Suveyda’da yerel milisler uyuşturucu çetesinin peşine düştü

Şarku’l Avsat’a açıklama yapan kaynaklar, ‘operasyonların’ devam edeceğini vurguladı.

Yerel rical el-Kerame milisleri, Felhut grubunun uyuşturucu imalatında kullandığı bir makineyi gösteren fotoğrafı paylaştı.
Yerel rical el-Kerame milisleri, Felhut grubunun uyuşturucu imalatında kullandığı bir makineyi gösteren fotoğrafı paylaştı.
TT

Suveyda’da yerel milisler uyuşturucu çetesinin peşine düştü

Yerel rical el-Kerame milisleri, Felhut grubunun uyuşturucu imalatında kullandığı bir makineyi gösteren fotoğrafı paylaştı.
Yerel rical el-Kerame milisleri, Felhut grubunun uyuşturucu imalatında kullandığı bir makineyi gösteren fotoğrafı paylaştı.

Suriye’nin güneyinde Dürzi nüfusunun çoğunlukta olduğu Suveyda ilindeki ‘yerel milis güçler’, rejimin güvenlik servisleriyle yakın ilişkileri bulunan Raci Felhut liderliğindeki ‘Fecir Kuvvetleri’ne’ yönelik ‘operasyonlarını’ sürdürüyor. Dün sabah Suveyda’da Meşnaka Kavşağı’nda, ‘Fecir Kuvvetleri’ne’ bağlı altı unsurun cesedi bulundu. Yerel gruplar söz konusu cinayetleri üstlenmezken, sivil toplum hareketleri, ‘cesetlerin parçalanmasını’ kınadı.  
Önde gelen yerel milis gruplardan ‘Rical el-Kerame’den (Onur Adamları) yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Uyuşturucu üretimini ve adam kaçırmayı meslek edinmiş terör örgütlerine yönelik askeri operasyonlarımız kapsamında, Felhut grubunu takip etmeye devam ediyoruz. Rical Kerame unsurları, Atil beldesinde teröristlerin sığınaklarına baskınlar düzenliyor. Bu grupların üyelerini saklayanlar ya da onlara yardımcı olanlar, suçluların ortağı sayılacaktır.”  
Şarku’l Avsat’a değerlendirmede bulunan Rical Kerame’ye yakın bir kaynak şunları söyledi:
‘'Suriye rejimi güvenlik servisleriyle ilişkisi olan Raci Felhut grubuna yönelik düzenlenen operasyonlarda şimdiye kadar 19 kişi öldürüldü. Bazıları da canlı olarak ele geçirildi ve sorguya çekildi. Cinayet, hırsızlık, adam kaçırma ve uyuşturucu ticaretinden suçlu oldukları tespit edilenler cezalandırılacak. Suçu sabit olmayanlar ise yerel toplumsal ve dini mercilere teslim edilecek.”  
Atil beldesinde bir uyuşturucu fabrikasına baskın düzenlendiğini aktaran kaynak, yüklü miktarda ‘captagon hapı’ ile ‘esrar maddesinin’ imha edildiğini ve bu gruba yönelik olarak yerel milis güçlerinin operasyon yapmaya devam edeceğini bildirdi. Rical el-Kerame'nin lideri Yahya el-Haccar, Felhut grubu ile çatışmalarda hayatını kaybeden bir kişinin perşembe günü düzenlenen cenaze töreninde yaptığı konuşmada “Bölgemizi hedef alan büyük bir proje söz konusuydu. Ancak bu projenin boşa çıkmasını sağladık” dedi.  
Şarku’l Avsat bir üre önce ‘Hizbullah, yerel güvenlik grupları üzerinden Suriye’nin Süveyda kentinde yayılıyor’ başlıklı bir haber yayımlamıştı. Bu haberde yerel kaynaklar, Hizbullah milislerine bağlı bir grubun üyelerinin son dönemde Suveyda kentinde Suriye güvenlik kimliği taşıyan silahlı gruplarla birlikte hareket ettiğini aktarmış, captagon hapları üreten bir imalathanenin yaklaşık 100 bin dolar maliyetle Humus’tan Süveyda’ya taşındığını ve Lübnanlı grupların işlettiği bu imalathanenin üretime başladığını belirtmişti. Yerel milislerin Raci Felfut grubuna düzenlediği ‘operasyonlarda’ Atil beldesinde, bahsi geçen uyuşturucu imalathanesi tespit edildi.  
Suriye Muvahhid Dürzi Taifesi’nin Sözcüsü Şeyh Hikmet el-Hicri şu açıklamada bulundu:
“Bu yaşananlar henüz başlangıçtı, bizler takip ve süreklilik ihtiyacını vurguluyoruz. Çetelere, tutuklama, öldürme, işkence ve kovuşturma hakkı veren yetkililerden hesap sorulmasını talep ediyoruz. Bilinmeli ki eğer devlet kurumları ile koruma ve yargılama rolünü üstlenmezse, Suveyda kendi haklarını korumaktan aciz değildir.”
Suriye Muvahhid Dürzi Taifesi’nden salı günü yapılan açıklamada, Suveydalılar, ‘Felhut grubuna’ karşı hareket geçmeye çağrılmıştı.  
Suveyda bölgesinde yer alan Şehba ili sakinlerinden Enes, “Perşembe günü Şehba ilinin dört çocuğunu toprağa verdik. Bu kişiler Felhut grubuna karşı başkaldırıda, Şam yolundaki Atil beldesindeki çatışmalarda yaşamını yitirdiler” açıklamasında bulundu.
Binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninde konuşan bölge kanaat önderlerinden biri de yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
"Akan kanların, kaosun ve çatışmaların başlıca sorumlusu güvenlik güçleridir. Buna rağmen büyük bir zafer kazandık. Şehba halkının adaletsizliğe ve zulme karşı durduğunu gösterdik. Bu tutumumuz toplumsal birliğimize dair açık bir mesajdır.”



Lübnanlı yetkililer, Aley'de Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampı keşfetti

Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
TT

Lübnanlı yetkililer, Aley'de Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampı keşfetti

Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)

Lübnan'da her hafta, DEAŞ örgütüyle bağlantılı bir ağın, ibadethaneleri ve halk toplantılarını hedef alan bombalı saldırılar planladığına dair bir açıklama yapılıyor. Son olarak Lübnan ordusu, ‘askeri kurumu hedef alan terör eylemleri planlayan bir hücreyi durdurduğunu’ duyurdu. Öte yandan Lübnanlı bir yargı kaynağı, Şarku'l Avsat'a, Aley bölgesinde Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampının dağıtıldığını açıkladı.

Hamas ve Cemaat-i İslami

Lübnan Dağı’nda yer alan Aley kentindeki Tebiyat kasabası yakınlarında silahlı bir grubun gözaltına alınmasının üzerinden üç hafta geçmesine rağmen, askeri yargı henüz bu kişilere karşı dava açma kararı almadı. Yargı kaynağı, ‘bu olayla ilgili gelişmeleri takip etmeye’ çağırdı.

Kaynak, Lübnan ordusunun ‘Lübnanlı ve diğer uyruklardan silahlı kişileri eğitmek için özel olarak kurulmuş ve silah ve teçhizatla donatılmış bir kampı dağıtmayı başardığını’ açıkladı. Yargı kaynağı, “Bu eğitim kampında Hamas Hareketi ve Lübnan'daki Cemaat-i İslami’nin askeri kanadı Fecr Kuvvetleri'nden silahlı kişiler bulunuyor, bu da onların askeri yaklaşımlarında ısrarcı olduklarını ve savaşma yeteneklerini yeniden geliştirmeye devam ettiklerini gösteriyor” dedi. Kaynak, ‘10'dan fazla kişinin tutuklandığını ve bunların çoğunun Beyrutlu olduğunu, ayrıca Ürdün vatandaşı arkadaşlarının da bulunduğunu’ belirtti. Tutuklananları ‘önemli kişiler’ olarak nitelendiren kaynak, özellikle de bazılarının babalarının güney cephesinde savaşırken son savaşta İsrail tarafından öldürüldüğünü ifade etti.

DEAŞ'dan tutuklamalar

Lübnan Ordu Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Terör örgütlerinin izlenmesi ve takip edilmesi kapsamında, istihbarat müdürlüğü bir dizi güvenlik operasyonu düzenledi ve sonuç olarak DEAŞ terör örgütünü destekleyen bir hücre kurdukları gerekçesiyle üç vatandaşı tutukladı” denildi. Açıklamada, “İlk soruşturmalarda, hücrenin ülke dışındaki örgüt liderlerinin talimatıyla orduya karşı güvenlik operasyonları planladığı ortaya çıktı. Hücrenin geri kalan üyelerinin tutuklanması için çalışmalar devam ediyor ve tutuklananlar hakkında yetkili yargı makamlarının gözetiminde soruşturma başlatıldı” ifadeleri yer aldı.

Yeni endişeler

Lübnan sokaklarında, özellikle Suriye'de son zamanlarda yaşanan olayların ardından, aşırılıkçı grupların ülkeye sızdığına dair endişeler yeniden güçlendi. Ancak konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak bu endişeleri hafifleten açıklamalarda bulundu. Bazı medya kuruluşlarının, Lübnan Genel Güvenlik Teşkilatı'nın, üyelerinden birinin Beyrut'un güney banliyölerinde intihar saldırısı planladığı bir terör şebekesini durdurduğunu sızdırması, Lübnan'ın, 2013 ila 2015 yılları arasında yaşadığı bombalı saldırı kabusunun geri döndüğünü düşündürdü.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynak, “Lübnan yargı ve güvenlik kurumları, uyuyan ya da aktif olan güvenlik hücreleriyle sürekli bir mücadele içinde. Son gelişmeler, Suriye uyruklu iki gencin (Halid ez-Zubi ve Muhammed el-Acluni) tutuklandığını ortaya çıkardı. Bu iki genç, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün ardından gizlice Lübnan'a girmiş ve Güney Lübnan'ın Sayda kentinde bir akrabalarının yanında kalarak, banliyöde kalabalık bir alanda motosiklet bombalamak gibi operasyonlar hazırlamak için harekete geçmiştir” ifadelerini kullandı.

Kontrol noktasında bir aracı arayan Lübnan ordusu mensupları (Lübnan Ordu Komutanlığı)Kontrol noktasında bir aracı arayan Lübnan ordusu mensupları (Lübnan Ordu Komutanlığı)

Kaynak, ‘tutuklananların çoğunun aşırıcı eğilimleri olduğunu, ancak Lübnan'da güvenlik operasyonu planları olmadığını ve gerekli imkanlara sahip olmadıklarını’ gizlemedi. “Lübnan güvenlik güçlerinin son yıllarda terör hücrelerini takip ederken edindiği deneyim, DEAŞ'ın hedef bankası belirlemediği ve bu görevler için silah ve patlayıcı sağlamadığı sürece kişileri veya grupları örgüte dahil etmediğini gösteriyor” diyen kaynak, ‘son zamanlarda dolaşan bilgilerin, özellikle Suriye'nin Suveyda vilayetinde yaşanan olayların ardından, bu aşamada istismar edilip kullanılmak üzere abartıldığını’ vurguladı.

DEAŞ ile bağlantısı olmayan tutuklular

Güvenlik güçleri, birkaç hafta önce güney banliyösündeki Burc el-Baracna bölgesinde ve Bekaa Vadisi'ndeki Şemstar kasabasında DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen iki grup Suriyeliyi gözaltına aldı. Ancak bir güvenlik kaynağı, ‘bu kişilerin DEAŞ veya herhangi bir terör örgütüyle ilgisi olmadığını’ kesin bir dille ifade etti. Güvenlik kaynağı, Burc el-Baracna'da gözaltına alınanların Suriyelileri iş bulmak için Lübnan'a kaçak olarak sokan bir grup olduğunu ve sözde Şemstar hücresinin herhangi bir faaliyet yürütmediğini, sadece kimlik belgeleri olmadığı için şüpheli görülen işçiler olduğunu belirtti. Güvenlik kaynağı, “Bu aşamada ihtiyatlı olmak anlaşılabilir ve haklıdır; ancak bu, insanları korkutmak için bir araç olarak kullanılmamalıdır” dedi.