Olası patlama uyarıları sürerken, Güneş'te devasa yapılar tespit edildi

Almanya'da sıcak hava dalgası (The Associated Press)
Almanya'da sıcak hava dalgası (The Associated Press)
TT

Olası patlama uyarıları sürerken, Güneş'te devasa yapılar tespit edildi

Almanya'da sıcak hava dalgası (The Associated Press)
Almanya'da sıcak hava dalgası (The Associated Press)

Güneş, diğer yapıların yanı sıra, yüzeyinde dev lekeler sergiliyor.
The Independent'ın haberine göre, yakınlarda bir gün bu yapılar (yüzey boyunca uzanan manyetik filamanlar) bölgedeki enkazı Dünya'ya doğru fırlatabilir ve bunlar, gezegene bir Güneş patlamasıyla ulaşabilir.
Nitekim, Güneş'in yüzeyinde giderek büyüyen, geniş bir Güneş lekesi tespit edildi. Bu leke de Dünya'daki yaşamı etkileyecek materyalleri dışarı atabilir.
Ancak bu yapılar şimdiye kadar uslu gibi görünüyor ve Güneş'teki bu bölgelerin Güneş patlamalarına dönüşeceğine dair acil bir belirti de yok.
Öte yandan bazı raporlar, Güneş lekelerinin "tehditkar" olduğunu ve Dünya'da elektrik kesintilerine yol açabileceğini belirtiyor.
Bu Güneş lekeleri aniden şiddetle patlarsa, Dünya'ya çarptığında uyduları, GPS'i ve güç şebekelerini etkileyebilir.
Ayrıca bunlar, patlamalardan kaynaklanan tehdidi artırır biçimde, Dünya'ya bakan yüzeyde yer alıyor.
Uzunluğu 100 bin kilometreyi aşan ve tek başına duran devasa Güneş lekesine AR3055 adı verildi. Güneş lekeleri karanlık parçalar olarak görünüyor çünkü nispeten soğuk. Ancak tabii ki hala çok sıcaklar.
Güneş'teki söz konusu aktif bölgelerin ilk olarak nasıl büyüdüğü, yeni mi ortaya çıktığı yoksa mevcut ve daha küçük bir noktadan mı geliştiği net değil.
Uzay hava koşulları şimdilik tamamen sakin. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'ndeki (NOAA) Uzay Hava Tahmin Merkezi, kayda değer bir uzay havası olayının gözlemlenmediğini belirtiyor.
Kurumun tespit ettiği tek uzay hava dalgalanması, nispeten küçük bir jeomanyetik fırtına ki NOAA bunu ufak diye sınıflandırıyor. Bu gibi durumlarda zayıf güç şebekesi dalgalanmaları ve uyduların operasyonları üzerinde küçük etkiler yaşanabilir. Ayrıca patlamalar göçmen hayvanları etkileyebilir ve kuzey ışıklarını meydana getirebilir.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news