Tunus seçimleri: Anayasa referandumuna katılanların yüzde 94,6’sı ‘evet’ oyu verdi

Tunuslular seçim sonuçlarını kutluyor (AP)
Tunuslular seçim sonuçlarını kutluyor (AP)
TT

Tunus seçimleri: Anayasa referandumuna katılanların yüzde 94,6’sı ‘evet’ oyu verdi

Tunuslular seçim sonuçlarını kutluyor (AP)
Tunuslular seçim sonuçlarını kutluyor (AP)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, kendisine geniş yetkiler veren yeni anayasa için yapılan referandumda oyların büyük çoğunluğunu almayı başardı.
Bağımsız Yüksek Seçim Kurumu Başkanı Faruk Buasker, Salı akşamı yaptığı açıklamada, referanduma katılanların yüzde 94,6'sının ‘evet’ oyu verdiğini duyurdu.

Bağımsız Yüksek Seçim Kurumu Başkanı Faruk Buasker referandumun ön sonuçlarının açıklanması sırasında (Reuters)
Buasker gazetecilere yaptığı açıklamada, toplam 9,3 milyon seçmenden 2 milyon 756 bin 607 kişinin referanduma katıldığını ve 2 milyon 607 bin 848 kişinin yeni anayasa için ‘evet’ oyu verdiğini söyledi.
Said, Tunus'un merkezinde gece saatlerinde destekçilerine yaptığı konuşmada ‘yeni bir aşamadan’ bahsederken, "Halkın yaptığı ibrettir" dedi.
Said, "Bugün bir taraftan diğerine geçtik... Umutsuzluk ve hüsran kıyısından umut ve eylem sahiline geçtik. Bunu, kendilerine hizmet etmek için milletin iradesi ve çıkarılacak mevzuat sayesinde başaracağız” dedi.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Tunus Anayasası referandumunun ardından Habib Burgiba Caddesi'ni gezdi (DPA)
Sonuçların açıklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Said destekçileri, seçim zaferlerini kutlamak için Habib Burgiba Caddesi'ne indi ve Tunus bayrakları sallayarak, "Canımız ve kanımızla seni kurtaracağız Kays" sloganları attı.

Tunuslular yeni anayasa için yapılan oylaması kutluyor (AP)
Gece yarısı destekçileriyle buluşan Said, "Tunus yeni bir aşamaya girdi" diyerek, oylama sürecinin iki gün sürmesi halinde katılımın daha yüksek olabileceğini ifade etti.



Washington destekli yardım kuruluşu ay sonundan önce Gazze'de faaliyetlere başlayacak

Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
TT

Washington destekli yardım kuruluşu ay sonundan önce Gazze'de faaliyetlere başlayacak

Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)

ABD destekli bir yardım kuruluşu, sert bir şekilde eleştirilen yardım dağıtım planı çerçevesinde mayıs ayı sonlarından önce Gazze Şeridi’nde faaliyet göstermeye başlamayı planlıyor.

Ancak yardım kuruluşu, İsrail'den Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların Filistinlilere yardım ulaştırmaya devam etmesine izin vermesini istedi. Gazze Şeridi’ne 2 Mart'tan bu yana hiçbir insani yardım girmedi ve küresel açlık gözlemcilerinden biri Gazze nüfusunun dörtte biri olan yarım milyon insanın açlık riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. İsrail, Hamas Hareketi’ni ‘insani yardımları çalmakla’ suçluyor, Hamas ise bu suçlamayı reddediyor.

İsrail, Hamas kalan tüm rehineleri serbest bırakana kadar Gazze'ye insani yardım girişini engelleyeceğini açıkladı ve öyle de yapıyor. Öte yandan İsrail, ‘ABD'nin insani yardım planını’ desteklediğini açıkladı. BM ve yardım kuruluşlarının değil, özel şirketlerin Gazze'nin güneyinde yer alacağını söylediği sınırlı sayıdaki güvenli dağıtım bölgelerinden yardım dağıtmasını öngören planı ilk ortaya atan İsrail da oldu.

Yeni kurulan Gazze İnsani Yardım Kurumu, yardım faaliyetlerini yönetecek. Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak adının açıklanmaması kaydıyla yaptığı açıklamada, ABD'li güvenlik firması UG Solutions ile ABD merkezli lojistik ve planlama firması SafeReach Solutions'ın vakfın operasyonlarında yer alacağını söyledi.

Washington, BM ve yardım kuruluşlarını vakıfla iş birliği yapmaya çağırdı. Sürecin, insanlığa saygı, tarafsızlık, bağımsızlık ve yansızlık gibi yerleşik insancıl ilkelere bağlı kalmayacağına dair endişelerini dile getirdiler. BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq dün sabah yaptığı açıklamada, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher'ın önerilen yardım mekanizmasına yönelik sert eleştirilerine atıfta bulunarak “Biz bu mekanizmaya yönelik itirazlarımızı açıkça belirttik” dedi.

Yardım kuruluşunun icra direktörü olarak atanan Jake Wood dün İsrail'e gönderdiği mektupta endişelerin bir kısmını gidermeye çalıştı. Wood, Gazze İnsani Yardım Kurumu’nun İsrail'e yardım alanlar hakkında hiçbir kişisel bilgi vermeyeceğini söyledi. Gazze İnsani Yardım Kurumu tarafından yapılan ayrı bir açıklamada ise İsrail'in ‘Gazzelilerin tamamına hizmet ulaştırılabilmesi için dağıtım noktalarının sayısını arttırmayı ve kurumun herhangi bir noktasına ulaşamayan sivillere yardım dağıtmak için çözümler bulmayı’ kabul ettiği belirtildi.

İsrail'in BM Daimi Temsilciliği konuyla ilgili yorum yapmayı reddederken Wood, mektubunda İsrail ordusundan Gazze'nin kuzeyinde, vakıf tarafından işletilen ve 30 gün içinde faaliyete geçebilecek güvenli dağıtım tesislerine ev sahipliği yapabilecek yeterli yer belirlemesini ve bunların etrafındaki riskleri en aza indirmesini istedi. İsrail'den yardım kurumunun dağıtım altyapısı tam olarak faaliyete geçene kadar ‘mevcut yolları kullanarak’ yeterli yardım akışını kolaylaştırmasını isteyen Wood, “Devam eden insani baskıyı hafifletmek ve çalışmalarımızın ilk günlerinde dağıtım sahaları üzerindeki baskıyı en aza indirmek için bunun yapılması gerekiyor” dedi.

Gazze İnsani Yardım Kurumu’nun açıklamasının ardından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) planla ilgili endişelerinin devam ettiğini duyurdu. Kızılhaç sözcüsü Steve Dorsey, “İnsani yardımlar ne siyasileştirilmeli ne de askerileştirilmeli. Şu anda Gazze'deki siviller yardımlara büyük ihtiyaç duyuyor. İnsani yardımın derhal ve engellenmeden (Gazze Şeridi’ne) girmesine izin verilmeli” ifadelerini kullandı.