Kiev, Odessa Limanı’nın bombalanması sonrası tahıl anlaşmasının başarısız olması halinde bundan Moskova'yı sorumlu tuttu

BM ve Washington, Odessa Limanı’na yapılan saldırıyı kınarken Türkiye, Karadeniz'deki güvenlik koridoru güzergahındaki mayınların temizlenmesi için yardım teklif etti

Rusya’nın füze saldırıları sonucunda Odessa Limanı’nda çıkan yangınları söndürmeye çalışan Ukraynalı itfaiyeciler (Reuters)
Rusya’nın füze saldırıları sonucunda Odessa Limanı’nda çıkan yangınları söndürmeye çalışan Ukraynalı itfaiyeciler (Reuters)
TT

Kiev, Odessa Limanı’nın bombalanması sonrası tahıl anlaşmasının başarısız olması halinde bundan Moskova'yı sorumlu tuttu

Rusya’nın füze saldırıları sonucunda Odessa Limanı’nda çıkan yangınları söndürmeye çalışan Ukraynalı itfaiyeciler (Reuters)
Rusya’nın füze saldırıları sonucunda Odessa Limanı’nda çıkan yangınları söndürmeye çalışan Ukraynalı itfaiyeciler (Reuters)

Geçtiğimiz Cuma günü Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye’nin arabuluculuğunda İstanbul'da tahıl, tarım ürünleri ve gübre ihracatı anlaşmasının imzalanmasının ertesinde Ukrayna, Karadeniz'deki ana limanı Odessa'nın Rus füzeleri tarafından vurduğunu, ancak saldırının önemli bir hasara yol açmadığını duyurdu. Rusya'nın anlaşmanın imzalanmasının ardından düzenlediği saldırıyı Türkiye’ye ve BM’ye atılan bir tokat ve yapılan bir hakaret olarak nitelendiren Kiev, tarafları İstanbul Anlaşması'ndaki taahhütlere uymaya çağırdı. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oleg Nikolenko tarafından yapılan açıklamada, Odessa Limanı’nın bombalanmasının, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in anlaşma için çabalayan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzüne tükürmesi olduğunu söyledi.
Ukrayna Hava Kuvvetleri Basın Sözcüsü Yuriy Ignat, Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada, Rusya ordusunun Odessa Limanı’ndaki bir tahıl işleme tesisini vurduğunu bildirdi. Odessa Bölgesel Askeri İdaresi Sözcüsü Sergey Bratçuk ise açıklamasında, “Düşman Rusya, Kalibr seyir füzeleri ile Odessa Limanı’na saldırdı. İki füze hava savunma sistemleri tarafından vuruldu, iki füze liman altyapısına isabet etti. Ukrayna Radyo ve Televizyonu, Ukrayna ordusundan alıntı yaparak, Odessa limanını vuran iki Rus füzesinin önemli bir hasara yol açmadığını söyledi.
Ukrayna Radyo ve Televizyonu Kurumu’nun aktardığı, Ukrayna ordusundan yapılan açıklamada, iki Rus füzesinin Odessa Limanı'nı hedef aldığı, ancak önemli bir hasara yol açmadığı bildirildi. Güney Askeri Komutanlığı Sözcüsü Natalia Humenyuk tarafından yapılan açıklamada, limandaki bir pompa istasyonunun isabet alan bombardımanın, liman çevresindeki evlere de sıçrayan bir yangına neden olduğu, fakat  tahıl depolarının zarar görmediği belirtildi. Açıklamaya göre başka bir kayıp kaydedilmedi.
Ukrayna Altyapı Bakanı Aleksandr Kubrakov, ülkesinin, Rusya'nın füze saldırısına rağmen Karadeniz'deki limanlarından tahıl ihracatını yeniden başlatmaya hazır olduğunu duyurdu. Kobrakov, sosyal medya platformu Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, "Limanlarımızdan tarımsal ürünlerin ihracatının başlatılması için teknik hazırlıklara devam ediyoruz" dedi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Odessa Limanı’na düzenlenen füze saldırısının Moskova'nın anlaşmayı uygulamamanın bir yolunu bulmaya çalıştığının göstergesi olduğunu söyledi. Zelenskiy, Telegram uygulaması üzerinden paylaşılan video kaydında, “Bu saldırı, yalnızca Rusya'nın ne derse desin ve ne söz verirse versin anlaşmayı uygulamamanın bir yolunu bulacağını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Cuma günü İstanbul'da varılan anlaşmanın imza töreninde yaptığı konuşmada, hem Rusya'ya hem de Ukrayna'ya anlaşmaya uymaları ve dünyadaki milyonlarca yoksul insanı kurtarmanın ve küresel gıda krizinden kaçınmanın bir yolu düşüncesiyle anlaşmayı başarılı kılmaya çalışmaları çağrısında bulunmuştu.
Ancak Odessa Limanı'na yapılan füze saldırısının ardından Guterres ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Odessa Limanı'na düzenlendiği bildirilen saldırıyı kınadılar. BM'den yapılan açıklamada, Guterres'in Odessa Limanı'na düzenlendiği bildirilen bombardımanı sert bir dille kınadığı belirtilerek "Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Türkiye tarafından imzalanan anlaşmaya tam olarak uyulması gerekiyor" denildi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell de Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "İstanbul anlaşmalarının imzalanmasından bir gün sonra hububat ihracatı için çok önemli bir hedefin vurulması Rusya'nın uluslararası hukuk ve taahhütleri tamamen göz ardı ettiğini bir kez daha gösteriyor ve özellikle kınanması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Türkiye, anlaşma kapsamında Ukrayna tahılının ihracatına yardımcı olmak amacıyla Karadeniz'deki deniz mayınlarının temizlenmesi konusunda yardım etmeye hazır olduğunu duyurdu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bir televizyon kanalına verdiği röportajda, Türkiye'nin yardım etmeye hazır olduğunu vurgulayarak, anlaşmaya göre gerekirse üçüncü bir ülkenin mayın temizleme sürecini üstlenebileceğini belirtti.
Dünya Gıda Programı (WFP), Rusya-Ukrayna savaşının sonuçları nedeniyle yaklaşık 37 milyon insanın açlık tehdidiyle karşı karşıya geldiğini açıklamıştı. Fiyatların aylık 5 milyon ton tahıl ihracatı yapan Ukrayna'daki savaş öncesi seviyeye dönmesiyle insani yardımların nispeten daha ucuz maliyetlerle karşılanmasına, küresel pazarlara daha fazla buğday, ayçiçek yağı, gübre ve diğer tarımsal ürünleri sürülmesine ve küresel gıda krizinin önlenmesine yardımcı olmak amacıyla Ukrayna ve Rusya arasında Cuma günü İstanbul'da Türkiye ve BM ile Karadeniz'den tahıl, tarım mahsulleri ve gübre ihracatına ilişkin iki ayrı anlaşma imzalandı.
İmzalanan anlaşmalarla Ukrayna'nın bir sonraki hasat öncesi silolarını boşaltmasına ve Rusya'dan artan gübre ihracatıyla önümüzdeki tarım sezonlarında küresel verimliliğin düşmesinin engellenmesi sağlanacak.
Anlaşmalar, 120 gün boyunca geçerli olacak. BM, savaşın bu süre zarfında bitmemesi halinde anlaşmaların süresini uzatmayı umuyor.
Anlaşmayı imzalayan Rusya, Ukrayna, Türkiye ve BM tarafından denetlenecek olan İstanbul'daki Ortak Koordinasyon Merkezi için denetim ekipleri oluşturulması ve çalışanların atanması amacıyla çalışmaların hemen başlatılması kararlaştırıldı.
Ukrayna’da savaştan zarar gören limanların hazırlanmasının yaklaşık 10 günü bulması ve bu yüzden gemilerin Ukrayna limanlarına giriş-çıkışlarının haftalar alması bekleniyor.
Anlaşma, Odessa Limanı’na ve Ukrayna’nın diğer iki limanı Herson ve Mariupol’e gemilerin güvenli bir şekilde giriş-çıkış yapmalarını garanti altına alıyor.
Ukrayna’nın kendini savunmak için limanlarının yakın çevresine deniz mayınları döşemesine rağmen uzmanlar mayın temizliğine gerek olmadığını çünkü Ukraynalı kaptanların gemileri Ukrayna karasularındaki güvenli kanallardan götüreceklerini söylediler.
Buna karşın her bir geminin yanında ihtiyaç duyulması halinde emrinde bir mayın tarama gemisi bulunması planlanıyor. Ancak Ortak Koordinasyon Merkezi'nin Karadeniz'de takip edeceği gemilere önce İstanbul'a oradan da dünya pazarlarına kadar askeri gemilerin refakat etmesi gibi bir durum söz konusu değil.
Anlaşmayı imzalayan taraflar, tahıl ihracatının yapılacağı limanlardaki gemilere ve tesislere herhangi bir saldırı yapılmayacağı, ancak yasaklı bir eylemde bulunulması halinde İstanbul'daki Ortak Koordinasyon Merkezi'nin bir çözüm bulacağında mutabık kaldılar.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, İstanbul’da anlaşmanın imzalanmasından sonra yaptığı açıklamada, ülkesinin mayın temizliğinden ve Ukrayna limanlarının açılmasından yararlanmayacağını taahhüt etti. Şoygu, Rusya'nın bu anlaşmada açıkça belirtilen yükümlülükleri yerine getireceğinin de altını çizdi.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.