ABD-Suudi Arabistan stratejik ortaklığında yeni sayfa

ABD-Suudi Arabistan stratejik ortaklığı, bölgede barış ve istikrarı güçlendiren yeni bir sayfa açıyor

Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Joe Biden’ı Cidde’de kabul etti (EPA)
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Joe Biden’ı Cidde’de kabul etti (EPA)
TT

ABD-Suudi Arabistan stratejik ortaklığında yeni sayfa

Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Joe Biden’ı Cidde’de kabul etti (EPA)
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Joe Biden’ı Cidde’de kabul etti (EPA)

ABD’li ve Suudi diplomatlar, siyasi, ekonomik, bölgesel ve uluslararası sorunlarla yüzleşilmesini sağlayacak stratejiyi güçlendirmek için Başkan Joe Biden’ın Suudi Arabistan ziyaretinin ve bu süreçte düzenlenecek zirvelerin sonuçlarına güveniyorlar. Bu sorunlar, Yemen krizi, İran faaliyetlerine ilişkin tehditler ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi karmaşık jeopolitik koşulların ve bunların enerji, gaz ve ticaret koşulları üzerindeki etkileri gölgesinde geliyor. ABD’li ve Suudi diplomatlar, Suudi Arabistan-ABD stratejik yakınlaşmasının, Rus-Ukrayna krizi de dahil olmak üzere krizlerin etkileriyle yüzleşmek için yararlı olduğunu vurguluyorlar.
Arap-ABD İlişkileri Konseyi üyesi Abbas Dahuk, Başkan Biden’ın bölgeye yaptığı ziyaretin sonuçlarının, İran’ın nükleer bomba elde etmesini engelleyen ortak bir duruş oluşturduğunu ayrıca G20 Grubu’nun en önemli üyelerinden biri, Arap ve İslam dünyası için çok önemli bir ülke olma konumu göz önüne alınarak, ekonomik ve siyasi önemi nedeniyle Suudi Arabistan ile yeni bir sağlam ortaklık dönemi başlattığını vurguladı.
Dahuk, Şarku’l Avsat’a iki ülkenin ortak çıkarları ve aynı zamanda ortak bir düşmanları olduğu için birbirine ihtiyacı olduğunu belirterek, iş birliğindeki tüm nedenlerle tarihsel bir tutarlılık olduğunu vurguladı. İki ülke ilişkileri bir aşamada ne kadar ilgisiz geçse de aralarındaki stratejik ilişkiyi kanıtlayan temel noktalar olduğunu belirtti. Dahuk, karmaşık jeopolitik ve ekonomik koşulların, zorluklarla daha iyi yüzleşmek için stratejik ortaklığı daha geniş ufuklara doğru ilerletilmesi gerektirdiğine dikkati çekti.
Yemen kriziyle ilgili olarak Dahuk, yakın zamanda ABD’nin Cidde’de verdiği taahhütlerinin, Suudi Arabistan’ın siyasi bir çözüm üzerinde galip gelme ve Yemen’i istikrara kavuşturma çabalarını güçlendireceğini ve Husileri Yemen krizine siyasi bir çözüm bulmak için gerçek fırsatları ciddi şekilde düşünmeye zorlayacağını düşünüyor.
Ortadoğu Barış Merkezi Başkanı Robert Wexler, Başkan Biden’ın Suudi Arabistan ziyareti ve Cidde zirvelerinin sonuçlarının, Riyad’ın siyasi ve ekonomik olarak bölgede güvenlik ve istikrar için çok önemli olduğu göz önüne alındığında, en üst düzeyde iletişim ve koordinasyon araçlarını, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın en önemli yönlerini güçlendirdiğini belirtti.
Cidde zirvelerinin sonuçlarının, ABD ve Suudi Arabistan arasındaki ikili ilişkilerin öneminin büyük bir kanıtı olduğunu da sözlerine ekledi. İki ülke arasındaki ilişkinin, sadece fiziki güvenliğin temel taşı olmadığını, aynı zamanda yakın geçmişin sorunlarının da ele alınmasının temeli olduğunu belirtti. Bu sorunlar arasında, şiddet içeren aşırılıkçı ideolojilerle mücadele etmek, hain aktörlerle yüzleşmek ve yükselen küresel güçlerle yeni bir yüzyıla hazırlanmanın yer aldığını belirtildi. Ayrıca Krallığın bölgeye barış getirmenin önemli bir parçası ve ABD ve müttefiklerinin çıkarlarının temel sağlayıcısı olduğu vurgulandı.
Wexler, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile ilgili olarak “Hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin ihtiyaçlarını, arzularını ve itibarını gözeten bölgesel bir anlaşmaya varma umudunu korumak ve buna yönelik olasılığı sağlamak üzere bölgesel bir barış geleceği ararken, kamusal eylemleri ile kanıtladığı üzere bir barış adamı” olduğunu vurguladı. ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin sadece geleneksel enerji politikası alanında değil aynı zamanda elektrik pili üretiminde, inovasyonda, küresel görüşlerde ve bölgesel barış çabalarında çok önemli olduğunu belirtti.
Uluslararası İran Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Muhammed es-Selami, ABD Başkanı Joe Biden’ın Suudi Arabistan ziyaretini ve katıldığı Cidde zirvelerinde, Yemen, Suriye, Lübnan, Irak ve diğerleri dahil olmak üzere bölgenin krizleriyle ilgili konuların yanı sıra, Ortadoğu’da barış ve istikrarı teşviki ve İran dosyası ve nükleer programı da dahil olmak üzere gelişmeler olan birçok dosyayı ele alınacağını belirtti.
Selami’ye göre, ziyarette, Rusya-Ukrayna savaşı gölgesinde arz ve fiyatları etkileyen enerji kaynakları güvenliği dosyaları da ele alınacak. Suudi Arabistan-ABD anlaşması, küresel piyasaları güçlendirmek ve istikrara kavuşturmak için piyasa dengesini sağlıyor, adil fiyatlar yaratıyor ve enerji kaynakları konusundaki her türlü fiyat savaşını engelliyor.
Ziyaretin sonuçlarının, G20 Grubu’nun bir üyesi ve Arap ve İslâm dünyasının lideri olarak Suudi Arabistan’ın ekonomik ve siyasi olarak bölgede önemli bir ülke olduğunu ve enerji üretimi alanındaki önemini doğruluyor.



Suudi Arabistan-Pakistan anlaşması ‘bölgedeki caydırıcılığı yeniden şekillendiriyor’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan-Pakistan anlaşması ‘bölgedeki caydırıcılığı yeniden şekillendiriyor’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)

Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlar, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif tarafından çarşamba günü imzalanan ortak stratejik savunma anlaşmasının bölgedeki güç dengesini yeniden şekillendireceğine inanıyor.

Pakistan Başbakanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüşmesinin arifesinde, ‘İslam dünyasının birliği için temel bir dayanak noktası olan stratejik bir vizyon ve ilham verici bir liderlikle’ karşılaştığını belirtti.

Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi Güvenlik Araştırmaları Merkezi ve Ulusal Güvenlik Programı Genel Müdürü Dr. Hişam el-Ganem, anlaşmanın Suudi Arabistan ile yaklaşık 170 nükleer savaş başlığına sahip tek Müslüman çoğunluklu ülke olan Pakistan arasında nükleer ittifakı resmileştirerek Ortadoğu'daki caydırıcılık denklemini yeniden şekillendirdiğini söyledi.

Askeri konularda uzman olan Tümgeneral Dr. Muhammed el-Kubeyban ise anlaşmanın bölgeye hizmet ettiğini ve herhangi bir taraf için tehdit olmaktan ziyade, caydırıcı bir unsur olarak işlev göreceğini düşünüyor. Anlaşmanın iki tarafının da amaçlanan hedefe ulaşmada birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu ifade eden el-Kubeyban şu değerlendirmede bulundu: “Suudi Arabistan, ileri teknolojiye, konvansiyonel silah cephaneliğine ve gelişmiş altyapıya sahip olmasıyla önemli ülkeler arasında yer alırken, Pakistan ise çarpıcı askeri gücü, altyapısı ve önemli insan kaynaklarıyla nükleer bir devlettir.”


Gazze Şeridi'ndeki savaşta ölenlerin sayısı 65 bini aştı

Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki savaşta ölenlerin sayısı 65 bini aştı

Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)

İsrail'in Gazze'ye yönelik amansız hava saldırıları devam ederken, Gazze Şeridi'ndeki savaşta ölenlerin sayısı, savaşın yaklaşık iki yıl önce başlamasından bu yana 65 bin kişiyi aştı.

BM'nin İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere karşı "soykırım" eylemleri gerçekleştirdiği yönündeki suçlamasına rağmen, bombalamanın şiddeti azalmadı. İsrail işgal ordusu dün Gazze Şehri'ne yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak, sakinleri merkeze ve güneye doğru kaçmaya zorladı ve on binlerce kişinin Reşid Caddesi'ne akın ederek trafiği durma noktasına getirmesinin ardından, Filistinlilerin yerlerinden edilmesi için geçici bir yol açtı. İsrail ordusu, salı/çarşamba gecesi Gazze Şehri'nde yaklaşık 50 hedefi vurduğunu duyurdu.

Suudi Arabistan, İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını ve Filistin halkına karşı suç işlemeye devam etmesini, uluslararası toplumun uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukukun ihlaline dayanan bu suç niteliğindeki yaklaşıma son vermek için etkili önlemler almaması nedeniyle en sert şekilde kınadı.

Bu arada Avrupa Komisyonu, AB-İsrail ticaret ortaklığı anlaşmasının bazı hükümlerini askıya almayı ve şimdiye kadar gümrük vergilerinden muaf tutulan Yahudi devletinden ithal edilen mallara gümrük vergisi uygulamayı önerdi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, önerilen yaptırımlara tepki göstererek, Tel Aviv'in yaptırımlar uygulanması halinde "uygun bir yanıt" vereceğini söyledi.


Suudi Arabistan ve Pakistan arasında ortak savunma ve caydırıcılık ittifakı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Pakistan arasında ortak savunma ve caydırıcılık ittifakı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif dün Riyad'da ortak bir stratejik savunma anlaşması imzaladı. Her iki ülkenin de güvenliğini güçlendirme ve bölgede ve dünyada güvenliği ve barışı sağlama çabalarının bir parçası olarak imzalanan anlaşmaya göre bir ülkeye yapılan saldırı, her iki ülkeye de yapılmış sayılacak.

Anlaşma, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile Pakistan Başbakanı arasında yapılan bir toplantının ardından gerçekleşti. İki taraf arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda iki ülke arasındaki stratejik ortaklıkların güçlendirilmesi ve bölgesel ve uluslararası gelişmeler ele alındı.

Anlaşma, iki ülke arasındaki uzun süreli güvenlik ve askeri iş birliğinin bir sonucuydu. Bu iş birliği, ortak güvenlik kaderi ilkesine dayanan savunma ortaklığında yeni bir döneme doğru ilerliyor.

İki tarafın ortak açıklamasın göre anlaşma ‘iki ülke arasındaki savunma iş birliğinin çeşitli yönlerini geliştirmek ve herhangi bir saldırıya karşı ortak caydırıcılığı güçlendirmek amacını taşıyor.

Pakistan Başbakanı dün sabah saatlerinde Riyad'a resmi ziyaret için geldi ve resmi karşılama töreni düzenlendi. Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait F-15 savaş uçakları, Şerif’in uçağı Suudi Arabistan hava sahasına girdikten ona eşlik etti.

Pakistan’ın Riyad Büyükelçiliği'nden bir kaynak dün yaptığı açıklamada, ziyaretin ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve iş birliğini güçlendirmek ve karşılıklı çıkarlar konusunda iki ülkenin kararlı tutumlarını teyit etmek amacıyla gerçekleştirildiğini’ söyledi.

Suudi Arabistan'ın eski İslamabad Büyükelçisi Ali Avad Asiri, iki ülke arasındaki savunma ilişkilerinin askeri uzmanlık ve gücün yanı sıra Suudi Arabistan’ın mali imkanları ve stratejik konumu ile birleştiğine inanıyor. Bunun iki ülke ve liderleri arasındaki güçlü güven ile taçlandırıldığını ifade eden Asiri’ye göre iki ülkenin liderleri ne kadar değişirse değişsin, ilişkiler her yeni liderlikle daha da güçlenip derinleşiyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Asiri, bu ayırt edici iş birliğinin, iki ülkenin güvenliğini zayıflatmak isteyen herkese güçlü bir mesaj gönderdiğini söyledi.