Yemen’deki son ateşkes sırasında Hudeyde’ye yapılan yakıt sevkiyatı geçen yılkini aştı

Yemenli yetkililer insani yardımın iki katına çıkarılması gerektiğini bildirdi.

Hudeyde Limanı. (EPA)
Hudeyde Limanı. (EPA)
TT

Yemen’deki son ateşkes sırasında Hudeyde’ye yapılan yakıt sevkiyatı geçen yılkini aştı

Hudeyde Limanı. (EPA)
Hudeyde Limanı. (EPA)

Dünya Gıda Programı’nın Yemen Ofisi’nde hazırlanan son istatistik, Birleşmiş Milletler (BM) gözetimi altındaki ateşkesin ilk üç ayında Husi milislerinin kontrolündeki Hudeyde Limanı’na ulaşan yakıt miktarının, geçen yılkinin toplamını aştığını ortaya koydu.
Bu istatistik, Yemen hükümetinin, geçen yılki ithalat maliyetleriyle karşılaştırıldığında bu yılın ilk yarısındaki yakıt ithalatı maliyetlerinin iki milyar dolara yükseldiğini belirttiği bir zamanda geldi.
Yemen hükümeti, Ukrayna’daki savaş sonucu dünyayı etkileyen ve bu yıl buğday ithalatının maliyetini üç milyar dolara yükselten gıda krizi nedeniyle, 2022’nin geri kalanında milyonlarca insana yönelik gıda yardımını iki katına çıkarmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Yemen’deki Dünya Gıda Programı ofisi tarafından yayınlanan haftalık rapora göre ateşkesin 2 Nisan’da yürürlüğe girmesinden haziran ayı sonuna kadar geçen sürede toplam 659 ton yakıt taşıyan 28 yakıt gemisi Hudeyde Limanı’na ulaştı. 2021 yılının tamamında sadece 535 bin ton miktarı aşılmış oldu. Üst düzey bir hükümet yetkilisi Şarku’l Avsat’a, bu yılın ilk yarısında petrol türevleri ithal etme maliyetinin 2 milyar dolar olduğunu, bu maliyetin ise geçen yıl tüm yıl için 2,2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini aktardı.
Yetkili, bunun nedenlerini dünya petrol fiyatlarının varil başına 45 dolardan 100 doların üzerine çıkmasına bağladı. Varil başına düşen fiyatlarının artmasının, yerel döviz kurunun istikrarını korumak için var gücüyle çalışan Merkez Bankası’nın omuzlarında başka bir yük daha oluşturduğunu kaydetti.
Yemen’in buğday alımı için yeni pazarlara erişimini olduğu belirten Yemenli yetkili, bu yılın geri kalan aylarında ülkenin farklı bölgelerindeki yaklaşık 19 milyon kişinin buğday ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 80’inin sağlanmasında BM’nin yardımına ihtiyaç duyacağını belirtti. Buğdayları ithal etmenin maliyeti 2019’da 700 milyon dolarken, 2020 ve 2021’de ise bir milyar 858 milyon dolara yükseldiğini ifade eden yetkili ülkede temel gıda maddelerinin ithalat faturasının ise 3 milyar 23 milyon dolara ulaştığına dikkat çekti.
Yetkili hükümetin tahıl ithalatı için alternatif kaynaklar ve pazarlar sağlanması, gıda ürünleri fiyatları üzerindeki kontrol önlemlerinin iyileştirilmesi, sosyal koruma ağının güçlendirilmesi, bölgesel ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla iş birliği ve koordinasyon içinde insani yardım sağlanması için daha fazla adım attığını bildirdi.
Dünya Gıda Programı, 19 milyon kişinin, yani Yemen nüfusunun yüzde 60’ının bu yılın ikinci yarısında gıda güvensizliği yaşamalarının beklendiğini duyurdu. Program, bu kişilerden 161 bininin kıtlık benzeri koşullarda yaşadığı tahmininde bulunuyor. Söz konusu durum, gıda ürünlerine sınırlı erişim, devam eden çatışmalar, düşük gelirin etkileri, yerel para biriminin değer kaybetmesi, ailelerin büyüklüğü, yüksek işsizlik oranları ve birçok devlet memurunun maaşlarının düzensiz olması veya hiç ödenmemesi gibi çeşitli faktörler nedeniyle daha da kötüleşiyor.
Program, Yemen’in tüm bölgelerinde sayıları 333’e varan müdürlüklerin tamamında faaliyet gösterdiğini belirtti. Program ile hayat kurtaran acil gıda yardımlar sunarak gıda tüketimini artırma, gıda yardım müdahalelerinin kapsamını genişletme, okullarda beslenmeyi sağlama, dayanıklılık ve geçim kaynaklarını destekleme ve daha geniş topluluklara destek hizmetleri sağlamak amaçlanıyor. Zira ülkede 6 ay ila 5 yaşları arasındaki 2,2 milyon çocuk akut yetersiz beslenme nedeniyle sıkıntı yaşıyor.
Program verilerine göre geçtiğimiz ay 6,6 milyon kişiye genel gıda yardımı yapıldı. Bu bağlamda yaklaşık 5,7 milyon kişiye gıda, 876 bin kişiye çek ve 6 bin 700 kişiye de nakit para yardımı yapıldı.
Program milli kaynak eksikliğine rağmen 13,3 milyon kişiye genel gıda yardımı göndermeye devam etti. Ancak kaynak yetersizliği nedeniyle, haziran ayında, tüm yararlanıcı gruplara yönelik gıda yardımlarını daha da azaltmak zorunda kaldı. Bunun sonucunda, beş milyon kişi günlük kalori ihtiyacının yarısından azını alabildi. Önümüzdeki dönemde ise 8 milyon kişi günlük kalori ihtiyaçlarının üçte birinden daha azına ulaşabilecek.
Haftalık raporda, Program’ın halen kritik bir finansman durumuyla karşı karşıya olduğu ve net finansman gereksinimlerinin Temmuz-Aralık döneminde 1,55 milyar dolara yükselmesiyle, önümüzdeki 6 ay için Yemen’deki çalışmalarını sadece yüzde 16 oranında finanse edebileceği belirtildi.
Program, Ukrayna’daki kriz daha da kötüye gitmesi ile dünya gıda fiyatlarında yaşanan sürekli artış nedeniyle şu an toplam işletme maliyetlerinde geçen yıla kıyasla ayda yaklaşık 25-30 milyon ABD doları bir artışla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Buna, gıda tedarik maliyetlerindeki 15 milyon dolarlık artışı da dahildi.
Programa göre gıda ürünlerinin arzında bir kesinti yaşanması göz önüne alındığında, ülke içinde sahip olunan yiyecek stoku sıkıntısında yetersiz beslenme tedavisi programına öncelik verilmek zorunda kalındı. Koruma programı, en savunmasız kesimlere yardım sağlamaya yönelik yetersiz beslenmeye karşı yürütülen yardımları geçen ay itibarıyla askıya almıştı.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.