Mukteda es-Sadr, Irak'ta darbenin yolunu açtı

Mukteda es-Sadr destekçileri bugün Irak parlamentosunda (Reuters)
Mukteda es-Sadr destekçileri bugün Irak parlamentosunda (Reuters)
TT

Mukteda es-Sadr, Irak'ta darbenin yolunu açtı

Mukteda es-Sadr destekçileri bugün Irak parlamentosunda (Reuters)
Mukteda es-Sadr destekçileri bugün Irak parlamentosunda (Reuters)

Irak’ta Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, mevcut siyasi denklemi sona erdiren bir geçiş aşamasını kontrol etmeyi hedefliyor. Ancak, Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin muhalif tutumu nedeniyle Irak’ta saha çatışması yaşanabilir.
Yüzlerce Sadr destekçisi bugün beton bariyerleri aşarak Yeşil Bölge’ye girdiler ve parlamento binasını bastılar. Sadr hareketinden saha ve siyasi liderler onlara eşlik etti. Sadr'ın ofisine yakın isimlerin aktardığına göre Sadr destekçileri burada uzun süre kaldılar.
Protestocuların bir kısmı Irak Yargı Konseyi binasını kuşattı. Sadr'ın geçiş dönemini kontrol altına almak için kurtulmak istediği ana hedeflerden biri Yargı Konseyi. Sadr'ın, çoğunluk hükümeti projesini engellemekten yargı erkinin başını sorumlu tuttuğu biliniyor. Sadr'a yakın isimler, "Yargı Konseyi'nin feshedilmesi temel bir taleptir" açıklamasında bulundu.

Bu gerilim, protesto hareketinin güçler denklemine karşı bir ‘darbe’ olarak yeniden gözden geçirilmesinin yanı sıra rejimi ele geçirmenin ve ona radikal değişiklikler dayatmanın kapısını aralıyor.
‘Irak anayasasının iptal edilmesi ve Sadr'ın yozlaşmış olarak adlandırdığı kişileri dışlayan bir hükümet kurulması’ gibi temel hedeflere ulaşılmadan Sadr destekçilerinin protestolarını sonlandırması beklenmiyor. Bunların yanı sıra Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan'ı devirmek isteyen Sadrcılar niyetlerini açık bir şekilde ilan ettiler.

Genel olarak, birbiriyle kesişen karmaşık çıkarlar ağına dayanan Irak'taki güç sisteminin doğası göz önüne alındığında, Sadr'ın kurmaya çalıştığı yol cesur ve maceralı görünüyor. Bunun üstesinden gelmeyi başarmak bir devrim olur.
Bu özel zamanda, Sadr hareketi, geçtiğimiz Kasım ayında yapılan seçimlerden bu yana siyasi krize bir çözüm bulamayan siyasi ve popüler kesimlerin desteğini alacaktır. Ancak bu yolun başarısı, Koordinasyon Çerçevesi’nin ve İran'a bağlı silahlı grupların tepkisine bağlı. Siyasi olarak, Koordinasyon Çerçevesi’nin Sadr'a karşı koyarak bir hükümet kurma konusunda tamamen yetersiz olduğu görülüyor. Ayrıca, Sadr sokaklara hakim olma becerisini gösterdikten ve Koordinasyon Çerçevesi tarafından oluşturulmamış bir hükümet talebi netleştikten sonra, kabul edilebilir adaylarla manevra yapmak artık mümkün değil.

Koordinasyon Çerçevesi’nin bir kısmı, Sadr'a karşı gerilimi tırmandırma hatta gerekirse silahlanma fikrini benimsiyor. Ancak böyle bir karar, İran'ın hiçbir müttefiki tarafından Tahran’ın onayı olmadan alınmayacaktır. Bu kritik anda İran Sadr'la çatışma ilan ederek ve Irak'ın orta ve güneyinde açık bir cephe açarak müttefiklerini gerçekten desteklemek isteyip istemediği konusunda kilit bir rol oynuyor. Ancak Sadr'ın destekçilerinin Yeşil Bölge'ye ve parlamento binasına sorunsuz bir şekilde girmesinin, çatışma başlatma ihtimaline karşı aşırı bir temkinliliği yansıttığı açık.
Özetle Sadr, içinden geçtiği tükenme durumunu fırsat bilerek Koordinasyon Çerçevesi’ne yeni bir gerçeklik empoze etmek için çalışıyor. Sokağı elinde tutmaya, yasama ve yargı kurumlarını boğmaya devam etmesi durumunda, Sadr darbesi sistem içinde köklü değişiklikler yapılarak gerçekleştirilecektir.



Batı Şeria'da güvenlik güçleri ile silahlı kişiler arasında çıkan çatışmada iki Filistinli hayatını kaybetti

Batı Şeria'daki Nur Şems mülteci kampında bir İsrail askeri (Reuters)
Batı Şeria'daki Nur Şems mülteci kampında bir İsrail askeri (Reuters)
TT

Batı Şeria'da güvenlik güçleri ile silahlı kişiler arasında çıkan çatışmada iki Filistinli hayatını kaybetti

Batı Şeria'daki Nur Şems mülteci kampında bir İsrail askeri (Reuters)
Batı Şeria'daki Nur Şems mülteci kampında bir İsrail askeri (Reuters)

Filistin güvenlik güçleri sözcüsü dün yaptığı açıklamada, Batı Şeria'da iki ayrı olayda silahlı kişilerle çıkan çatışmalarda iki Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Güvenlik güçleri sözcüsü Enver Receb yaptığı açıklamasında “Güvenlik güçleri, Tubas ilinde aranan bir suçluyu yakalamak için operasyon düzenlerken, suçluların ateşi ile karşılaştı. Bu durum, güvenlik güçlerinin hayatlarını ve bölgedeki vatandaşların güvenliğini ciddi şekilde tehdit etti” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre Receb şöyle devam etti, "Bu ciddi tehdit karşısında, güvenlik güçleri yerleşik çatışma kurallarına uygun olarak ateşin kaynağına yanıt vermek zorunda kaldı ve tetikçilerden birinin yaralanmasıyla sonuçlandı. Daha sonra bu kişi öldü.”

Güvenlik güçlerinin Cenin'in doğu semtine düzenlediği baskın sırasında çok sayıda silahlı saldırganla çatışma yaşandığını anlattı.

Olayla ilgili olarak, "Çatışma sırasında, bölgede bulunan 65 yaşındaki Faysal Halil Sebaiye, yasadışı silahlarla başından vurularak yaralandı ve Cenin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Aynı yerde bir kız çocuğu da bacağından yaralandı, ancak durumunun iyi ve stabil olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi."

Hamas, vatandaşların öldürülmesini kınadı ve yaptığı açıklamada, “Filistinlilerin kanını dökmekten çekinmeyenlerin, onları korumakla yükümlü olanların bu kayıtsızlığı ve acımasızlığı, bu kurumların liderleri ve mensuplarının ahlaki ve insani değerlere karşı açık bir saygısızlık olarak değerlendirilebilir” dedi.

Hareket, “Batı Şeria'da güvenlik güçleri tarafından işlenen tüm ihlaller ve suçların derhal ve adil bir şekilde soruşturulması ve bu suçlara karışanların her kademeden sorumlularının bir an önce hesap vermesinin acil bir ihtiyaç olduğunu" belirtti.