Paris, Riyad ile olan ilişkilerini ‘son derece iyi’ olarak tanımlıyor ve bunu ‘stratejik ortaklık’ kapsamında değerlendiriyor. Kral Faysal bin Abdülaziz'in Paris'e tarihi ziyareti ve Fransa Başkanı Georges Pompidou ile kurduğu sağlam ilişki, söz konusu ‘stratejik ortaklığın’ temellerini oluşturuyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın resmi davetle Fransa’ya gerçekleştirdiği ziyaret ise bahsi geçen ‘stratejik ortaklığı’ daha geniş ufuklara taşımak ve çeşitlendirerek güçlendirmek amacı taşıyor.
Emmanuel Macron 2017 baharında cumhurbaşkanlığına seçilmesinden bu yana, Fransız anayasasının cumhurbaşkanına emanet ettiği dış politikada önemli atılımlar gerçekleştirdi. Macron, eski ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakın ilişkiler kurmaya özen gösterdi. Avrupa Birliği’nin ‘stratejik bağımsızlığını’ kazanması için yoğun çaba gösterdi. Macron, her ne kadar talih her zaman yanında olmasa da Ortadoğu dosyalarında da aktif politikalar izledi. Başta Lübnan dosyası olmak üzere Libya, Sudan ve Irak dosyalarında yer aldı. Afrika’nın Sahel bölgesinde terörle mücadelenin etkili bir şekilde yürütülmesi için çaba sarf etti ve birçok uluslararası konferansın organizasyonunda aktif bir şekilde yer aldı. Koalisyonunun parlamento seçimlerinde çoğunluğu kaybetmesi Cumhurbaşkanı Macron için adeta bir şok oldu. Macron’un şimdilerde uluslararası arenada hala etkili olduğunu göstermek istediği açıktır. Ancak soru şu; Paris'in Suudi Arabistan ile ilişkilerini güçlendirme arayışındaki mevcut hedefleri ve beklentileri nelerdir?
Petrol ürünleri ve enerji fiyatlarındaki artış ve yüksek enflasyonla mücadele eden vatandaşların alım gücünün düşmesi Macron’un Riyad ile yakınlaşmasını teşvik eden birinci unsur olarak dikkat çekiyor. Macron, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile enerji, temiz enerji ve nükleer enerji konularında diyalog kurmak istiyor. Fransız kaynaklarının aktarımına göre Cumhurbaşkanı Macron bu konularda Avrupa Birliği’nin sözcüsü olmak istiyor. Ortadoğu ve Arap Dünyası uzmanı Agnès Levallois şu değerlendirmelerde bulundu:
“Paris’in Riyad ile iş birliğini güçlendirmesinde üçlü bir çıkar söz konusu. Fransa son derece karmaşık bir süreçten geçen Ortadoğu’da daha fazla söz sahibi olmak istiyor. Körfez bölgesine yönelik tüm konuşmalarında güvenlik ve istikrarın korunması ihtiyacına atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Macron, İran ile ’nükleer anlaşmanın’ yapılamaması durumunda, bir sonraki süreçte yaşanabileceklerden derin endişe duyuyor. Viyana müzakerelerinden halen bir sonuç alınamadı. Washington ve Tahran karşılıklı olarak birbirini suçlamaya devam ediyor. Bu yüzden Macron, Irak Bağdat’ta yapılan bölgesel zirvenin bir benzerini düzenlemek istiyor. Şüphesiz böylesi bir konferansın Suudi Arabistan’ın katılımı olmaksızın düzenlenmesi istenen etkiyi doğurmayacağı için Riyad’ın ikna edilmesi gerekiyor.”
Elysee Sarayı kaynakları, Ürdün'ün ev sahipliğinde yapılması planlanan bölgesel bir konferans konusunda temasların sürdüğünü ancak şu ana kadar konferansla ilgili net bir takvim belirlenemediğini aktardı. Agnès Levallois, bazılarının Fransız diplomasisinin, 2014’ten bu yana durmuş olan İsrail-Filistin arasındaki ‘barış müzakerelerinin’ yeniden başlamasında bir rol oynayabileceğini değerlendirdiğini belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Macron’un ilk döneminde bu dosya içinde yer almaması ve ‘barış müzakerelerinin’ ABD’nin güçlü katılımı olmadan başlayamayacağı gerçeği bu öngörüleri zayıflatıyor. ABD Başkanı Joe Biden bölgeye yaptığı ziyarette, bu yönde bir ‘atılım’ yapmayı planladığına dair herhangi bir işaret yoktu. Başkan Biden, ‘iki devletli çözümü’ desteklediğini ancak şartların şu an müsait olmadığını belirtmekle yetindi. İsrail’de yaklaşan seçimler de bu konuda bir atılımın gerçekleşmesi ihtimalini zayıflatıyor. Eğer Fransa bu yönde bir çaba sarf edecekse, bölgesel ağırlığı olan ve bu konuda ‘Arap Girişimi’nin’ başını çeken Suudi Arabistan’ın desteğine ihtiyaç duyacaktır.”
Fransız uzman değerlendirmesinin devamında Macron’un Lübnan dosyasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın desteğine ihtiyaç duyduğunu kaydetti:
“Macron, cumhurbaşkanlığı seçiminin zamanında yapılmaması durumunda, Lübnan’da bir otorite boşluğu oluşmasından endişe ediyor. Mikati şu anda geçici olarak hükümetin başında ve aynı zamanda hükümeti kurmakla görevlendirildi ancak siyaset sahnesinin karmaşıklığı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce yeni bir hükümetin kurulamayacağını gösteriyor. Macron’un geçen aralık ayında Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ziyarette taraflar, Lübnan'ı insani, sosyal ve eğitim açısından desteklemek için ortak bir finansal mekanizma kurma konusunda anlaşmıştı. Taraflar bu mali desteklerin, güçlü bir hükümetin gerekli reformları gerçekleştirmesi durumunda verilmesi konusunda da hemfikir.”
Fransız İşverenler Birliği'nin Fransız-Suudi Konseyi Eşbaşkanı Francois Toazi, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın ziyaretine ilişkinin ‘iki ülke arasındaki ilişkinin derinliğini ve sağlamlığını yansıttığı’ görüşünde. Toazi, çoğu bölgesel ve uluslararası konuda benzer tutumları olan iki tarafın her zaman birbirine güvenebildiğini, bu güvenin ise, güvenlik, savunma, ekonomi, eğitim ve kültür alanlarında çok boyutlu ortaklığı pekiştirmelerini sağladığını belirtiyor. Toazi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İki ülke de bölgede ana oyuncu olmak istiyor ve bu konuda birbirlerine itimat edebiliyorlar. Ukrayna savaşının sonuçlarıyla yüzleşebilmek için, iki taraf arasındaki diyalogun ve iş birliğinin derinleştirilmesi zorunluluktur. Suudi Arabistan’ın gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesine olanak sağlayacak iddialı projesi Vizyon 2030, Fransa ile ekonomik ortaklığı güçlendirmek için önemli fırsatlar barındırıyor. Fransa, Suudi Arabistan’daki yabancı yatırımcılar arasında üçüncü sırada yer alıyor. 2020’de bunun hacmi 15 milyar dolar civarındaydı. Fransız şirketleri Suudi pazarına büyük ilgi gösteriyor.”
Fransız şirketleri, savunma sanayii, yenilenebilir enerji, sağlık, ulaşım, turizm ve eğlence gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösterdiği için Paris, Suudi Arabistan'daki Fransız deneyimlerinin olumlu yansımalarına güveniyor. Ayrıca Suudi Arabistan şirketlerinin Fransa’da yatırımlar yapmasına odaklanılıyor. Ortadoğu başta olmak üzere dış pazarlara açılmak için Fransız-Suudi şirketlerinin ortaklıklar geliştirmesi de iki ülke tarafından teşvik ediliyor.
Macron, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile dört dosyada çözüm arıyor
Macron, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile dört dosyada çözüm arıyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة