Mısır, Etiyopya'nın Nahda Barajı'nı üçüncü kez doldurmasını BMGK'ye şikayet etti

Büyük Nahda Barajı (arşiv - Reuters)
Büyük Nahda Barajı (arşiv - Reuters)
TT

Mısır, Etiyopya'nın Nahda Barajı'nı üçüncü kez doldurmasını BMGK'ye şikayet etti

Büyük Nahda Barajı (arşiv - Reuters)
Büyük Nahda Barajı (arşiv - Reuters)

Mısır, Etiyopya'nın Nil Nehri üzerinde inşa ettiği ve bölgede krize neden olan Nahda Barajı'nın üçüncü dolum sürecine başladığını bildirerek, konuya dair Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) itiraz mektubu iletti.
Mısır Dışişleri Bakanlığından BMGK'ye gönderilen mektuba ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Dışişleri Bakanı Samih Şukri, bugün BMGK'ye Mısır'ın itirazını ve Etiyopya'nın Mısır ve Sudan ile bir anlaşma olmaksızın tek taraflı Nahda Barajı'nı doldurmaya devam etmesini tamamen reddettiğini belirten bir mektup iletti." ifadelerine yer verildi.
Mısır'ın, sel mevsiminde Nahda Barajı'nı doldurmaya devam ettiği yönünde 26 Temmuz'da Etiyopya'dan bir mesaj aldığına dikkat çekilen açıklamada, bu adımın tamamen reddedildiği vurgulandı.
Açıklamada, söz konusu dolumun, Mısır-Sudan-Etiyopya arasında 2015 yılında imzalanan İlkeler Bildirgesi Anlaşması'na yönelik yükümlülüklerinin ve uluslararası hukuk kurallarının ciddi ihlali olduğu belirtilerek, Etiyopya, bu krizin çözümüne yönelik tüm çabaları boşa çıkarmakla suçlandı.
Bakanlık açıklamasında, üç ülkenin çıkarlarını sağlayan bir anlaşmaya varılması ihtiyacına bağlı kalındığı, Mısır'ın haklarına veya su güvenliğine yönelik herhangi bir zarara müsamaha gösterilmeyeceği belirtildi.
Etiyopya'nın uluslararası hukuk kurallarına uyması çağrısında bulunulan açıklamada, Mısır'ın çıkarlarına zarar verecek her türlü adımdan Etiyopya'nın sorumlu tutulduğu kaydedildi.
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri de açıklamada, BMGK'yi, "bu konuda sorumluluğunu üstlenmeye" çağırdı.

Nahda Barajı anlaşmazlığı
Etiyopya, Mısır ve Sudan 10 yıldan uzun süredir Nahda Barajı ile ilgili karşı karşıya geliyor.
Nil sularının yaklaşık yüzde 80'i topraklarında doğmasına rağmen sadece yüzde 3'ünden yararlanabilen Etiyopya, Afrika'nın en büyüğü olacak Nahda Barajı'nın inşasına 2 Nisan 2011'de başladı.
Baraj, Sudan-Etiyopya sınırına yakın bir bölgede, Nil Nehri'ni yüzde 85 besleyen Mavi Nil Nehri kolu üzerinde yapılması nedeniyle büyük önem taşıyor. Etiyopya, Nahda Barajı ile enerji açığını kapatmayı ve elektrik satmayı amaçlıyor.
Addis Ababa yönetimi, Mısır ve Sudan ile bir anlaşmaya varmamasına rağmen barajın doldurulmasında ısrar ederken, Kahire ve Hartum yönetimleri Nil suyunun paydaş ülke başına düşen yıllık paylarının etkilenmemesi için öncelikle üçlü anlaşmaya varılması gerektiğini vurguluyor.
Hartum ayrıca, barajın 20 milyon vatandaşını tehdit ettiğini belirtiyor.
Tepkilere rağmen Temmuz 2020'de ilk dolum işleminin yapıldığı barajda 20 Şubat 2022'de elektrik üretimine başlanmıştı.



Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
TT

Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)

Başkan Donald Trump, geçen cumartesi günü Suriye çölündeki Palmira'da bir aşırılıkçı tarafından düzenlenen saldırıda üç Amerikalının (iki asker ve bir tercüman) öldürülmesinin ardından DEAŞ'a karşı misilleme tehdidini yerine getirdi. ABD hava saldırıları, cuma sabahı erken saatlerde Deyrizor, Hums ve Rakka çöllerindeki 70 DEAŞ mevzisini hedef aldı. Yaklaşık beş saat süren baskınlara uçaklar, helikopterler ve HIMARS roketatarları katıldı. Ürdün de uçaklarının saldırıya katıldığını açıkladı.

Trump cuma günü “çok güçlü bir misilleme saldırısı”ndan bahsederken, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, “ABD güçleri, DEAŞ savaşçılarını, altyapısını ve silah depolarını ortadan kaldırmak için Suriye'de Hawkeye Operasyonuna başladı” diyerek, operasyonu üç Amerikalının ölümüne yol açan Palmira saldırısının ardından “misilleme ilanı” olarak nitelendirdi.

Şarku’kul Avsat’ın görüştüğü Şam'daki Suriye Savunma Bakanlığına yakın kaynaklar, ABD saldırılarının süresiz olabileceğini ve günlerce devam edebileceğini söyledi.


Selam: Silahlar yakında Litani ve Evveli nehirleri arasındaki bölgeyle sınırlı kalacak

Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
TT

Selam: Silahlar yakında Litani ve Evveli nehirleri arasındaki bölgeyle sınırlı kalacak

Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ordunun silahlanmayı kısıtlama planının ikinci aşamasının, yakında başlayacak şekilde, güneyde Litani Nehri ile kuzeyde Evveli Nehri kıyıları arasında, üçüncü aşamasının Beyrut ve Lübnan Dağı'nda, dördüncü aşamasının Bekaa Vadisi'nde ve sonrasında da diğer bölgelerde uygulanacağını belirtti.

Selam, Lübnan askeri kurumunun yaptıklarının, Litani Nehri'nin güneyinden güney sınırlarına kadar uzanan bölge üzerinde devlet otoritesinin tam anlamıyla genişlemesine yol açtığını, ancak İsrail'in işgal ettiği noktalardan derhal çekilmesi gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Selam, Bakanlar Kurulu'nun yeni yılın başında ilk aşamayı değerlendirmek üzere toplanacağını belirtirken, İsrail'in karşılıklı adımlar atması, saldırılarını durdurması ve ateşkes kararını ihlal etmesinin engellemesi gerektiğinin altını çizdi. Ancak Selam, bunun Lübnan'ın silah kontrol planının ikinci aşamasına geçmesini engellemeyeceğine inandığını belirtti. İkinci aşama, Litani Nehri'nin kuzeyinden Evveli Nehri bölgesine kadar uzanan nispeten geniş bir alanı kapsıyor.


ABD, Katar, Mısır ve Türkiye Gazze'de itidal çağrısında bulundu

Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff, Berlin'deki Şansölyelik binasında (EPA)
Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff, Berlin'deki Şansölyelik binasında (EPA)
TT

ABD, Katar, Mısır ve Türkiye Gazze'de itidal çağrısında bulundu

Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff, Berlin'deki Şansölyelik binasında (EPA)
Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff, Berlin'deki Şansölyelik binasında (EPA)

ABD, Katar, Mısır ve Türkiye, dün Miami'de yapılan görüşmelerin ardından ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff'a göre, Gazze ateşkesine taraf olan ülkeleri taahhütlerine uymaya ve itidal göstermeye çağırdı.

 Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre üç ülkenin yetkilileri, Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Wittkoff ile 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ilk aşamasını gözden geçirmek üzere bir araya geldi.

Witkoff, X platformunda yayınlanan açıklamada şunları söyledi: "Başkan tarafından ortaya konan 20 maddelik barış planına olan tam bağlılığımızı yeniden teyit ediyoruz ve tüm tarafları taahhütlerini yerine getirmeye, itidal göstermeye ve izleme düzenlemeleriyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz."

Gazze'deki sivil savunma yetkilileri, cuma günü bir sığınağı hedef alan İsrail hava saldırısında 6 kişinin öldüğünü açıkladı. Bu, ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden beri İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin sayısını 400 kişiye çıkardı.

İsrail, Hamas'ı ateşkesi ihlal etmekle defalarca suçladı; ordu, ekim ayından bu yana Filistin topraklarında üç askerinin öldüğünü bildirdi.

Dün yayınlanan bir açıklamada, insani yardımın genişletilmesi, rehinelerin cesetlerinin iadesi, İsrail güçlerinin kısmi çekilmesi ve düşmanlıkların azaltılması da dahil olmak üzere barış anlaşmasının ilk aşamasında ilerleme kaydedildiği belirtildi.

Dört ülke, anlaşmanın ikinci aşamasında öngörülen bir adım olan "geçici bir yönetimin yakın vadede kurulması ve faaliyete geçirilmesi" çağrısında bulundu ve uygulanmasına ilişkin istişarelerin önümüzdeki haftalarda devam edeceğini belirtti.

Anlaşmaya göre, İsrail Gazze'deki mevcut mevzilerinden çekilecek, Hamas'ın yerine Filistin topraklarının yönetimini geçici bir otorite devralacak ve uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırılacak.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio cuma günü ülkelerin istikrar gücüne katkıda bulunacakları umudunu dile getirirken, Hamas'ın silahsızlandırılması çağrısında da bulundu ve bu adımın barış planının başarısı için hayati önem taşıdığını vurguladı.