ölçümlerinin yapıldığı örnekler, kuşların sırt, kuyruk, kanat, göbek ve boğaz bölgelerinden alınmıştı.
Söz konusu ölçümler daha sonra penguenler, ispinozlar ve papağanları içeren 111 diğer kuş türünün 965 tüy parçasını içeren veri setiyle karşılaştırıldı.
Prof. Dr. Prum, "Çalışmalarımın çoğu müze tabanlı, onlarsız araştırma yapmanın ne anlama geldiğini düşünmek benim için zor!" diye konuştu:
"Ancak müzeler, yaşamın önemliliği ve çeşitliliği konusundaki anlayışımıza kritik ve sürekli bir katkı sağlıyor."
Independent Türkçe, Forbes, New Scientist



Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
TT

Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)

Oscar ödüllü unutulmaz film Cennet Sineması'yla (Nuovo Cinema Paradiso) sinema tarihine geçen Giuseppe Tornatore, Şanghay Uluslararası Film Festivali'nde verdiği ustalık sınıfında, başyapıtının ardındaki uzun ve sabırlı yaratım sürecini anlattı.

"İlk filmim Il Camorrista'yı, yani mafya üzerine yaptığım yapımı çekerken bile Cennet Sineması'nın senaryosu zihnimde demleniyordu" diyen Tornatore, senaryoyu kaleme almadan önce tam 11 yıl boyunca "sadece düşündüğünü" açıkladı.

2,5 ayda bitirmiş

69 yaşındaki İtalyan yönetmen, yıllar süren bu içsel hazırlığın ardından kaleme aldığı senaryonun ise yalnızca 2,5 ayda tamamlandığını söyledi:

Bu hikayeyi 11 yıl boyunca düşündüm. Yazmaya başladığımda zaten kafamda bitmiş gibiydi.

Festivalde 1988 yapımı Cennet Sineması gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide Tornatore, kendi çocukluk anılarından yola çıkarak sinema ve hikaye anlatımına dair düşüncelerini paylaştı. Sicilya'da geçen çocukluğuna dair şu sözleri söyledi:

6-7 yaşlarındaydım, devasa yakın planları ilk kez perdede gördüğümde hep 'Bu insanlar nereden geliyor?' diye düşünürdüm. Ara olup da ışıklar açıldığında hepsi bir anda kaybolurdu. 'Nereden geliyorlar, nereye gidiyorlar?' diye kendime sorup dururdum.

"Kurgu çok önemli bir iş"

Bu merak onu yerel sinema salonundaki makinistle arkadaş olmaya götürmüş. O makinistten hem teknik bilgileri hem de fotoğrafçılığı öğrenmiş.

14 yaşına geldiğinde ise hem okula devam etmiş hem de sinema salonunda projeksiyon görevlisi olarak çalışmaya başlamış.

"Film şeritlerine bakarak kurgu yapmayı öğrendim. Kurgu çok önemli bir iştir" diyen Tornatore, genç sinemacılara da şu tavsiyede bulundu:

Sadece bir alanda uzmanlaşmayın. Özellikle kurguyu öğrenin. Çünkü sinemada kurgu çok ama çok önemlidir.

Halen çoğu filminin kurgusunu kendisi yapmaya devam eden Tornatore, bu süreci yaratıcılığının vazgeçilmez bir parçası olarak görüyor.

27. Şanghay Uluslararası Film Festivali'nin Altın Kadeh Ödülleri'nde jüri başkanlığı görevini üstlenen Tornatore, Çinli genç yönetmenleri ve onların anlatı biçimlerini keşfetmek için sabırsızlandığını söylemişti.

Xinhua'ya verdiği röportajda, 1900 Efsanesi'nin (La Leggenda del Pianista Sull'Oceano) Çince afişini göstererek, filmin Çin'de iki kez vizyona girdiğini ve büyük ilgi gördüğünü hatırlatmıştı:

Çinli izleyicilerin filmlerimi sevmesinden büyük mutluluk duyuyorum.

Tornatore, Şüpheli (Una pura formalità), En İyi Teklif (La migliore offerta) ve Malena gibi filmlerle de tanınıyor.

Independent Türkçe, Variety, Xinhua