Berlin, Kiev’e roketatar sistemleri ve Howitzer obüsü teslim etti

Çek Cumhuriyeti ile varılan anlaşma, Ukrayna’nın desteklenmesinde model olabilir

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Prag’da, Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky ile görüştü. (EPA)
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Prag’da, Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky ile görüştü. (EPA)
TT

Berlin, Kiev’e roketatar sistemleri ve Howitzer obüsü teslim etti

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Prag’da, Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky ile görüştü. (EPA)
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Prag’da, Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky ile görüştü. (EPA)

Almanya, Ukrayna'ya birden fazla, çok namlulu roket atar sistemi 'Mars 2' ve üç Howitzer obüsü teslim etti. Almanya ile Çek Cumhuriyeti arasında, Ukrayna'yı desteklemek için ‘dairesel tank değişimi müzakerelerinin’ tamamlanmak üzere olduğu bildirildi. Almanya, Çek silahlı kuvvetlerine Ukrayna'ya 20 Sovyet tasarımı T-72 tankının teslimi karşılığında 15 Alman üretimi ‘Leopard 2’ tankı tedarik etmek için geçen mayıs ayında bir ön anlaşma yapmıştı.  
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımların 31 Ocak 2023'e kadar uzatılmasına karar verildiğini duyurdu. AB Konsey’inden yapılan açıklamada, Rusya'ya yönelik yaptırımların 6 ay daha uzatıldığını belirterek, "Konsey bugün, Rusya'nın ekonomisine yönelik uygulanan yaptırımların 31 Ocak 2023'e kadar 6 ay daha uzatılmasına karar verdi" denildi. Söz konusu uzatma, 2014’ten bu yana Rusya’ya uygulanan ve Ukrayna savaşının ardından genişletilen ‘geniş çaplı yaptırımları’ kapsıyor.  
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Prag’da, Çek Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Ortak sözleşmeyi sonuçlandırma aşamasındayız, bu anlaşma diğer ülkelerle yapılacak benzer anlaşmalar için bir model olabilir” dedi. Baerbock, “(Ukrayna’ya) teslimatların hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için, bu mekanizmayı diğer ülkelere nasıl taşıyacağımızı planlamalıyız, ayrıntılar üzerinde görüşmeler sürüyor. Tankların silah üreticilerinin stoklarından tedarik edilmesi planlanıyor” diye konuştu.  
‘Dairesel tank değişimi’ fikri, Ukrayna savaşının başlamasından bir süre sonra ortaya atılmıştı, bu mekanizmanın ana gayesi, Ukrayna ordusuna en kısa sürede ağır silah tedarik etmek olarak görülüyor. Bu konuyla ilgili, Polonya, Slovenya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve Yunanistan ile müzakereler yapıldı. Baerbock, geçtiğimiz günlerde, Ukrayna'ya silah tedarikine yönelik "dairesel değişim" stratejisinin planlandığı gibi gitmediğini itiraf etmişti. ‘Dairesel değişim sistemi’, Polonya ve diğer ülkelerin ellerindeki Sovyet tanklarının Ukrayna'ya verilmesini, karşılığında Batı silahlarını almalarını öngörüyor. Baerbock, Sovyet tipi silahların etkisinin sınırlı olduğunu, bu yüzden Ukrayna’ya Batı üretimi ağır silahların tedarik edilmesinin tartışılması gerektiğini ifade etti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Moskova'nın Ukrayna hükümetini devirme planları hakkındaki son açıklamalarını şiddetle eleştirdi. "Bu açıklamalar bir kez daha Rus liderliğinin Ukrayna'nın kendi demokratik kaderini tayin hakkını aşağıladığını gösteriyor, artık kimse Rusya'nın Ukrayna'yı ve halkına tamamen boyun eğdirmekten başka bir şeyi amaçladığını iddia edemez” dedi.  
Lavrov, pazar günü Kahire ziyareti sırasında Moskova'nın Ukrayna hükümetini devirmeye çalıştığını söylemiş ve daha önceki, ‘Ukrayna’yı kimin yöneteceğine Ukrayna halkı karar verir” sözlerinden geri adım atmıştı. Lavrov, “Kesinlikle halk karşıtı ve tarih karşıtı olan rejimden Ukrayna halkının kurtulmasına yardımcı olacağız” ifadesini kullanmıştı.  
Bu arada Kremlin, Kremlin, eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in Rusya'da olduğunu doğruladı. Schröder'in Rusya'ya geldiği ile ilgili haberler sorulan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Bildiğimiz kadarıyla kendisi Moskova'da” dedi. Eski Alman Başbakanı’nın Putin ile görüşebileceğini değerlendiren Peskov, “Henüz Schröder'le bir toplantı planlanmadı, ancak temas kurulması ihtimal dışı değil, kendisiyle Başkan Putin’in son dönemlerde teması sınırlıydı.” dedi. Alman televizyonu RTL, pazartesi akşamı Schröder'i Moskova'da görüntülemişti. Eski Alman lidere Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşüp görüşmeyeceği sorulduğunda Schröder, “Birkaç günlüğüne tatil için buradayım, Moskova güzel bir şehir” yanıtını verdi. Putin ve Schröder, Baltık Denizi’nden Almanya’ya uzanan Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı projesini birlikte başlatmıştı. Rus enerji şirketi Gazprom, Kuzey Akım boru hattı için kullanılan bir türbin motorunun daha teknik nedenlerden ötürü durdurulduğunu ve bu nedenle hat üzerinden sevk edilen doğal gaz miktarının bugünden itibaren yeniden azalacağını duyurdu. Ukrayna savaşının ardından Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle, Rusya’nın Almanya’ya gönderdiği doğal gaz miktarlarında düşüş yaşanabileceği ve bu durumun, Alman ekonomisine ciddi zarar verebileceği değerlendiriliyor. Putin ‘doğal gazı’ bir ‘jeopolitik silah’ olarak kullanmakla eleştiriliyor. Schröder, ekonomik faydalarından ötürü daha önce de ‘Kuzey Akım’ boru hattı projesini ısrarla savunmaktaydı. Der Spiegel dergisi, Putin’e yakınlığı nedeniyle eleştirilen Schröder’in pazar günü Bakü üzerinden Moskova’ya gittiğini ve Moskova’nın Kuzey Akım 1 üzerinden doğal gaz sevkiyatı hakkında temaslarda bulunduğunu iddia etti.  



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.