Johnson’ın istifa etmesi durumunda yerini kim alabilir?

İngiltere Başbakanı Boris Johnson (Reuters)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson (Reuters)
TT

Johnson’ın istifa etmesi durumunda yerini kim alabilir?

İngiltere Başbakanı Boris Johnson (Reuters)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson (Reuters)

İngiltere Başbakanı Boris Johnson şu anda iktidara tutunurken, hükümetinde istifalar devam ediyor.
Başbakan’ın konumu giderek zayıflamış görünüyor ve görevinden ayrılması halinde yerine geçecek birkaç isim telaffuz ediliyor.

Rishi Sunak
Başbakan olarak ismi dile getirilenlerden biri olan Maliye Bakanı Rishi Sunak salı günü istifa etti.
Serveti ve varlıklı eşinin vergi düzenlemeleri nedeniyle popülaritesi düşen Sunak (42), istifasının ardından Johnson’ın yerine geçmesi en muhtemel adaylar arasında gösterildi.
Dedesi 1960’larda Hindistan’ın kuzeyinden İngiltere’ye göç eden Sunak, Goldman Sachs’ta analistti ve daha sonra serbest yatırım fonlarında çalıştı.
2015 yılında milletvekili olan Brexit savunucusu, 2020’de Maliye Bakanı olarak göreve geldi ancak yükselen fiyatları frenleme konusunda yetersiz eylemde bulunduğu için eleştirildi.

Sajid Javid
Sağlık Bakanı Sajid Javid salı günü istifasını sundu. 2020 yılında Maliye Bakanı olduğu dönemde de görevinden istifa etmişti.
Javid (52), 2016’da Avrupa Birliği’nde (AB) kalma yönünde oy kullandı, ancak daha sonra Brexit çalışmalarına katıldı. 
Pakistanlı göçmen bir otobüs şoförünün oğlu olan Javid, siyasete atılmadan önce ünlü bir bankacıydı.

Ben Wallace
Savunma Bakanı Ben Wallace (52), Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sırasında hiç olmadığı kadar popüler oldu.
Muhafazakar Parti liderliğiyle ilgilendiğini her zaman reddetmesine rağmen, muhafazakarlar tarafından açık sözlü ve yetkin bir figür olarak görülüyor.

Penny Mordaunt
Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Penny Mordaunt, 2016’daki Brexit kampanyasının önde gelen isimlerinden biriydi ve o zamandan beri ticaret anlaşmaları yapmak için çalışıyor. 
Bazı anketlere göre, son zamanlarda muhafazakarlar arasında popülaritesi arttı ve başbakanın değiştirilmesi durumunda ciddi bir seçenek olarak görülüyor.

Jeremy Hunt
Eski Dışişleri ve Sağlık Bakanı Jeremy Hunt (55), parti liderliği için 2019’da yapılan seçimlerde Boris Johnson’a yenildi.
Hunt, Oxford Üniversitesi’nden Boris Johnson ve David Cameron’un arkadaşı.
Hunt, geçen ay yapılan güven oyu oylamasında başbakana açıkça meydan okuyan birkaç kişiden biri. Ancak, güçlü bir kişilik olarak kabul edilmiyor.

Liz Truss
Açık sözlülüğü ve kültür savaşlarına karışma konusundaki istekliliği, Dışişleri Bakanı Liz Truss’ı Muhafazakar Parti tabanında çok popüler hale getirdi.
Truss’ın (46) üstlendiği bu hassas pozisyon, Uluslararası Ticaret Bakanı olarak yaptığı çalışmaların bir ödülü olarak verildi. 
Bu pozisyonda bir dizi Brexit sonrası ticaret anlaşması yaptı.

Nedim Zahavi
Yeni Maliye Bakanı Nedim Zahavi, denetlediği yeni tip koronavirüs aşı kampanyasının başarısının ardından İngiliz halkı arasında büyük saygı görüyor.
Haziran 1967’de Kürt bir ailenin çocuğu olarak Bağdat’ta doğan Zahavi, 9 yaşında ailesi ile birlikte İngiltere’ye göç etti.
2000 yılında piyasa araştırma şirketi YouGov’u kurdu, on yıl sonra siyasete girmek için istifa etti ve milletvekili seçildi. Eylül 2021’de Eğitim Bakanı olarak atandı.

Tom Tugendhat
Avam Kamarası’ndaki Dış İlişkiler Komitesi Başkanı olan Tugendhat (49), Boris Johnson’ın iktidardan düşmesi durumunda aday olacağını açıklayan ilk kişi oldu. 
İngiliz Ordusu’nun eski bir üyesi olan Tugendhat, Irak ve Afganistan’da görev yaptı.



İran Cumhurbaşkanı, Zengezur Koridoru projesine yönelik eleştirileri yumuşattı

Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, dün kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilere konuşurken (İran Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, dün kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilere konuşurken (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

İran Cumhurbaşkanı, Zengezur Koridoru projesine yönelik eleştirileri yumuşattı

Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, dün kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilere konuşurken (İran Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, dün kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilere konuşurken (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney'in baş danışmanlarının Azerbaycan ve Ermenistan arasında ABD’nin katılımıyla Kafkasya’da hassas öneme sahip bir koridorun inşasını engelleme tehdidinde bulunmasının ardından koridora ilişkin ülkesinde yükselen öfkeli eleştirileri yumuşattı.

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz cuma günü, Ermenistan'ın güneyinden geçen ve Azerbaycan'ın kendi toprağı olan Nahçıvan'a ve oradan da Türkiye'ye doğrudan erişimini sağlayacak ‘Uluslararası Barış ve Refah Yolu’ projesini duyurdu. Projeye göre ABD, Beyaz Saray'ın enerji ve diğer kaynakların ihracatını artıracağını söylediği bu koridorun geliştirme haklarını münhasıran elde edecek.

İranlı yetkililer, milletvekilleri ve etkili medya kuruluşları tarafından yöneltilen eleştirilerden uzak durmaya çalıştığı izlenimini veren Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında, “Haberlerde anlatıldığı gibi olmadığını söylemeliyim. Dışişleri Bakanı'nın belirttiği gibi, İslam Cumhuriyeti'nin talepleri dikkate alınmıştır” ifadelerini kullandı.

Pezeşkiyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölgesel bütünlüğün korunması, Avrupa ile bağlantımızın sağlanması ve (rejimin önceliklerinden biri olarak) İran'ın kuzeye açılan yolunun kapatılmaması dikkate alındı.”

Bununla birlikte Pezeşkiyan, “Tek endişe, bir Amerikan şirketinin Ermeni bir şirketle iş birliği yaparak bu projeyi gerçekleştirmeyi planlamasıdır” dedi.

Daha sonraki açıklamalarında Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran'ın Erivan ve Bakü ile tekrar tekrar görüşmeler yaptığını, Ermenistanlı mevkidaşı ile telefonla görüşeceğini, ardından da Başbakan Nikol Paşinyan ile görüşeceğini belirtti. Ayrıca, Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın önümüzdeki salı günü Tahran'ı ziyaret edeceğini duyurdu.

Arakçi, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Her iki tarafla da kesintisiz temas halindeyiz ve Zengezur bölgesi ve gündeme gelen konularla ilgili tutumumuz gayet açık. Ermenistan ile Azerbaycan arasında sağlanacak her türlü barışı memnuniyetle karşılıyoruz. Daha önce de iki ülke arasındaki barış sürecinde iş birliği ve yardım yapmaya hazır olduğumuzu açıklamıştık” ifadelerini kullandı.

İran'ın bölgedeki tüm ülkelerin tam egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini ve uluslararası sınırlarda herhangi bir değişikliği reddettiğini söyleyen Arakçi, Ermenistan ve Azerbaycan tarafından yapılan ortak açıklamanın bu üç ilkeyi içerdiğini belirterek, egemenliğe saygı, toprak bütünlüğüne saygı ve sınırların değiştirilmesini reddetme ilkelerinin İran’ın tutumuyla tamamen uyumlu olduğunu vurguladı.

Arakçi, bölgede bir koridor kurulması konusunun tamamen terk edildiğini ve şu anda tartışılan konunun Ermenistan toprakları üzerinden geçen, Ermenistan'ın egemenliği ve yargı yetkisi altında olan ve edinilen bilgilere göre Ermenistan'da kayıtlı ve Ermenistan yasalarına göre çalışan bir Amerikan şirketi ile bir Ermeni şirketinin oluşturduğu bir koalisyon tarafından uygulanacak bir geçiş yolu olduğunu açıkladı.

İran'ın bölgedeki herhangi bir yabancı varlığa karşı uyarısını yineleyen Arakçi, bunun barış ve istikrar üzerinde olumsuz sonuçları olabileceğini vurguladı.

Arakçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdiye kadar ilkelerimize saygı gösterildi, ancak bir Amerikan şirketinin olası varlığı endişe verici. Danışmaya ve gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.”

İranlı yetkililer ve milletvekilleri, daha önce yaptıkları açıklamalarda Zengezur Koridoru projesinin geçici bir mesele olarak değerlendirilemeyeceğini, sınır güvenliği ve bölgesel egemenlikle ilgili kırmızı bir çizgi olduğunu belirtmişlerdi. Ayrıca özel şirketler kisvesi altında olsa bile ABD’nin varlığının bölgesel istikrar için bir tehdit oluşturduğunu ve Kafkasya ve Orta Doğu'da yeni krizlerin kapısını açabileceğini belirterek, bunun sonuçlarıyla başa çıkmak için Rusya ve Türkiye ile diplomatik harekete geçilmesi ve üçlü koordinasyon sağlanması çağrısında bulundular.