WHO: Salgın hastalıklarla ilgili uluslararası anlaşma yasal olarak bağlayıcı olacak

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters-Arşiv)
WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters-Arşiv)
TT

WHO: Salgın hastalıklarla ilgili uluslararası anlaşma yasal olarak bağlayıcı olacak

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters-Arşiv)
WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters-Arşiv)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), salgın önleme, hazırlık ve müdahaleyi güçlendirmek için kurulan Hükümetlerarası Müzakere Organı (INB) üyelerinin, salgın önlemeye ilişkin yeni bir uluslararası anlaşmanın yasal olarak bağlayıcı olması gerektiği konusunda anlaştıklarını duyurdu.
AFP’nin haberine göre, WHO tarafından bugün yapılan açıklamada, “INB üyeleri, yeni ve yasal olarak bağlayıcı bir uluslararası salgın anlaşması imzalamak için çalışacakları konusunda fikir birliğine vardı. Tüm uluslararası belgelerde olduğu gibi, herhangi bir yeni anlaşma, üye devletler tarafından kabul edildiği takdirde, kendi egemenlikleri doğrultusunda herhangi bir eylemde bulunacak olan hükümetlerin kendileri tarafından hazırlanır ve müzakere edilir” denildi.
WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus kararı memnuniyetle karşılayarak, “Yasal olarak bağlayıcı bir belgenin önemi göz ardı edilemez. Bu gelecek nesiller için ortak mirasımız olacak” dedi.
INB Eş Başkanı Precious Matsoso ise, “Bugün alınan karar, birlikte yaptığımız kritik çalışmamızın ilk önemli adımıdır. Ama daha tırmanmamız gereken çok yokuş var. Bu hepimizin bir arada durmasını gerektirecek bir yolculuk” diye konuştu.
WHO’ya üye 194 ülke, yeni tip koronavirüs salgınının insanlar ve ülke ekonomileri üzerindeki yıkıcı etkileri karşısında, INB kapsamında yeni bir uluslararası anlaşmanın taslağı ve müzakere sürecine Aralık ayında başladı.
INB, Aralık 2022’de bir kez daha toplanacak ve Mayıs 2023’te Dünya Sağlık Asamblesi’ne bir ilerleme raporu sunacak.
INB, yasal olarak bağlayıcı bir uluslararası pandemi anlaşmasını Mayıs 2024’te sonuçlandırmak için çalışıyor.
Müzakereler için Cenevre’de bulunan ABD Sağlık Bakanlığı’nın Küresel İşlerden Sorumlu Sekreter Yardımcısı Loyce Pace, “ABD, bir salgına hazırlanmak ve buna yanıt vermek amacıyla bir çözüm bulmak için bu sürecin bir parçası olmaya hazır” dedi.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.