Ürdün Kralı bölgede güvenlik ve istikrarın Filistin devletinin kurulmasına bağlı olduğunu söyledi

Ürdün Kralı II. Abdullah, Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi'ne katıldı (AFP)
Ürdün Kralı II. Abdullah, Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi'ne katıldı (AFP)
TT

Ürdün Kralı bölgede güvenlik ve istikrarın Filistin devletinin kurulmasına bağlı olduğunu söyledi

Ürdün Kralı II. Abdullah, Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi'ne katıldı (AFP)
Ürdün Kralı II. Abdullah, Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi'ne katıldı (AFP)

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Orta Doğu'da güvenlik, istikrar ve kalkınmanın ancak bağımsız Filistin devletini garanti eden çözümle mümkün olabileceğini belirtti.
Suudi Arabistan’da düzenlenen "Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi"nde konuşan Kral Abdullah, Kovid-19 salgını ve sonrasında başlayan Ukrayna krizinin ekonomik, gıda ve enerji alanlarındaki etkileri sebebiyle dünyanın ve bölgenin çeşitli zorluklarla karşı karşıya olduğu bir dönemden geçtiğini hatırlattı.
Kral Abdullah, bu sebeple de gıda güvenliği, enerji, ulaşım ve su kaynakları gibi alanlarda bölgesel iş birliği fırsatlarının kaçırılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Aslında kendilerinin gerçekleştirmeye çalıştığı bölgesel ortaklığın başarılı olması için ekonomik iş birliğine Filistin ulusal yönetiminin de alınması gerektiğini belirten Abdullah, "Filistin meselesine, iki devletli çözüm temeline dayalı kapsamlı adil bir çözümün önemini yeniden teyit etmeliyiz. Bölgenin güvenlik, istikrar ve kalkınması ancak bağımsız Filistin devletini garanti eden çözümle mümkün olacaktır." dedi.
Ürdün olarak bölgede gerçek ortaklıklar için iş birliğine önem verdiklerini dile getiren Abdullah, ülkesinin sınır hattındaki uyuşturucu ve silah kaçakçılığın tüm bölge için büyük tehlike oluşturduğunu söyledi.
Kral Abdullah, mülteciler konusunda da uluslararası toplumun üstlenmesi gereken yükümlülüklerin üstesinden gelmeye çalıştıklarını kaydetti ve Ürdün olarak hala 1 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptıklarını aktardı.



Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.

Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.

Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.

jukıo
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)

Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.

SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.

vdfghyju
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)

Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.

Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.