İbadetlerin yerine getirilmesinin kolaylaştırılmasına yönelik hizmetlerin geliştirilmesini hedefleyen özel çalışma: Hadimu'l Haremeyn Hac ve Umre Araştırmaları Enstitüsü

Hacılar Kabe'nin avlusunda namaz kılarken. Fotoğraf: AFP
Hacılar Kabe'nin avlusunda namaz kılarken. Fotoğraf: AFP
TT

İbadetlerin yerine getirilmesinin kolaylaştırılmasına yönelik hizmetlerin geliştirilmesini hedefleyen özel çalışma: Hadimu'l Haremeyn Hac ve Umre Araştırmaları Enstitüsü

Hacılar Kabe'nin avlusunda namaz kılarken. Fotoğraf: AFP
Hacılar Kabe'nin avlusunda namaz kılarken. Fotoğraf: AFP

Suudi Arabistan, Harameyn (Mekke ve Medine) için hiçbir çabadan kaçınmadı. Çeşitli yollarla ve elindeki tüm imkânlarla yıl boyunca hac ve umre ibadetleri için gelen Rahman’ın misafirlerine hizmet vermeye çalıştı. Ummu'l-Kurra Üniversitesi bünyesinde 1975 yılında kurulan Hadimu'l Haremeyn Hac ve Umre Araştırmaları Enstitüsü, Suudi Arabistan hükümeti tarafından ibadetlerin yerine getirilmesinin kolaylaştırılmasını ve genel olarak ibadetlere özen gösterilmesine yönelik hizmetlerin geliştirilmesini hedefleyen özel çalışmalardan biri. Enstitü, hükümet yetkilileri arasında Hadimu’l Haremeyn Kral Selman bin Abdulaziz’in ‘hayır buluşması’ olarak nitelendirdiği önemli bir konuma sahiptir. Kral Selman bin Abdulaziz, Enstitü’ye yaptığı bir ziyaret sırasında, “Her zaman bir hayır kürsüsüyle, hayırla ve hayır sevgisiyle karşılaştığımız için Allah'a hamd olsun” ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe’nin bu yılki Hac sezonuyla ilgili haberleri çerçevesinde Hadimu'l Haremeyn Hac ve Umre Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Turki bin Süleyman el-Amr enstitü hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Amr, Enstitünün görevinin hac ve umre ibadetleri ve ziyaretler için bütünleşmiş ve sürdürülebilir bir sistem geliştirmeyi amaçlayan çalışmalar, araştırmalar, danışmanlık ve eğitim programları ve hizmetler sunmaya dayandığını söyledi. Dr. Amr, Enstitünün, çeşitli veriler elde edebilmek adına kapsamlı bir bilimsel referans olarak hac ve umre ibadetleri hakkında bir veri bankası kurmayı ve ardından, çeşitli hac faaliyetleri için planlamada büyük yardımı dokunan algoritmaya dayalı bir simülasyon modeli oluşturmayı hedeflediğini kaydetti.
Hacılarla ilgilenme mekanizmasıyla ilgili olarak Enstitü Başkan Yardımcısı ve Mescid-i Haram Müezzini Dr. Osman Kazzaz, Independent Türkçe'ye şunları söyledi:
"Hacılarla ilgilenmek, dünyanın dört bir yanından farklı kültürlerden ve farklı dillerden gelen bu insanların kültürlerine vakıf olunmasını gerektiriyor. Bu yüzden, Rahman’ın misafirlerine hizmet etmek için özel ve halka açık kurslarla gönüllüler yetiştiriyoruz."
Her yıl Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere'de bilimsel bir forum düzenlendiğini belirten Dr. Kazzaz, bu forum aracılığıyla tüm ilgili ve yürütme organlarını, eğitim kurumları ile bir araya getirmeye çalıştıklarını ve dijital gelişimin hacılara hizmet alanına nasıl dahil edileceğini tartıştıklarını söyledi.
Enstitünün uzmanlık alanlarına da değinen Dr. Kazzaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enstitü, fetva yayınlayan bir organ değil. Araştırmalarını mühendislik ve kentsel alanlar, idari ve insani araştırmalar, bilgi teknolojileri araştırmaları ve yumuşak güç olarak kabul edilen medya üzerine yoğunlaştırmaktadır."
Dr. Kazzaz, Independent Türkçe'nin yönelttiği,  Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu çerçevesinde hedeflediği hacı sayısıyla ilgili soruya “Rahman’ın Misafirleri programına göre hac ve umre ziyaretçilerinin yıllık sayısının 30 milyona ulaşması bekleniyor” yanıtını verdi.
Independent Türkçe'ye konuşan Enstitü müfettişleri ise Enstitü’nün, güvenilir bir tarihi ve bilimsel referans olarak hac, Mekke ve Medine ile ilgili çalışmalar, belgeler, fotoğraflar, filmler, haritalar ve tarihi el yazmalarının yer aldığı kapsamlı bir tarihi kayıt oluşturmaya çalıştığını söylediler. Enstitünün görevleri arasında ibadetlerin yerine getirilmesini kolaylaştırmanın yanı sıra hacılara daha iyi hizmet vermeyi amaçlayan bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapma yer alıyor. Böylece mevcut durum inceleniyor ve hac, umre ve ziyaret için gelenlerin ihtiyaçları ve onlara sağlanan hizmet ve tesisler ile ilgili ayrıntılı veriler ve bilgiler toplanıp daha sonra olumlu yönlerin geliştirilip sorunların giderilmesi amacıyla mevcut durumun net bir tablosu oluşturuluyor.  



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.