Yemen’de Husilerin uymadığı ateşkes caydırıcı olmalı

Ateşkese sadece Yemen hükümeti uyarken Husiler ihlallerine devam ediyor

Taiz'de Husilerin mermilerinden çıkan şarapnel parçasının isabet ettiği Yemenli bir çocuk hastanede tedavi altına alındı.
Taiz'de Husilerin mermilerinden çıkan şarapnel parçasının isabet ettiği Yemenli bir çocuk hastanede tedavi altına alındı.
TT

Yemen’de Husilerin uymadığı ateşkes caydırıcı olmalı

Taiz'de Husilerin mermilerinden çıkan şarapnel parçasının isabet ettiği Yemenli bir çocuk hastanede tedavi altına alındı.
Taiz'de Husilerin mermilerinden çıkan şarapnel parçasının isabet ettiği Yemenli bir çocuk hastanede tedavi altına alındı.

Birleşmiş Milletler gözetiminde Yemen'de ilan edilen ateşkesin süresinin bitmesine yaklaşık bir hafta kala Husi milisler, özellikle Taiz vilayeti olmak üzere, Cevf, Marib ve Kızıldeniz sahili cephelerinde saha ihlallerini arttırdı.
Yemenliler, özellikle ateşkesin sağlanması, sınır geçişlerinin açılması ve Taiz'deki kuşatmanın sona erdirilmesiyle ilgili olarak, milisleri ateşkese uymaya zorlayan caydırıcı önlemlerin alınmadığına yönelik eleştirilerde bulunuyorlar. Hükümet raporları geçtiğimiz günlerde yüzlerce Husinin ateşkes ihlalleri gerçekleştirdiğini tespit etti.
Yemen Enformasyon Bakanlığı Müsteşarı Feyyaz en-Numan, "uluslararası görmezden gelme" olarak nitelendirdiği bu ihlalleri kınadı.
Numan, Şarku'l-Avsat ile yaptığı röportajda şunları söyledi: “Tüm tarafları ile uluslararası toplum ve BM’nin Yemen Elçisi kendi kişisel konumunu sağlama almak için insani ateşkesin uzatılmasını istiyor. Yemenliler ise savaş suçları, aç bırakma ve kuşatma uygulayan bir terörist grup tarafından en iğrenç suç türlerine maruz kalıyorlar. Husi milisleri Hudeyde Limanı’nın gelirleri ile maaşları ödemiyor ve El-Beyda Vilayeti'ndeki Habza köyüne yapılan son vahşi saldırıya varana kadar Taiz kuşatmasına devam ediyor.”
Ateşkesin, yalnızca meşru hükümet tarafından uygulanmasından üzüntü duyduğunu dile getiren Numan, “Husiler sadece ateşkesin şartlarını uygulamayı reddetmekle kalmadı, aynı zamanda dünyaya, uluslararası topluma ve Güvenlik Konseyi'ne de meydan okudu ve BM elçisinin insani ateşkesi başarılı kılmak için bir jest olarak önerdiği teklifi olumlu bir şekilde ele almayı reddetti.”
Yemen Enformasyon Bakanlığı Müsteşarı, BM elçisi ve destekçilerinin rolünü zayıf olarak nitelendiriyor.
Üç temel referansa göre barışı sağlama aşamasına geçmek için ilk adım olarak "ateşkesin uygulanmasında herhangi bir atılım gerçekleştirmenin" maddesinin yeterli olmadığını savunan Feyyaz en-Numan, “İran destekli Husi milislerine karşı gerçek caydırıcı ve baskı önlemlerinin olmaması, ateşkesin üçüncü kez uzatılmasını sadece kağıt üzerinde bırakacak. Husi milisleri, seferberlik ilan ederek çocukları askere almadan tut, savaşçıları cephelere yollamaya kadar tüm uluslararası yasaları ihlal etmeye devam ediyor. Milisler, Yemenliler ve komşu ülkelere karşı yeni bir savaş turuna hazırlanmak için savaş seferberliği adı altında vatandaşları yağmalıyor ve silah, füze ve insansız hava aracı kaçakçılığına devam ediyor” diye konuştu.

Devam eden Husi ihlalleri
Yemen'in El-Cevf vilayetindeki Hukuk ve Medya Komitesi, BM'nin ateşkesi uzatma çabaları ışığında Husi tırmanışının devam ettiğini söyledi. Husi milisleri Temmuz ayı boyunca vilayette sivillere karşı 20 ihlal gerçekleştirdi. Bu ay içinde belgelenen Husi ihlalleri, resmi bir rapora göre, ölüm ve yaralanmalarda 18 sivilin kurban edilmesini içeriyor. Söz konusu ihlaller arasında keyfi gözaltıların yanı sıra milislerin yerleştirdiği mayınların patlaması sonucu bir olayda 3 mülkün hasar gördüğü de bildirildi.
Raporda, terörist Husi milislerin El-Cevf Vilayeti’nde sivillere karşı neredeyse her gün işlediği ihlallere devam ettiği vurgulandı. Raporda geçen Nisan ayının başından bu yana Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen insani ateşkesin yürürlüğe girmesi ışığında sivillere karşı bu tür sistematik Husi ihlallerinin devam etmesi şiddetle kınandı.
Raporda Birleşmiş Milletler, uluslararası toplum ve insan haklarının savunulmasıyla ilgili tüm yerel ve uluslararası kuruluşlara, sivillere karşı işlenen bu tür iğrenç suçları kınama çağrısında bulunuldu.
Raporda, uluslararası yasaları, normları ve anlaşmaları ihlal eden tüm ihlalleri durdurması ve liderlerinin sorumlu tutulması için “Husi milislerine baskı yapılması için ciddi adımlar atma” çağrısında bulunuldu.
Diğer yandan, milislerin Er-Ravda mahallesini bombalaması sonucu bir çocuğun öldürülmesi ve 11 çocuğun yaralanmasından sadece bir gün sonra, Husi milisleri Taiz kentindeki yerleşim bölgelerini yeniden bombaladı.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, Husi milislerinin Taiz şehrinin batısındaki Eski Havaalanı mahallesindeki yerleşim alanlarını çok sayıda havan mermisiyle bombalamasını en sert şekilde kınadı.
İryani, mermilerden birinin bir restoranın yanına düştüğünü herhangi bir yaralanma kaydedilmediğini, sivillerin sistematik ve kasıtlı olarak hedef alındığını ve BM ateşkesin başlangıcından bu yana tehlikeli bir tırmanışın olduğunu açıkladı.
İryani şunları söyledi: “Yerleşim bölgelerine ve sivillere yönelik bu barbarca bombalama, BM ateşkesinin ışığında ve milislerin Taiz'in Zeyd el-Muşki Mahallesi'ne havan topuyla saldırmasından saatler sonra geldi. Husilerin Zeyd el-Muşki Mahallesi'ne havan topuyla düzenlediği saldırı 12 çocuğun yaralanmasıyla sonuçlandı. İçlerinden biri 3 yaşındaki Murad eş-Şerif. Murad uluslararası bir sessizliğin gölgesinde şarapnel parçasının isabet etmesi sonucu vefat etti.”
Yemenli bakan, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletlere ve Amerikan elçilerine yaptığı ve Husi milislerinin daha fazla gerilimi tırmandırmak için yeşil ışık olarak gördüğü "sessizlik meydanını terk etme" çağrısını yineledi.
İryani milis liderlerinden yetkililerin uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanması çağrısını da yineledi.
Hükümet raporlarına göre, 2 Nisan'da başlayan ateşkesin ardından Husi bombardımanı, keskin nişancıların hedef alması veya milisler tarafından yerleştirilmiş mayınlar nedeniyle yüzlerce ölü ve yaralının yanı sıra milislerin ihlallerinin, yalnızca Taiz vilayetinde neden olduğu toplum ölüm ve yaralanmaların sayısı 128. 
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, “Savaşan tarafların sivilleri korumak için uluslararası hukuka göre yükümlülükleri vardır ve çocukları öldürmek ve yaralamak özellikle kınanmıştır” dedi.



Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
TT

Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)

Sudan Doktorlar Ağı bugün yaptığı açıklamada, Batı Sudan'ın Kuzey Darfur Eyaleti'ndeki Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından etnik kökenleri nedeniyle aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 200'den fazla kişinin öldürüldüğünü duyurdu.

Ağ’ın yayınladığı basın açıklamasında, "Çad'ın El-Tina bölgesindeki mülteci kamplarına ulaşan hayatta kalanların ifadeleri, HDK'nin saldırıları sonucunda Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde aralarında çocuk, kadın ve erkeklerin de bulunduğu 200'den fazla kişinin etnik kökenleri nedeniyle öldürüldüğünü ortaya koymuştur; bu, tüm insani ve uluslararası hukuk kurallarının açık bir ihlalidir" denildi.

Ağ, "bu suçların, silahlı saldırılardan kaçan ve Çad devletine doğru yaygın göç dalgalarına neden olduğunu, yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin son derece karmaşık insani koşullar altında yaşadığını, bu koşulların ciddi gıda ve içme suyu kıtlığı, kötüleşen sağlık hizmetleri ve güvenli barınak eksikliği ile karakterize olduğunu, özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini" vurguladı.

"Bu ihlallerin devam etmesi, binlerce sivili Çad'a doğru itecek ve bu, bu bölgelerin tanık olacağı en büyük mülteci operasyonu olacak" denilen açıklamada, "uluslararası sessizliğin ve caydırıcı önlemler alma konusundaki eylemsizliğin, bu insani trajedilere dolaylı olarak ortak olmak anlamına geldiği" belirtildi.

Sudanlı Doktorlar Ağı, bu bölgelerde kitlesel katliamlar sonucu başlayan yerinden edilmeyi sonlandırmak için saldırıların derhal durdurulması çağrısında bulundu ve yerinden edilmiş kişiler ile mültecilere acil destek sağlanarak, tıbbi ve insani yardım için güvenli ve kısıtlamasız insani erişimin sağlanmasını istedi.


Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
TT

Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)

Suriye'nin Hama şehrinin el-Beyad mahallesinde, dün akşam bir ailenin beş üyesi evlerinde gizemli koşullar altında öldürüldü.

İçişleri Bakanlığı'na göre, ilk incelemeler kocanın önce karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar ettiğini ortaya koydu.

Suriye'nin "Al Ekhbariya " kanalında bugün yer alan habere göre, suçun nedenleri ve tüm ayrıntılarını belirlemek için soruşturmalar devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Yerel medyadan aktardığına göre cinayette kullanılan silah Kalaşnikov tipi bir saldırı tüfeği.


İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
TT

İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)

İsrail güçleri, bu sabah Batı Şeria'daki Ramallah'ın kuzeyinde bulunan Atara askeri kontrol noktasını kapattı. Filistin Haber Ajansı (WAFA) haberinde, "işgal güçleri kontrol noktasını sabahın erken saatlerinde kapatarak, özellikle Ramallah'ın kuzeybatı ve batısındaki köylerden ve kasabalardan ve kuzeydeki vilayetlerden gelen ve giden vatandaşların hareketini aksattı" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Duvar ve Yerleşim Direnişi Komisyonu’nun ekim ayında yayınladığı rapordan aktardığına göre, Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici engellerin toplam sayısı, askeri kontrol noktaları ve kapılar da dahil olmak üzere 916'ya ulaştı.