İnsanlar Ortadoğu’da sıcak havayla iç içe yaşarken Avrupa’da neden ölüyorlar?

İklim değişikliğine uyum alanında uzmanlara ihtiyaç var.

Bir adam Ağustos 2021'de Yunanistan'ın Evia adasındaki Limni köyü yakınlarındaki Koseli sahiline yaklaşan yangını izliyor (The Associated Press)
Bir adam Ağustos 2021'de Yunanistan'ın Evia adasındaki Limni köyü yakınlarındaki Koseli sahiline yaklaşan yangını izliyor (The Associated Press)
TT

İnsanlar Ortadoğu’da sıcak havayla iç içe yaşarken Avrupa’da neden ölüyorlar?

Bir adam Ağustos 2021'de Yunanistan'ın Evia adasındaki Limni köyü yakınlarındaki Koseli sahiline yaklaşan yangını izliyor (The Associated Press)
Bir adam Ağustos 2021'de Yunanistan'ın Evia adasındaki Limni köyü yakınlarındaki Koseli sahiline yaklaşan yangını izliyor (The Associated Press)

Necud Secdi
Dünyanın birçok yerinde 2022 yazı, sıcaklıkların yükseldikçe yükseldiği bir mevsim oluyor. Elbette yaz aylarında sıcaklıkların artacağını biliyor ve her yıl buna göre hazırlık yapıyoruz. Fakat bu yılın yazı her yıl bildiğimiz o yaz mevsimlerinden biri değil ve tamamen farklı. Avrupa'nın birçok güzel ülkesi yangınlarla boğuşuyor. Yaşlı Kıta’yı vuran aşırı sıcak hava dalgası sonucunda yüzlerce insan yaşamını yitirirken binlerce aile evlerini terk ediyor.
Hava sıcaklıklarda devam eden bu artış, Avrupa’nın bazı ülkelerinde geniş ormanlık alanlarda büyük yangınların çıkmasına yol açarken sıcaklıkların 51 dereceye ulaştığı Ortadoğu'da olduğu kadar yükselmeyip 40 dereceyi geçmemesine rağmen, özellikle çocuklar ve yaşlılar için büyük bir sağlık tehdidi oluşturuyor. Hava durumunu Avrupa ülkelerindeki bölge insanlarının günlük konuşmalarının ana gündem maddesi haline geldi. Peki, gezegenimize neler oluyor?

İnsanlar Ortadoğu’da sıcak havayla iç içe yaşarken Avrupa’da neden ölüyorlar?
Ortadoğu'nun bazı bölgelerinde nispeten yüksek sıcaklıklar kaydedildi. Örneğin Kuveyt'te hava sıcaklığı 43 dereceye ulaştı. Umman, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan 44 derecenin üzerinde sıcaklıklar kaydederken Irak'ta sıcaklıklar 47 dereceye, İran’da ise yaklaşık 42 derece yükseldi.
Kral Suud Üniversitesi Coğrafya Bölümü'nde öğretim görevlisi olan Faysal el-Mecli, neler olduğunun basit bir şekilde anlaşılması için verdiği örnekte, temmuz ayında Londra'da ortalama en yüksek sıcaklığın 23 santigrat derece olduğunu ancak 19 Temmuz Salı günü Londra’da 40 santigrat derecenin üzerinde bir sıcaklığın kaydedildiğini belirtti. Yaşananların temel nedeninin normal seviyelerden sapma miktarının olduğuna dikkat çekti. Mecli konuya dair şunları söyledi:
“Sıcak hava dalgası tanımımız belirli bir bölgenin doğal oranlarına bağlı olduğundan, bazı bölgelerde normal kabul edilen sıcaklıklar, diğer bölgeler için bir ısı dalgası demektir.”
Normal sıcaklık seviyelerinden sapma miktarının Londra’da 17 santigrat dereceyi aştığının altını çizen Suudi akademisyen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu, Riyad gibi bir şehrin temmuz ayında 43 derece olan normal ortalama sıcaklıklarının 60 dereceye yükselmesiyle aynı anlama geliyor. Bu seviye, elbette çöl bölgeleri sakinleri için bile yaşanılabilir değil. Doğa ve insan sistemleri, çeşitli bileşenleriyle, bu aşırı ve eşi benzeri görülmemiş sıcaklık değişikliklerine hızlı bir şekilde uyum sağlama kabiliyetine sahip değil. Bunun için Avrupa'daki aşırı sıcaklıkların ve kuraklıkların bir sonucu olarak, son dönemde Avrupa'nın farklı bölgelerinde orman yangınlarının çıktığını görüyoruz.”
İklim değişikliğine uyum artık kaçınılmaz bir zorunluluk haline geldi. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), iklim değişikliğine uyumu, zararı azaltmak ya da önlemek amacıyla mevcut veya beklenen bir iklime ve bunun insan sistemleri üzerindeki etkilerine uyum süreci olarak tanımlıyor.
Suudi iklim uzmanı Mecli, Avrupa ülkelerindeki sıcaklıklara bağlı ölüm oranlarının yüksek olmasının, toplumların iklimdeki ani değişime hazırlık durumundaki ve uyumundaki eksiklikten kaynaklandığına dikkat çekti. Bu ülkelerde nüfusun büyük bir bölümünün sıcak çöl ülkelerinde olduğu gibi klimalara sahip olmadıklarını, bununda artan sıcaklık ve yorgunluk seviyelerine ve dolayısıyla Avrupa'nın büyük bölümünde sıcak hava dalgalarının yaklaşık 70 bin kişiye zarar verdiği 2003 yazında olduğu gibi yüksek sıcaklıklara maruz kalmanın bir sonucu olarak daha yüksek ölüm oranlarına önemli bir katkıda bulunduğunu kaydetti. Bu yüzden Avrupa ülkelerinde iklimlendirme hizmetlerine olan talebin önemli bir artışa tanık olması bekleniyor.
Twitter’da sıcak hava dalgalarına dair bazı mizahi yorumlar yapıldı. Bunlardan biri Suudi karikatürist Abdullah Cabir’in, Londra'da güzel havanın tadını çıkaran Suudi bir aileyi resmettiği karikatürdü.

Suudilerin büyük bir çoğunluğu hava sıcaklığının yüksek olmasına rağmen güzel havanın tadını çıkardıklarına dair yorumlar yazdılar. Bu yüzden sıcaklık 50 santigrat dereceye ulaştığında onları bir fincan çay içerken bulabilirsiniz. İçlerinden biri, Twitter’dan paylaştığı mesajda şunları söyledi:
“Avrupa'da bazı ülkeleri vuran sıcak hava dalgası 40 dereceye ulaştı. Sıcaklığa bağlı ölüm, bayılma ve sıcak çarpması vakaları kaydediliyor. #bugünün_mesajı Bugün Allah nasip ederse hava sıcaklığı 47 ila 50 derecelerde olacak. Yürüyüşe çıkıp zencefilli kahve içip yemeğin yanında acı biber yiyeceğiz.”
Bu istisnai sıcak hava dalgasının nedenlerine değinen Suudi akademisyen Mecli, bunun nedeni olarak karbondioksit emisyonlarını suçladı. Bilinen metrolojik nedenlerden ziyade fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan sera gazı emisyonlarındaki artışın neden olduğu iklim değişikliğinin, sadece Avrupa'da değil, dünyanın birçok yerinde sıcaklıklardaki artışın ana nedeni olduğuna dikkat çekti. Mecli, dünyada hava sıcaklığını 1980’li yıllardan bu yana neredeyse her on yılda yaklaşık 0.18 derece arttığını hatırlattı.
İklim değişiklikleriyle birlikte küresel düzeyde hava sıcaklıklarının da artması bekleniyor. Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ), iklim değişikliğinin neden olduğu ısı dalgaları konusunda uyardı. İngiltere’de sıcaklıkların tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkmasına neden olan bu durum, önümüzdeki on yıllarda daha yaygın ve daha şiddetli hale gelecek. İklim uzmanı Mecli, sera gazı emisyonlarının mevcut seviyelerinde devam etmesi halinde hava sıcaklıklarındaki artışında sürebileceğini vurguladı.
Uzmanlara göre iklim değişikliğinin etkileri şimdiden hissediliyor ve bunun hakkındaki konuşmalar artık sadece belirli çevrelerle sınırlı değil. Küresel ısınma, sanayi öncesi seviyelerin yaklaşık bir santigrat derece üzerine çıkarsa kriz daha da kötüleşecek. Küresel ısınmanın her yarım derecesi (hatta daha azı) dahi büyük bir önem taşıyor.
Uzmanlara göre sıcak hava dalgaları daha da sıklaşacak ve daha uzun sürecek. Aşırı yağışlar birçok yerde daha yoğun ve sık hale gelecek. Okyanuslar ısınmaya ve deniz seviyeleri yükselmeye devam edecek.
Bu istisnai sıcak hava dalgalarının dünya genelindeki karar vericiler üzerinde daha fazla baskı yaratabileceğine dikkati çeken Mecli şu açıklamada bulundu:
“Birçok ülkenin enerji, ekonomi, güvenlik ve gıda alanlarında yaşadığı krizler çerçevesinde fosil yakıtlardan vazgeçme kararı almak daha önce hiç olmadığı kadar zor. Bu yüzden dünyanın sıcaklığını potansiyel seviyelerde tutmak ve mevcut enerji kaynaklarından yararlanmak arasında denge sağlayan akıllı ve ciddi politikalar bulunmalı.”



İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın görevinden "sürpriz istifa" kararı, bu kararın hemen öncesinde İrlanda kökenli ABD Başkanı Joe Biden'ın yüzüne kameralar önünde Gazze konusunda sitem ettiği konuşması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor.

İrlanda'da 2017'den bu yana Fine Gael partisinin genel başkanlığını yürüten 45 yaşındaki Varadkar, dün başkent Dublin'de yaptığı istifa açıklamasında, ülkesine liderlik ettiği süreyi "hayatının en tatmin edici dönemi" olarak tanımladı.

İki kez İrlanda Başbakanı olarak görev yapan Varadkar, konuşması sırasında duygulanarak, görevini bırakma nedenlerinin "hem kişisel hem de siyasi" olduğunu belirtti.

Başbakanlık görevinden istifa eden Varadkar, parlamento üyesi olarak kalmaya devam edecek.

İrlanda ve İngiliz basını, istifa kararının "sürpriz" olduğu ve Varadkar'ı böyle bir karar almaya iten nedenin henüz bilinmediğini belirtti.

- Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu

Başbakanlık görevini üstlendiğinde 38 yaşında ve ülkesinin "en genç Başbakanı" ünvanına sahip olan Varadkar, istifa kararının hemen öncesinde Aziz Patrick Günü dolayısıyla ABD'ye ziyaret gerçekleştirmişti.

Leo Varadkar'ın, İrlanda asıllı ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da Aziz Patrick Günü için verdiği davette, Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu.

Varadkar, konuşmasında, Biden'a, İrlandalıların Filistin halkıyla empati kurmasının nedeninin, Gazze halkının kendi yaşadıklarına benzer acılar çekmesi olduğunu hatırlatmıştı.

- "Gazze halkının gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz"

Gazze'deki insanlık dramını, ülkesinin sömürgeleştirildiği dönemde yaşananlara benzeten Varadkar, "Kendi tarihimizi onların gözlerinde görebiliyoruz." ifadesiyle ABD Başkanı'na sitemde bulunmuştu.

Varadkar, "Dünyayı dolaştığımda liderler bana sık sık 'İrlandalıların, Filistin halkına karşı neden bu kadar empati duyduğunu' soruyor. Cevabı basit, onların gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz. Yerlerinden edilmesi, mülklerinin ellerinden alınması, ulusal kimlikliklerinin kabul edilmemesi, zorunlu göç, ayrımcılık ve açlığın hikayesi..." ifadelerini kullanmıştı.

İrlanda'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına Avrupa'da en çok karşı çıkan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Varadkar, İrlandalıların, Gazze'de yaşanan felaketten derin endişe duyduğunu belirtmişti.

Biden'a, bir İrlandalı olarak demokrasinin gerekliliklerini yerine getirmesi ve Gazze'deki dramın son bulmasına öncülük etmesi çağrısında bulunan Varadkar, "Gazze halkı, acil gıdaya, ilaca, barınağa ve özellikle de bombardımanın durmasına ihtiyaç duyuyor." demişti.

- Varadkar, İsrail için "Öfke gözlerini kör etmiş" ifadesini kullanmıştı

İrlanda parlamentosunun alt kanadı Dail'de yapılan bir oturumda da İsrail'in artık ABD dahil dünyadaki hiçbir ülkeyi dinlemediğini kaydeden Varadkar, "Öfke gözlerini kör etmiş durumda ve gittikleri yolda ilerleyerek uzun vadede kendi güvenlikleri açısından durumu çok daha kötü hale getireceklerine inanıyorum." ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Varadkar, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e geçen ay gönderdiği mektupta, AB'den İsrail'le ticari bağların gözden geçirilmesini talep etmişti.

Varadkar, AB'nin, Gazze konusunda açık ve güçlü bir tutum benimsemeyerek ve çifte standart uyguladığı algısı vererek "kredibilitesini kaybettiği" uyarısında da bulunmuştu.

- İrlanda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor

Varadkar başta olmak üzere İrlanda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins de Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin, "İsrail'in UNRWA'yı yok etme kampanyası yürüttüğü" açıklamalarına atıfta bulunarak, böyle bir kampanyanın başlatılmasını "utanç verici bir rezalet" olarak nitelemişti.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de Gazze'deki insani krizi "insan yapımı" olarak nitelemiş ve "tamamen kabul edilmez" olduğunu belirtmişti.

Ayrıca, İrlanda, bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteği kesme kararının ardından Ajans'a 20 milyon avroluk finansal destek sağlayacağını açıklamıştı.