Eski Facebook çalışanı: Mark Zuckerberg bize Samuray kılıcı salladı

Zuckerberg’ün PayPal’in kurucusu Peter Thiel’le poker oynayıp kaybettiği ama parasını geri istediği de iddia ediliyor

Zuckerberg, Facebook'u 2004'te kurmuştu (Reuters / Wikimedia Commons)
Zuckerberg, Facebook'u 2004'te kurmuştu (Reuters / Wikimedia Commons)
TT

Eski Facebook çalışanı: Mark Zuckerberg bize Samuray kılıcı salladı

Zuckerberg, Facebook'u 2004'te kurmuştu (Reuters / Wikimedia Commons)
Zuckerberg, Facebook'u 2004'te kurmuştu (Reuters / Wikimedia Commons)

Eski bir Facebook çalışanı, TikTok’a yüklediği bir videoda Mark Zuckerberg’ün çalışma tarzına dair ilginç iddialarda bulundu.
Noah Kagan adlı eksi yazılımcı, viral olan videoda, Meta CEO’su Zuckerberg’ün bir zamanlar çalışanları Samurayların katana kılıcıyla tehdit ettiğini öne sürdü.
Kagan,teknoloji milyarderinin bunu, "kodlamayı ve internet sitesine koyduğumuz şeyleri beğenmediği için" yaptığını savundu.

@noahkagan

Weird Things That Happened When I Worked At Facebook

♬ original sound - Noah Kagan

Öte yandan bu, Kagan'ın kılıç olayından ilk bahsedişi değil. Yazılımcı 2014'te yayımladığı "170 Milyon Doları Nasıl Kaybettim: Facebook'ta 30 Numaralı Çalışan Olduğum Zamanlar" adlı bir kitapta da bu iddiasını dile getirmişti.
Orijinal adı "How I Lost 170 Million Dollars: My Time as #30 at Facebook" olan kitapta konuyla ilgili şu ifadeler yer almıştı:
"Elinde kocaman bir kılıç tutarken, 'Bu işi daha erken yapmazsan suratına yumruk atarım' ya da 'Bu koca kılıçla seni doğrarım' derdi. O günlerde neden öyle bir kılıca sahip olduğunu bilmiyorum."
Öte yandan, Zuckerberg’ün bu davranışları şaka niyetiyle sergilediği düşünülüyor.
Şu anda AppSumo adlı bir online satış hizmetinin CEO'su olan Kagan ise internet devinde şahit olduğu başka tuhaf olaylardan da bahsediyor.
Bunlar arasında Zuckerberg’ün PayPal’in kurucusu Peter Thiel’le poker oynayıp kaybettiği ama parasını geri istediği iddiası da yer alıyor.
Kagan’ın dile getirdiği bir diğer iddia ise diğerlerinden daha "havalı". Buna göre Zuckerberg, tüm Facebook çalışanlarının park cezalarını ödüyordu.
Kagan, sosyal medya platformunun ve Zuckerberg’ün daha çok genç olduğu 2005’te teknoloji devi için çalışmıştı.
Şirkette sadece yaklaşık 9-10 ay kalan Kagan, eski patronunu şöyle tarif ediyor:
"Anti-sosyal bir insan. Kullanıcıların tanıdıklarıyla bağlantı kurmasına (ve yeni insanlarla tanışmasına) olanak tanıyan bir site yarattığı düşünülürse bu ironik."
Independent Türkçe, Futurism, India Today



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research