Özbekistan’da protestoların yapıldığı Karakalpakistan’da 1 ay OHAL ilan edildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Özbekistan’da protestoların yapıldığı Karakalpakistan’da 1 ay OHAL ilan edildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Özbekistan’da, protestoların yapıldığı Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti’nde 2 Ağustos'a kadar olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi.
Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tarafından imzalanan kararnameyle, Özbekistan anayasasında Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti’nin statüsüyle ilgili maddelerin değiştirileceğine ilişkin bazı tekliflerin gündeme gelmesinin ardından protesto gösterilerinin düzenlendiği Karakalpakistan'da 2 Ağustos’a kadar OHAL ilan edildi.
Kararnamede, OHAL kararının vatandaşların güvenliğini sağlamak, hak ve özgürlüklerini korumak, kanunlara riayet etmek ve düzeni sağlamak amacıyla alındığı kaydedildi.
Buna göre Karakalpakistan genelinde saat 21.00’den 07.00'ye kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacak.
OHAL kapsamında bir ay boyunca bölgede önemli bina ve yapıların koruması güçlendirilecek, araçlar dahil vatandaşların hareket özgürlüğüne kısıtlama getirilecek, vatandaşlara kimlik kontrolleri yapılacak, Karakalpakistan'a giriş ve çıkışlar kısıtlanacak, spor ve eğlence dahil toplu etkinlikler yapılmayacak.
Kararnameyle ayrıca Karakalpakistan Olağanüstü Hal Komisyonu Başkanlığı oluşturuldu ve başkanlığa Özbekistan Milli Muhafızlar Birliği Komutanı Rustam Corayev tayin edildi.
Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, bugün protesto gösterilerinin düzenlendiği Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti'nin merkezi Nukus şehrine giderek, bölgenin önde gelenleriyle görüştü.
Mirziyoyev, burada yaptığı konuşmada, halkın görüşlerini dikkate alarak, Karakalpakistan’ın statüsüyle ilgili anayasa maddelerinin değiştirilmeyeceğini söyledi.
Özbekistan'da son dönemde ülke anayasasında Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti’nin statüsüyle ilgili maddelerin değiştirilmesi için bazı teklifler kamuoyunda tartışılmaya başlanmıştı.
Dün, Özbekistan İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Nukus şehrinde, ülke anayasasında yapılması öngörülen değişiklikleri "yanlış yorumlayan" bir grup vatandaşın gösteri düzenlediği bildirilmişti.



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.