Dera’da uzlaşma anlaşmasını kabul eden kişilere yönelik suikastlar sürüyor

Dera’nın batı kırsalında Suriye rejiminin askeri noktalarından biri (Horan Free)
Dera’nın batı kırsalında Suriye rejiminin askeri noktalarından biri (Horan Free)
TT

Dera’da uzlaşma anlaşmasını kabul eden kişilere yönelik suikastlar sürüyor

Dera’nın batı kırsalında Suriye rejiminin askeri noktalarından biri (Horan Free)
Dera’nın batı kırsalında Suriye rejiminin askeri noktalarından biri (Horan Free)

Suriye’nin güneyinde devam eden kaos ve güvensizlik ortamında, Dera’daki aktivistler, 2018’de varılan uzlaşma anlaşmasının ardından rejim oluşumlarına katılan, Askeri Güvenlik Teşkilatı’nın iki çalışanına yönelik suikastı belgeledi.
Dera’nın kuzey kırsalındaki Mahca bölgesinde, 2018 yılından beri Suriye rejiminin Askeri Güvenlik Şubesi’ne üye olan Mahmud Hüseyin el-Habisi, kimliği belirsiz silahlı kişilerin düzenlediği suikast sonucu bu sabah hayatını kaybetti.
Dera’nın batı kırsalındaki Neva bölgesinde ise, Askeri Güvenlik Şubesi üyesi Hussam eş-Şami dün kimliği belirsiz kişilerce açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi.
Şami, rejim Temmuz 2018’de bölgenin kontrolünü ele geçirmeden önce bir muhalif grubunun üyesiydi.
Şehir merkezindeki Dera el-Mahatta bölgesinde ise, dün öğleden sonra Sebil mahallesindeki bir okulun yakınında bulunan, kimliği belirsiz kişilerce yerleştirilen patlayıcı mühendislik birimleri tarafından kontrollü olarak patlatıldı.
Olayın meydana geldiği bölge, Dera şehrinin en güvenli bölgelerinden biri olarak kabul ediliyor ve Suriye rejimine ait şube ve askeri noktaları içeriyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, Ocak ayının başından bu yana Dera’da farklı yöntemlerle hedef alınanların sayısı 294’e ulaştı ve 252 kişi bu saldırılar sonucu hayatını kaybetti.
Bunlar arasında, 2’si kadın ve 5’i çocuk olmak üzere 124 sivil, rejime bağlı olanlar, Askeri Güvenlik Teşkilatı üyeleri ve uzlaşma unsurlarını içeren 105 asker, uzlaşma anlaşmasına katılan ancak herhangi bir askeri teşkilata katılmayan 12 eski muhalif, DEAŞ’ın eski üyesi olan bir kişi, kimliği belirsiz 7 kişi, Beşinci Kolordu ve Rus yanlısı militanlardan 3 kişi yer aldı.



Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)

Magda Qinan, İsrail'in uyguladığı boğucu abluka ve yardımların engellenmesi nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda yaşayan yerinden edilmiş ailesini doyurmak için üçüncü kez kaplumbağa pişirmek zorunda kaldı.

61 yaşındaki Magda eti temizliyor, un ve sirkeyle karıştırıyor, yıkıyor ve eski, hasarlı bir tencerede kaynatıp kızarttıktan sonra soğan, domates ve biberle çeşnilendiriyor. “Çocuklar kaplumbağadan korkuyorlardı, biz de onlara dana eti kadar lezzetli olduğunu söyledik,” diyerek odun ateşinde pişen kırmızı eti izlerken AFP'ye “Bazıları yedi, bazıları ise reddetti” diyor.

İsrail 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi ve ana tuzdan arındırma tesisine giden elektrik arzını kesti.

Bir grup uluslararası sivil toplum kuruluşu bu hafta “kıtlık sadece bir risk değil; Gazze'nin neredeyse tüm bölgelerinde hızla gelişiyor gibi görünüyor” uyarısında bulundu.

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)

İsrail'in çarşamba günü Gazze'ye insani yardım girişini engellemeye devam edeceğini açıklamasının ardından, Hamas perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “açlığı bir silah olarak kullanmakla” suçladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas bu kararın “baskı araçlarından biri... ve bir savaş suçunun kamuoyu önünde yeniden kabulü” olduğunu belirtti.

Magda Qinnan, “Sınır kapıları kapalı. Pazarda domates, salatalık ve biberden başka bir şey yok” diyerek 80 şekele (19 avro) iki küçük torba sebze aldığını ve hiç et olmadığını belirtiyor. Kaplumbağaları yakalayıp kestikten sonra pişirdiklerini “birkaç aileye paylaşmaları için dağıttığını” söyleyen kadın, “bunların satılık olmadığını” ifade etti.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimizi hiç düşünmemiştik” diyen balıkçı akrabası Abdul Halim Qinan, kaplumbağa etinin yiyecek yerine geçtiğini belirtti: “Savaş başladığından beri ne bize ne de başkasına yiyecek var. İhtiyacımız olan protein ve besin maddelerini yerine koymaya çalışıyoruz. Et yok, kümes hayvanı yok, sebze yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta “insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ay içinde muhtemelen en kötü durumda olduğu” uyarısında bulunarak “Gazze'ye geçişlere bir buçuk aydır izin verilmediğini, bunun bugüne kadarki en uzun tedarik kesintisi dönemi olduğunu” kaydetti.

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Hanan Balkhi haziran ayında, Gazze sakinlerinin lağım suyu içmeye ve hayvan yemi yemeye zorlandığı uyarısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta başlayan ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta yeniden saldırıya geçmesinden beri Gazze Şeridi'nde hava bombardımanını yoğunlaştırdı ve kara operasyonlarını genişletti.