İran daha hızlı uranyum zenginleştiren yeni nesil IR6 santrifüjlerini kullandığını duyurdu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İran daha hızlı uranyum zenginleştiren yeni nesil IR6 santrifüjlerini kullandığını duyurdu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

İran, uranyum zenginleştirme sürecini hızlandırmak için yeni nesil IR6 santrifüjlerini kullanmaya başladığına dair Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) raporunu doğruladı.
Devlet televizyonuna konuşan İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, uluslararası medyada yayımlanan UAEA raporunu değerlendirdi.
Raporu doğrulayan Kemalvendi, "IR6 santrifüj makinelerinin yeni zincirine gaz enjekte edilmesine dair bilgiyi iki hafta önce UAEA'ya bildirmiştik ancak bu durum uluslararası medya tarafından belirli hedefler doğrultusunda abartılarak yansıtıldı" dedi.
Kemalvendi, "İki hafta önce Fordo'da kurulan ve gaz verilen yeni santrifüj makineleri zincirinden yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum elde edildi. Bu konuda da Ajansı bilgilendirdik" ifadelerini kullandı.
İran'ın daha hızlı uranyum zenginleştirme imkanı sağlayan IR6 santrifüjlerini devreye sokma adımı, nükleer anlaşmanın canlandırılmasına ilişkin müzakerelerde anlaşmaya varma ihtimalinin azalmasının ardından geldi.

İran ile nükleer anlaşma ve müzakere süreci
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi (İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya) ve Almanya arasında 2015'te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin denetim altına alındığı Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma imzalanmıştı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de ülkesini tek taraflı olarak anlaşmadan çekmesinin ardından Washington İran'a yönelik yaptırımları yeniden uygulamıştı. Bunun üzerine Tahran yönetimi de 2019 itibarıyla nükleer anlaşmadaki taahhütlerini aşamalı olarak askıya almıştı.
KOEP'in yeniden yürürlüğe konulması için Nisan 2021'de Avusturya'nın başkenti Viyana'da başlayan görüşmeler, İran ile ABD arasında çözüme kavuşamayan meseleler nedeniyle 11 Mart'ta askıya alınmıştı.
Bu süreçte UAEA İran'da 3 noktada uranyum parçaları bulunduğuna dair bir rapor yayımlamıştı. Nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya ile ABD, UAEA Yönetim Kuruluna "İran'ın nükleer programıyla ilgili endişelerinin" yer aldığı bir karar taslağı sunmuş ve karar 8 Haziran'da kabul edilmişti.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in 25 Haziran'daki Tahran ziyaretinde, ABD ile İran arasında AB aracılığıyla yapılan dolaylı görüşmelerin Doha'da sürdürülmesine karar verilmişti. 29 Haziran'da yapılan görüşmelerde de ilerleme sağlanamadığı açıklanmıştı.
Reuters haber ajansı dün UAEA'nın bir raporuna dayandırarak yayımladığı haberde, İran'ın Fordo'daki uranyum zenginleştirme tesisinde daha hızlı uranyum zenginleştirme imkanı sağlayan yeni nesil IR6 santrifüjlerini kullanmaya başladığını bildirmişti.
 



Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
TT

Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)

Sudan'da iki hükümetin varlığı, iç ve dış çevrelerde akıllardan uzak bir ihtimal değildi. Bu senaryo, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden yaklaşık bir yıl sonra, barışçıl bir çözüm için herhangi bir vizyon veya işaretin ufukta görünmemesi nedeniyle, olası birkaç senaryodan biri olarak ortaya atıldı.

ABD Barış Enstitüsü (USIP) Nisan 2024'te, Kenya'nın başkenti Nairobi'de, savaşa karşı olan geniş bir yelpazedeki siyasi ve sivil güçlerin katılımıyla bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda savaşın gidişatı ve nereye varacağı değerlendirildi ve olası senaryolar incelendi.

Çalıştayda 3 senaryo ortaya kondu; İlki, savaşın, çatışmanın iki tarafından biri olan Sudan ordusu veya HDK’nin askeri zaferiyle sona ermesi idi. Ancak bu seçenek, savaşın niteliği ve dış müdahalelerin açıkça ortaya çıkması nedeniyle dışlandı.

frgty6u7
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Hartum'da yaşanan çatışmalarda ağır hasar gören bina (AFP)

İkinci senaryo, müzakere ve savaştı. Bu senaryoda, sahadaki güç dengesinde radikal bir değişiklik ya da ‘zayıf denge’ meydana gelir ve müzakere masasında savaşın durdurulması yönünde bir adım atılır. Her iki taraf da çatışmalardan yorgun düşmüş olsa da, ordu ve İslamcı müttefiklerinin, düşmanlıkları durdurmayı ve sivilleri koruyarak insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Cidde Platformu’na defalarca ret cevabı vermeleri nedeniyle, bu seçenek o dönemde mümkün olmadı.

Çalıştayda yapılan uzun tartışmaların ardından odaklanılan üçüncü senaryo, Sudan'da iki hükümetin varlığıdır. Bu senaryo en olası olanıdır ve ülkedeki çatışmaların şiddetini azaltabilir ve taraflar arasında müzakere masasına oturmak için yollar açabilir.

Geçtiğimiz hafta, Sudan Kurucu İttifakı, HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) başkanlığında, ülkenin batısındaki Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'yı merkez alan paralel bir hükümet kurduğunu duyurdu. Ancak, ülkeyi bölünmeye maruz bırakma korkusuyla, resmi devlet kurumları dışında herhangi bir otorite kurulmasına bölgede önceden karşı çıkılmıştı.

Siyasi analist Mahir Ebu’l Cuh, Port Sudan ve Nyala'da meşruiyet için çekişen iki hükümetin varlığının artık bir gerçek olduğunu ve her ikisinin de meşru olmadığını, bu nedenle herhangi bir yasal tanıma olmaksızın ele alınacağını söyledi.

dfrgty6
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, askerleriyle birlikte daha önceki bir Hartum ziyareti sırasında (Arşiv – Sudan ordusu sayfası)

Ebu’l Cuh, “Arap ve Afrika ülkeleri Sudan'ın bölünmesini istemiyor ve bölünmeye izin vermeyecek. Böylece bölgede parçalanmanın önü açılmayacak” ifadelerini kullandı.

Ebu’l Cuh, “Port Sudan'da ordunun liderliğindeki fiili hükümetin para birimi ve kimlik belgelerinin değiştirilmesi ve kontrol ettiği bölgelerde lise sınavlarının yapılmasıyla ilgili olarak attığı adımlar, HDK’yi bir ittifak kurmak ve paralel bir otorite oluşturmak için gerekçeler ve mazeretler bulmaya itti” dedi.

Siyasi analist Ebu’l Cuh, uluslararası toplumun ‘Sudan'da iki hükümetin varlığının çatışmanın sonucu olduğunu; nedeni olmadığını, çözümün her iki tarafın da varlığında yattığını ve bunun bölgesel ve uluslararası tarafların çıkarlarına uygun olduğunu anladığını, bu nedenle her iki hükümetle de muhatap olunmasının muhtemel olduğunu’ belirtti.

Ebu’l Cuh, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan dörtlünün ertelenen toplantısının amacının ‘bölge ülkelerinin endişelerini ve çıkarlarını uzlaşma formülüyle ele almak, bunları krizin çözümüne katkıları çerçevesinde değerlendirmek ve ateşkesle başlayıp Sudan'da demokratik federal sivil yönetimin yeniden tesis edilmesiyle devam etmek’ olduğunu bildirdi.

Ebu’l Cuh, HDK’nin ‘taktiksel’ bir çerçeve içinde ‘iki hükümetin varlığı’ senaryosunu hedeflediğini ve bunun amacının ‘müzakerelerin (eğer gerçekleşirse) fiili durum olarak iki otorite arasında veya her iki tarafın askeri liderleri arasında yapılması’ olduğunu söyledi.

Siyasi ve askeri analist Hüsameddin Bedevi ise Sudan'da iki hükümetin varlığının, uluslararası toplumun barışçıl çözüm şansını artıracağını düşündüğü bir senaryo olduğunu, ancak aynı zamanda düşmanlığın ileri aşamalarına ve çatışmanın uzamasına yol açabilecek olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.

Bedevi, “Silahlı çatışmanın devam etmesi ve uluslararası aktörlerin çekişmeleri, tarafları kontrol haritasını genişletmeye ve kendi sosyal çevrelerini temsil eden bölgelerde askeri varlık göstermeye itti” dedi.

Bedevi, “Her iki taraf da uluslararası meşruiyet arıyor ve kontrolündeki bölgelerde sivilleri koruduğu mesajını dünyaya iletmeye çalışıyor” diye konuştu.

Diğer yandan Darfur Bölgesi Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi, HDK tarafından ilan edilen paralel hükümetin bir veya iki yıl devam etmesi halinde fiili bir hükümet haline geleceğini ve uluslararası alanda tanınacağını, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için ateşkesin dayatılacağını söylemişti.