Avrupa tarihini değiştiren muharebeden kalma insan ve at kalıntıları bulundu

"20 yıldır savaş alanı arkeoloğuyum ve böyle bir şeyi daha önce hiç görmedim"

Kazıya yarına kadar devam edeceğini belirten arkeologlar, daha fazla keşif yapmayı umuyor (Waterloo Uncovered)
Kazıya yarına kadar devam edeceğini belirten arkeologlar, daha fazla keşif yapmayı umuyor (Waterloo Uncovered)
TT

Avrupa tarihini değiştiren muharebeden kalma insan ve at kalıntıları bulundu

Kazıya yarına kadar devam edeceğini belirten arkeologlar, daha fazla keşif yapmayı umuyor (Waterloo Uncovered)
Kazıya yarına kadar devam edeceğini belirten arkeologlar, daha fazla keşif yapmayı umuyor (Waterloo Uncovered)

1815 tarihli Waterloo Muharebesi'nde hayatını kaybeden asker ve atların kalıntıları bulundu.
Arkeologlar, Belçika'nın başkenti Brüksel'de yapılan kazıdaki keşfin "son derece nadir" olduğunu söyledi.
18 Haziran'da yapılan muharebe, 23 yıl boyunca kıtayı kasıp kavuran Napolyon Savaşları'nın sonuncusuydu. Napolyon Bonapart komutasındaki Fransız ordusu, Prusya ordusuyla müttefik olan Britanya ordusuna yenilmişti.
Tarihçiler, on binlerce askerin hayatını kaybettiği savaşın Avrupa için bir dönüm noktası olduğunu söylüyor. Zira Napolyon'un Avrupa'yı yönetme arzusu büyük bir yenilgi almıştı.
Öte yandan muharebede ölenlerin sayısı çok olsa da şimdiye kadar çok az kalıntı bulundu. Savaş alanındaki kemiklerin toplanıp satıldığını ve öğütülerek çiftliklerde gübre olarak kullanıldığı düşünülüyor.
Keşifler arasında, Britanya ordusunun komutanı Wellington Dükü Arthus Wellesley'nin bir askerine ait olduğuna inanılan bütün halde iskelet var. İskelet, Wellington'ın sahra hastanesinin olduğu düşünülen bölgenin yakınında bulundu. Askerin cesedinin tedavi sırasında öldükten sonra oraya atıldığı tahmin ediliyor.
Kazıyı yöneten Waterloo Uncovered vakfından Tony Pollard, "20 yıldır savaş alanı arkeoloğuyum ve böyle bir şeyi daha önce hiç görmedim" dedi.
 
Independent Türkçe, BBC, New York Post, Daily Mail



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news