Almanya’da Yahudi karşıtı sanat eseri istifaya yol açtı

Bir duvar resmi, "Documenta"nın Alman direktörünün istifasına neden oldu

Orta Almanya'nın Kassel kentinde 15. 'Documenta' çağdaş sanat sergisinin düzenlendiği Friedrichianum Müzesi (Getty Images)
Orta Almanya'nın Kassel kentinde 15. 'Documenta' çağdaş sanat sergisinin düzenlendiği Friedrichianum Müzesi (Getty Images)
TT

Almanya’da Yahudi karşıtı sanat eseri istifaya yol açtı

Orta Almanya'nın Kassel kentinde 15. 'Documenta' çağdaş sanat sergisinin düzenlendiği Friedrichianum Müzesi (Getty Images)
Orta Almanya'nın Kassel kentinde 15. 'Documenta' çağdaş sanat sergisinin düzenlendiği Friedrichianum Müzesi (Getty Images)

Dünya Sanat Forumu yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre, Almanya'nın Kassel kentindeki Documenta sergisinin direktörü, Yahudi aleyhtarı olduğu düşünülen bir sanat eseriyle ilgili çıkan tartışma sonrası istifa etmek zorunda kaldı.
Yapılan bir açıklamaya göre, Dünyanın en büyük çağdaş sanat fuarlarından biri olan Documenta'yı denetleyen komite, forumun Haziran ayındaki açılışında "açıkça Yahudi aleyhtarı sloganların ortaya çıkmasından duyduğu derin üzüntüyü" dile getirdi.
Serginin direktörü Sabine Schurmann ile "sözleşmesini feshetmek" ve geçici bir yönetim atamak için bir anlaşmaya varıldı. Skandalı ateşleyen sanat eseri, Taring Padi adlı bir grup Endonezyalı sanatçı tarafından boyanmış büyük bir duvar resmi.
Duvar resminde grubun “Halkın Adaleti” adını verdiği, miğferinde domuz kafası olan bir askerin Davut Yıldızı'nın ve Mossad sloganını resmettiği görülüyor. Resimde ayrıca, Nazi amblemini taşıyan bir şapka takan ve Ortodoks Yahudileri gösteren Yahudi aleyhtarı karikatürleri anımsatan şekilde bir sigara içen ve uzun dişleri olan kıvırcık saçlı bir adam da görülüyor.
Kısa süre sonra eser, İsrail büyükelçiliği ve Alman Yahudilerinin temsilcilerinin talebi üzerine sergiden kaldırıldı. Açıklamaya göre, Documenta'yı denetleyen komite, kültür ve sanat çevrelerinde başka "anti-Semitik olayların" yaşanmaması için konuyu tam olarak aydınlatma sözü verdi. Almanya Kültür Bakanı Claudia Roth, yönetmenin ayrılışını destekledi ve bu tür çalışmaların serginin duvarlarına nasıl ulaştığını bulmaya odaklanmak için çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.
Frankfurter Rundschau gazetesine konuşan bir sözcü, "Olaydan gerekli dersler alınmalı" dedi.
Sanat galerisi başlangıçta başka bir tartışmaya sahne olmuştu. İsrail'e muhalif Filistinli sanatçıların "Fon Grubu Sorunu" grubu, Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) hareketiyle bağlantılı olmakla suçlandı.
BDS, İsrail işgalini ve Filistin topraklarındaki yerleşimini sona erdirmek için İsrail'e ekonomik, kültürel ve bilimsel boykot çağrısında bulunan küresel bir kampanya. Alman parlamentosu 2019 yılında BDS hareketini “anti-Semitik” olarak sınıflandırdı ve hükümet fonu almasını engelledi. Öte yandan federal devlet Documenta’nın 42 milyon avroluk bütçesinin yaklaşık yarısını karşılıyor. "Documenta"nın bu yılki organizatörleri, “güney” ülkelerinin sanatçılarına daha fazla yer vermek ve serginin sanatsal ufkunu genişletmek istediler.
İlk kez 1955 yılında düzenlenen ve 5 yılda bir düzenlenen serginin 15.si yaşanan skandal ile büyük bir darbe aldı.



PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
TT

PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)

Ankara ile 40 yıllık silahlı çatışmanın ardından silahlarını bırakmayı taahhüt eden PKK tarafından dün yapılan açıklamada, Türkiye'nin bu konuda kendisinden talep edilenleri yerine getirmediğini öne sürdü.

PKK'nın kurucularından ve üst düzey yetkililerinden Mustafa Karasu, PKK'ya yakın Medya Haber televizyonuna yaptığı açıklamada, “Biz hazırız, ancak (Türk) hükümeti gerekli önlemleri almadı” dedi.

Karasu, ‘Türk devleti içindeki bir grubun süreci baltalamaya çalıştığını’ iddia etti. Bazı kaynaklara göre PKK’nın silahlarını teslim etmesinin ilk aşaması önümüzdeki günlerde gerçekleşecekti.

Karasu, özellikle PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın ‘tutukluluk koşullarının iyileştirilmemesine’ üzüldüğünü ifade etti. Öcalan, geçtiğimiz şubat ayı sonlarında PKK’ya kendini feshetmesi ve silahlı mücadeleyi bırakması çağrısında bulunmuştu.

Bazı dost isimlerin (Öcalan'ın tutuklu bulunduğu İstanbul açıklarındaki) İmralı Adası'na gittiklerini, ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen Karasu, Öcalan’ın 26 yıldır tek kişilik hücre hapsinde kalmaya devam ettiğini söyledi.

Irak'ta yaşayan iki PKK lideri ve Kürtçe yayın yapan medya kuruluşları, silahların teslim edilmesinin ilk aşamasının 3-10 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşeceğini belirtti, ancak Karasu, silahların teslim edilip edilmeyeceğini ve tarihleri teyit etmedi.