Suriye ve Rusya’dan ortak askeri tatbikat

Suriye rejim güçleri. (Reuters)
Suriye rejim güçleri. (Reuters)
TT

Suriye ve Rusya’dan ortak askeri tatbikat

Suriye rejim güçleri. (Reuters)
Suriye rejim güçleri. (Reuters)

Şam rejimi, Suriye topraklarında olası bir Türkiye operasyonuna yanıt vermeye hazır olduğunu duyurdu. Suriyeli bir askeri kaynak önceki akşam, Suriye ordusunun ‘son iki gün içinde Türkiye’nin Suriye topraklarındaki hamlelerinin artmasına karşı koymaya hazır olduğunu söyledi.
Söz konusu açıklamayı, Suriye’nin kuzeyinde yaşanan gerilimin artması ve Türkiye’nin bölgeye askeri bir operasyon başlatma olasılığına ek olarak günlük yapılan füze saldırılarıyla  rejim güçlerinin Halep’in kuzey kırsalındaki Minniğ Askeri Havaalanı’na asker ve ağır silahlar dahil olmak üzere yeni askeri takviyeler göndermesi izledi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre dün sabah bir Rus savaş uçağı Halep’in doğu kırsalındaki Münbiç bölgesinde uçuş gerçekleştirdi. Suriye resmi medyası, bölgedeki örgütlerin, ‘Haseke, Halep ve Rakka’nın kırsalında işgal ettiği bölgelere bitişik bölgelere ağır topçu ve roketatarlı saldırılarını artırarak vatandaşlar arasında can kaybı ve maddi hasara yol açmasının yanı sıra yüzlerce ailenin yerinden edildiğini’ bildirdi.
Suriye rejimi ordusu ve silahlı kuvvetler genel komutanlığının, herhangi bir operasyona karşı hazır olduğu açıklaması, rejim güçlerinin Suriye’de faaliyet gösteren Rus güçleriyle koordineli olarak gerçekleştirdiği tatbikatla aynı döneme geldi. SANA haber ajansı, tatbikat sırasında Suriye ordusu askerlerinin Rus eğitmenlerle birlikte savaş uçaklarından paraşütle atlayış eğitimi gerçekleştirdiğini aktardı. Açıklamada, savaşçıların hazırlanan planı uygulamak ve belirlenen noktalara belirtilen zamanda ulaşmak için görevlerini tam bir başarı ile yerine getirdiğini bildirerek kendilerine verilerin görevleri yerine getirmeye hazır oldukları kaydedildi.
SANA tarafından yayınlanan tatbikata ait görüntülerde hazırlıkların yürütüldüğü yerin adı belirtilmezken, çorak bir düzlükte yapılan paraşüt eğitimi görüntüleri servis edildi. Haberde şu ifadelere yer verildi:
“Ortak tatbikatlar, iki ordunun terörle mücadele bağlamında yürüttüğü ortak görevlerden sadece biridir. Son tatbikat da iki dost taraf arasındaki uyumun boyutunu göstermiştir.”
Haberde ayrıca tatbikatların Suriye ve Rus dost orduları arasındaki koordinasyon, iş birliği ve ortak eğitim çerçevesinde, farklı muharebe türleri ve farklı koşullarda gerçekleştiğine dikkat çekildi. Ayrıca tatbikatlarda paraşüt eğitiminin yanı sıra koordinasyonun geliştirilmesinin hedeflendiği vurgulandı.
Kıyı kenti Tarsus’taki sivil kaynaklar, iki gün önce Rus deniz üssüne yakın Tartus sahilinde Rus-Suriye askeri tatbikatları gerçekleştirildiğine dikkat çektiler. Bu tatbikatların Rus kuvvetlerinin Tartus kentinin deniz hattında ‘Rus Deniz Filosu Bayramı’nı” kutlamak için yaptığı hazırlıkların bir parçası olduğu kaydedildi.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.