Güney Afrika: Bir grup bebek gergedan korunaklı bölgeye taşındı

Bir veteriner ekibinin 30'dan fazla bebek gergedanı yeni bir korunaklı bölgeye taşıması 6 hafta sürdü. (AFP)
Bir veteriner ekibinin 30'dan fazla bebek gergedanı yeni bir korunaklı bölgeye taşıması 6 hafta sürdü. (AFP)
TT

Güney Afrika: Bir grup bebek gergedan korunaklı bölgeye taşındı

Bir veteriner ekibinin 30'dan fazla bebek gergedanı yeni bir korunaklı bölgeye taşıması 6 hafta sürdü. (AFP)
Bir veteriner ekibinin 30'dan fazla bebek gergedanı yeni bir korunaklı bölgeye taşıması 6 hafta sürdü. (AFP)

Genellikle hayvanların taşınması zorlu bir süreç. Gergedanlarda da durum böyle ve 30'dan fazla öksüz genç gergedanı yeni bir korunaklı bölgeye transfer etmek için uzman veterinerlerden oluşan bir ekibin 6 hafta uğraşması gerekti. Uzmanlar, Güney Afrika'nın kuzeyindeki Limpopo eyaletinde bulunan ve konumuyla ilgili ayrıntıları açıklanmayan bölgede hayvanların, annelerini öldüren kaçak avcılardan korunacağını umuyor.
Bölge Müdürü Joland van der Merve, “Bu hayvanları çabucak hareket ettirip onlara buranın yeni evleri olduğunu söyleyemeyiz. Aksine işler tüm incelikleriyle yürütülmeli. Çünkü gergedanlar çok hassas hayvanlar.”
Yoland'ın kalın derili ve uzun ağızlı bebek gergedanlarla ilgili misyonu üç terimle özetlenebilir: “Kurtarma, tekrar güçlerini toplama ve serbest bırakma”. Beyaz gergedan doğduğunda yaklaşık kırk kilogram ağırlığında oluyor. Yoland, "Çok küçük, boyu ancak dizlerime kadar geliyor" dedi.
Daha sonra gergedanlar çok miktarda yemek yemeye başlayıp günde bir kilogramdan fazla alıyorlar. Böylece bir yıl içinde yavruların ağırlığı yarım tona yaklaşıyor.
Korunaklı bölge, temmuz ayında eski kira sözleşmesi sona erdikten sonra bağış olarak aldığı daha büyük bir ahıra taşındı.
Sadece birkaç aylık olan bebek Benji, grupta nakledilen son gergedandı. Benji kısa süre önce yetim kaldığı için veteriner ekibi, transferi sırasında herhangi bir agresif tepki vermesinden çekiniyordu. Bu yüzden ona ilaç verdiler ve bir SUV tipi aracın bagajına koydular. Ayrıca arkadaşı koyun Bouton da yolculuk boyunca Benji’nin yanında kaldı ve bu da onu sakinleştirmeye yardımcı oldu.
 



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research