Suudi Arabistan’ın Şanzelize’si ve Körfez göllerinin en büyüğüne ait fotoğraflar sergileniyor

Dahran'daki Mekan sergisindeki sanatçılar hikayelerini Şarku'l Avsat’a anlattılar

Talib el-Merri, el-Asfar Gölü’nün 9 resminden oluşan eserinin önünde (Şarku'l Avsat)
Talib el-Merri, el-Asfar Gölü’nün 9 resminden oluşan eserinin önünde (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’ın Şanzelize’si ve Körfez göllerinin en büyüğüne ait fotoğraflar sergileniyor

Talib el-Merri, el-Asfar Gölü’nün 9 resminden oluşan eserinin önünde (Şarku'l Avsat)
Talib el-Merri, el-Asfar Gölü’nün 9 resminden oluşan eserinin önünde (Şarku'l Avsat)

50’li yıllar ve sonrasında Suudi Arabistan’ın doğusundaki el-Huber şehrinin eski sakinleri arasında, o dönemde şehrin ekonomik ve ticari merkezi olan Kral Halid Caddesi'ne ‘Suudi Şanzelize’ deniyordu. Fransa'nın başkenti Paris'teki ünlü Şanzelize Caddesi’ne benzer şekilde, alışveriş yapanlar, tüccarları ve her türden ziyaretçiyi kendine çeken bölgeyi, Fotoğrafçı Bedr Avad el-Belevi çektiği 140 fotoğrafla zihinlerde tekrardan canlandırdı.
El-Belevi, ‘Yaşayan Şehir’ adını verdiği projesini, demografik değişimler, şehrin doğası ve sakinlerinin değişen yaşamı üzerine şiirsel bir çalışma olarak tanımlıyor. El-Huber şehrinde meydana gelen radikal değişiklikler, el-Belevi’yi antik anıtlardan geriye kalanları kaybolmadan önce belgelemeye sevk etti. El-Belevi paylaştığı fotoğraflar, filmler ve röportajlar bu değişim ve dönüşümleri hakkında şunları söyledi:
“Gençliğimde annemle ya da kız kardeşlerimle dolaşırken o parlak günlerin bazılarına tanık oldum. Bu yüzden bu bölgenin önemini hatırladım.”

Yaşayan şehir
El-Belevi, Dahran'daki Kral Abdulaziz Dünya Kültür Merkezi tarafından düzenlenen Mekan sergisinde Şarku'l Avsat’a konuştu. Projesinin sorgulayıcı niteliği olduğunu belirterek, el-Huber şehrinin dair şunları söyledi: "Bazıları şehrin onlarca yıl önce yaşadığı refah döneminden sonra canlılığını yitirdiğine inanıyor. Aynı zamanda, hala canlı olduğunu ve daha güzel günler beklediğine inananlar da var. Bu görüşlerin farklılığı beni halen devam eden çalışmalar konusunda cesaretlendirdi.”
El-Belevi, çeşitli medya araçlarını kullandığı projesine, mekanın, binalarının, içinde yaşayanların ve bilinen yerlerin algısı ile iletişim kurmak için fotoğraflar çekerek başladı. Suudi Arabistan'da 1969 yılında açılan, ilk batılı burger restoranı olduğu söylenen Socrates Restaurant'ı işleten Akram Chaudhry gibi, o dönemde yaşamış birçok insanın hikayelerini anlatıyor.
Chaudhry El-Belevi'den alıntı yaparak şöyle dediğini aktarıyor: "Bazı insanlar eski günlerinin anısına restoranıma gelirler. İnsanlar buraya çocuklarıyla gelirdi. Şimdi çocuklar büyüdü ve şimdi yine çocuklarıyla gelmeye başladılar. Yani bugün nerdeyse 3 kuşak geliyor.”
Birkaç yıldır el-Huber’de ikamet eden, el-Belevi’nin projesi'nde yer alan Koreli sanatçı Kim Sung-bae, “Daha önce burası kalabalık değildi, burada kalmak çok rahattı ve çizimlerim üzerinde çalışmak için atmosfer çok iyiydi. Şimdi çok sayıda ticari bina, kafe, salon, restoran var, herşey çok farklı görünüyor” dedi.
El-Belevi'nin tanıştığı insanların çeşitliliği, şehrin, özellikle de hareketli kuzeyinin yaşadığı dönüşümleri anlamak açısından dikkat çekici. Şehre yerleşen ve benimseyen birçok gurbetçi arasında saatçi ve teknisyen olarak çalışan Pakistanlı Eşref Ali Khan da var. Ali Khan 1990 yılında el-Huber'e geldiğinde bekardı. Khan evlenip çocuk sahibi olduktan sonra el-Huber’de yaşamaya devam etti.
1985 yılında el-Hafci semtinde doğan, el-Huber şehrinde ikamet eden yazar ve fotoğrafçı Bedr Avad el-Belevi, "Burada yaşayan herkesin kendi hikayesi ve mekanla benzersiz bir ilişkisi var" diyor. El-Belevi, 2014 yılında Kuzeye Giden Yol: Kuzeybatı Suudi Arabistan'a Giden Yolda Karşılaşabileceğiniz 85 Manzara adlı ilk kitabını yayınladı.

El-Huber’in Hatıraları Mekan adlı Sergiye ziyaretçileri çekiyor (Şarku'l Avsat)

El-Asfar gölü (Sarı Göl)
El-Huber şehri için görsel dokümantasyon projesinin birkaç adım ötesinde, Mekan sergisinin bir ziyaretçisi, El-Ahsa bölgesinde yer alan el-Asfar Gölü ile ilgili başka bir harika sanat projesini inceliyor. Fotoğrafta sanatsal bir yöntem olarak sadeleştirmeyi kullanan fotoğrafçı Talib el-Merri'nin çalışmasında, Körfez bölgesindeki en büyük göl olan el-Asfar’a ait resimler sergileniyor.
El-Merri, 9 fotoğraftan oluşan çalışmasını, Şarku’l Avsat’a anlattı. El- Merri, kendisi ile mekan arasında senkronizasyon oluşturmanın ve fotoğraf duygusu yaratmanın yaklaşık 5 ay sürdüğünü belirtiyor. Fotoğraf çekiminden önce mekanla bağ kurmaya çalıştığını şu ifadelerle anlatıyor: “Hafta sonları gider ve günde yaklaşık 6 saat otururdum.”
El-Merri, daha sonra manzarayı okumaya ve mekandaki yaşamın davranışını anlamaya başladığını söylüyor. El-Merri şöyle diyor: "Göl su, kuşlar ve bitkilerle uyum içinde. Ben sadece kuşların sesini ve havanın hışırtısını, çimenleri ve suyun sesini duyuyorum. Bu gölü her ziyaret ettiğimde, kendimi bu yere, sanki oraya aitmişim gibi bağlanmış buluyorum.”
El-Merri'nin 1979'da el-Huber şehrinde doğduğunu da belirtmekte fayda var.
Fotoğrafçılığı kendi imkanlarıyla öğrenen el-Merri, 2020 ABD Büyük Fotoğraf Yarışması, Doğanın En İyi ABD Fotoğrafçılığı 2020 Yarışması ve 2021 iPhone Fotoğraf Yarışması gibi uluslararası yarışmalarda tanındı.

Sanat ve mekan
Sanat ve mekan arasındaki yakın ve eski ilişki, Mekan sergisinin sunduğu muhteşem sanat eserleriyle fotoğraf severlere aktarılıyor. Serginin küratörü Venetia Porter şöyle diyor: “Hayatına Cidde'de başlayan bu sergi, ikinci mekanı Dahran'daki Kral Abdulaziz Dünya Kültürü Merkezi'nde (Ithra) yeni bir hayata kavuştu. Geçen Cuma akşamı Ithra'da düzenlenen sanat konulu bir panelde yaptığı konuşmada Porter, her çalışmanın ilginç sanatsal bir tanımını yaptı.
Sergide eserleriyle anılan sanatçı Abdurahahman es-Süleyman, sergiye katılan genç Suudi deneyimlerinin yeni nesil için etkileyici sanatsal gelecek vaadettiğini söyledi. Sanatçının katılımı, yirminci ve yirmi birinci yüzyıllarda ülkedeki gelişimi sırasında sanat ortamının titizliğine güvenen üretken bir sanatçı ve yazar olarak öncü nesli temsil ediyor.
Mekan sergisinin Mansouriya Group işbirliğiyle 28 uluslararası ve yerel sanatçının katılımıyla gerçekleşen 21.39 Cidde Sanatı sergisinin dokuzuncusu olduğunu belirtmekte fayda var. Sergi, Cidde'deki başlangıcından bu yana ilk kez turneye çıkıyor ve küratör Venetia Porter tarafından koordine ediliyor.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.