Son saatlerde İtalya’ya bini aşkın göçmen ulaştı

Dün Sicilya’ya gelen göçmenler (EPA)
Dün Sicilya’ya gelen göçmenler (EPA)
TT

Son saatlerde İtalya’ya bini aşkın göçmen ulaştı

Dün Sicilya’ya gelen göçmenler (EPA)
Dün Sicilya’ya gelen göçmenler (EPA)

Sivil toplum kuruluşları ve İtalyan yetkililer dün yaptığı açıklamada, son saatlerde binden fazla göçmenin İtalya'ya geldiğini, yüzlerce kişinin insani yardım gemileriyle bir kabul limanında yardım beklediğini söyledi.
İtalya ana yarımadasının güney ucunda yer alan Kalabriya açıklarında bir balıkçı teknesiyle Akdeniz’i geçmeye çalışan 600’den fazla düzensiz göçmen sahil güvenliği tarafından kurtarıldı. Göçmenler Sicilya’daki limanlara götürülürken, yetkililer teknede henüz belirlenemeyen koşullarda ölen beş göçmenin cesetlerini buldu.
İtalya'nın Kuzey Afrika'ya en yakın kara parçası olan Lampedusa Adasına, hafta sonu Tunus ve Libya’dan yola çıkan on beş farklı tekneyle  Afganistan, Pakistan, Sudan, Etiyopya ve Somali'den yaklaşık 522 kişi ulaştı.
Şarku’l Avsat’ın İtalya medyasından aktardığı habere göre, Afrika'ya İtalya'dan daha yakın olan bu adadaki kabul merkezi aşırı kalabalık. ANSA’ya göre, 250 ila 300 kapasiteli alan bin 200 kişiye ev sahipliği yapıyor. Deniz kurtama sivil toplum kuruluşları Akdeniz’de yüzlerce göçmen almaya devam ediyor.
Sea-Watch,  önceki gün dört kurtarma operasyonu gerçekleştirdiğini doğruladı. Sea-Watch Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Gemide (Sea Watch 3), kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 428 kişi, dokuzuncu ayda hamile olan bir kadın ve ciddi yanıkları olan bir hastamız var” ifadelerine yer verdi. Sivil toplum kuruluşu SOS Mediterranean'a ait Ocean Viking, Libya açıklarında uluslararası sularda tehlikede olan aşırı kalabalık bir lastik botta bulunan 57 çocuk da dahil olmak üzere 87 kişinin kurtarıldığını bildirdi.
İtalya İçişleri Bakanlığı'na göre1 Ocak ve 22 Temmuz arasında deniz yoluyla İtalya'ya 34 bin göçmen geldi. Bu rakam geçtiğimiz yılın aynı döneminde 25 bin 500 ve 2020'de ise 10 bin 900 idi.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Orta Akdeniz'i dünyanın en tehlikeli göç yolu olarak görüyor. Birleşmiş Milletler ajansı, bu yılın başından bu yana bu bölgedeki ölü ve kayıp sayısını 990 olarak tahmin etti.
Yasadışı göçü engellemeye yönelik bazı Avrupa politikaları yaygın tartışmalara yol açtı ve bazıları uluslararası yasaları ihlal etmekle suçlandı. Geçtiğimiz Perşembe günü, bağımsız bir teftiş raporu, İngiltere'nin kuzey Fransa'dan küçük teknelerle gelen göçmenleri ele almasını kabul edilemez, etkisiz ve verimsiz olarak eleştirdi. Sınır ve Göçmenlik Müfettişi David Neal liderliğindeki teftiş, Aralık 2021 ile Ocak 2022 arasında iki hükümet merkezinde göçmenlerin ilk ele alınışa odaklandı.
Reuters haber ajansına göre Neal açıklamasında, “Bu göçmenler kanalı sefil koşullarda geçti. Birçoğu, çocuklar ve yalnız kadınlar da dahil olmak üzere savunmasızdı ve Dover'a ulaştıklarında, onlara yapılan muamele kabul edilemez. Bunun nedeni, İçişleri Bakanlığı'nın son üç yılda krizlere yanıt vermekten daha iyi sistem ve prosedürler uygulamaya geçme konusunda başarısız olmasıdır” şeklinde konuştu.
Raporun tavsiyeleri kabul eden İçişleri Bakanlığı açıklamasında, teftişten bu yana iki merkezde yapılan değişiklikler, yaklaşımda temel bir değişikliğin olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Kasım 2021'de 27 kişi lastik bir botla kanalı geçmeye çalıştığı sırada öldü. Kanaldaki türünün en kötü kazası olan olay, İngiltere ile Fransa arasında birbirlerini suçlamaya yol açtı.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.