The Times: Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Truss göçmenleri Türkiye'ye göndermek istiyor

Birleşik Krallık'ın Ruanda planı büyük tartışma yaratmıştı (Reuters)
Birleşik Krallık'ın Ruanda planı büyük tartışma yaratmıştı (Reuters)
TT

The Times: Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Truss göçmenleri Türkiye'ye göndermek istiyor

Birleşik Krallık'ın Ruanda planı büyük tartışma yaratmıştı (Reuters)
Birleşik Krallık'ın Ruanda planı büyük tartışma yaratmıştı (Reuters)

Birleşik Krallık (BK) Dışişleri Bakanı Liz Truss'ın sığınmacıları Ruanda'ya göndermeyi öngören programa Türkiye'yi de katmayı planladığı öne sürüldü.
BK'nin önde gelen gazetelerinden The Times, geçen hafta istifa eden Boris Johnson'ın yerine başbakan olmak için yarışan Truss'ın göreve seçilmesi halinde Ruanda programına Türkiye'yi de eklemeyi düşündüğünü iddia etti. 
Dışişleri Bakanı'na yakın kaynakların The Times'la paylaştığı bilgilere göre Truss, Muhafazakar Parti'den parlamenterlerle yaptığı özel görüşmelerde, sığınmacıların sınırdışı edilmesi programının genişletilmesi için Türkiye'yle müzakere yapmayı hedeflediğini söyledi.
Kimliği paylaşılmayan kaynakların "Türkiye, Liz'in potansiyel olarak bakacağı ülkelerden biri fakat Türkler buna hazır mı, bu ayrı bir konu" dediği iddia edildi. 
Muhafazakar Parti'den Sör Christopher Robert Chope da yakın zamanda Truss'ın kendisiyle iletişime geçerek sığınmacı programı için Türkiye ve İspanya gibi ülkelerle anlaşma yapmayı planladığını öne sürdü. Fakat Truss'ın seçim kampanyası ekibi, İspanya'yla müzakere planı yapılmadığını duyurdu. Türkiye'yle ilgili iddialar hakkındaysa henüz açıklama yapılmadı.
Haberde, Türkiye'nin halihazırda 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığı da belirtildi.

Ruanda anlaşması
BK, ülkeye yasadışı giriş yapan kişilerin sınır dışı edilmesi için nisanda Ruanda'yla 120 milyon sterlinlik (yaklaşık 2,4 milyar TL) bir anlaşma yapmıştı. İnsan hakları kuruluşları anlaşmaya tepki göstermiş, BK'de hükümet karşıtı protestolar düzenlenmişti. Geçen ay da bazı Ruandalı sığınmacılar açlık grevine başlamıştı.
Öte yandan 14 Haziran'da sığınmacıları Ruanda'ya götürecek ilk uçuş, sığınmacıların avukatlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvurunun ardından kalkışa saatler kala durdurulmuştu.

Seçim maratonu
58 yaşındaki Boris Johnson'ın 7 Temmuz'da Muhafazakar Parti liderliğinden ayrıldığını açıklamasıyla parti içinde bir seçim maratonu başlamıştı.
Parti liderliği ve başbakanlık için yarışan 8 adaydan üçü, bu hafta yapılan oylamada 30 oy oranının altında olduğu için elendi. Diğer kalan 5 kişi arasında en yüksek oy alansa Eski Maliye Bakanı Rishi Sunak oldu.
Sunak'ı sırasıyla Dış Ticaretten Sorumlu Bakan Yardımcısı Penny Mordaunt, Truss, Eski İskan ve Topluluklar Dairesi Eşitlik Bakan Yardımcısı Kemi Badenoch ve Dışişleri Bakanlığı'nda Dış İlişkiler Komitesi'nin başkanı olarak görev yapan Tom Tugendhat takip etti.
Adayların sayısını ikiye düşürmek için 18 Temmuz'da bir oylama daha yapılacak.
Ardından ülke çapında yaklaşık 160 bin Muhafazakar Parti üyesi, ülkenin yeni başbakanını ve partinin yeni liderini sona kalan iki aday arasından seçecek. Oylama sonuçları 5 Eylül'de açıklanacak. 

Independent Türkçe, The Times, Daily Mail, Arab News



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.