Ahtapot gizemi: Bir balıkçı "24 saatte 150 ahtapot yakaladım" dedi

Cornwalllu balıkçı, her yıl yakaladığı bir veya iki ahtapota kıyasla, bir günde 150 ahtapot yakaladığını bildirdi

Haziran 2022'de Lizard Yarımadası'nda görülen bir bayağı ahtapot (Shannon Moran)
Haziran 2022'de Lizard Yarımadası'nda görülen bir bayağı ahtapot (Shannon Moran)
TT

Ahtapot gizemi: Bir balıkçı "24 saatte 150 ahtapot yakaladım" dedi

Haziran 2022'de Lizard Yarımadası'nda görülen bir bayağı ahtapot (Shannon Moran)
Haziran 2022'de Lizard Yarımadası'nda görülen bir bayağı ahtapot (Shannon Moran)

The Independent'ta yer alan habere göre Birleşik Krallık'taki Cornwall'un güney kıyısında balıkçılar, dalgıçlar ve şnorkelle yüzenler, ahtapot sayısında bir fırlama gördüklerini bildirdi. Söz konusu durum çevrecileri bunun nadir görülen bir nüfus patlamasının kanıtı olabileceğini söylemeye sevk etti.
Cornwall Yaban Hayatı Vakfı'na göre dalgıçlar Cornwall sularında, özellikle de Lizard Yarımadası etrafındaki bayağı ahtapot sayısında artış olduğunu bildirdi.
Aynı zamanda yerel balıkçılar ıstakoz ve mürekkepbalığı tuzaklarında çok sayıda ahtapot yakaladıklarını söylerken, Mevagissey'den bir balıkçı yılda genellikle bir veya iki kereye kıyasla bir günde 150 ahtapot yakaladığını bildirdi.

Bayağı ahtapotun büyük gövdesi (Shannon Moran)
Cornwall Vahşi Yaşam Vakfı'ndan bir deniz koruma yetkilisi Matt Slater, görülmeleri duyurduğu açıklamasında, "Dalgıçlarımızdan mesajlar almaya başladığımda gerçekten heyecanlandım. Sadece bu çarpıcı hayvanların görülmeleri çok nadir ve seyrek olduğu için değil, aynı zamanda birkaç ahtapotu tek dalışta gördükleri için" dedi.
"Okyanuslarımızdaki en zeki hayvanlardan biri olan ahtapotlar inanılmaz ve alışılmışın dışında canlılar. Yerel sularımızda bir nüfus patlamasına tanıklık etmek inanılmaz olur" diye ekledi.
Bayağı ahtapot Birleşik Krallık sularında nadiren bulunur ve vakıf tarafından sadece yılda ortalama iki kez kaydedilir. Poşet gibi yumuşak bir vücuda ve sıra sıra vantuzları olan sekiz uzun kola sahip, son derece zeki canlılardır. Vahşi Yaşam Vakfı'na göre genellikle yengeçlerle beslenirler ve tespit edilmemek adına çevreleriyle daha uyumlu hale gelmek için renk değiştirebilirler.
Vakfa göre ahtapotlarda nüfus patlaması nadir görülse de duyulmamış değildir. İngiltere'deki son patlama, ahtapotların Lands End'den Sussex'e kadar güney sahili boyunca görüldüğü 1948'de yaşandı.
Vakıf, ondan önce kaydedilen son nüfus patlamasının 1899'da görüldüğünü bildiriyor.
Slater, şu anda artan görülmelerin tek seferlik istisnai bir fırlama olup olmadığının veya ahtapot nüfusunun sürekli yükselişte olup olmadığının belirsizliğini koruduğunu söyledi.
Cornwall Vahşi Yaşam Vakfı ahtapot popülasyonlarının onlarca yıldır dalgalandığını belirtti. 
Hızlı artışın sebebi henüz bilinmese de vakıf, dişi ahtapotların 50 bin ila 100 bin yumurta bıraktığını, genelde bu yumurtaların çoğunun öldüğünü fakat şartlar iyiyse önemli miktarının hayatta kalıp bir nüfus patlamasına yol açabileceğini söylüyor.
Vakıf, deniz suyu sıcaklıklarının artmasının da halihazırda yüksek olan büyüme hızını artırabileceğini fakat bu konuda kesin bir şey söyleyecek kadar yeterli araştırma yapılmadığını ekledi.



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe