Suudi Arabistan özel sektörü 10 Arap ülkesinde yatırım projelerine girmek için büyük fırsatlara sahip

Suudi özel sektörünün iç ve dış tarımsal yatırım projelerine girmesi için büyük fırsatları var (Şarku’l Avsat)
Suudi özel sektörünün iç ve dış tarımsal yatırım projelerine girmesi için büyük fırsatları var (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan özel sektörü 10 Arap ülkesinde yatırım projelerine girmek için büyük fırsatlara sahip

Suudi özel sektörünün iç ve dış tarımsal yatırım projelerine girmesi için büyük fırsatları var (Şarku’l Avsat)
Suudi özel sektörünün iç ve dış tarımsal yatırım projelerine girmesi için büyük fırsatları var (Şarku’l Avsat)

Resmi bilgiler, Suudi Arabistan özel sektörünün Suudi Arabistan dahil 10 Arap ülkesinde tarım sektöründe yatırım fırsatları aradığını ortaya koydu. Bu, Suudi Arabistan Odaları Federasyonu'nun belirtilen ülkelerde yapılacak olan projelerin kapsamlı ve ayrıntılı bir listesini sunması ile açığa çıktı.
Suudi Arabistan Odaları Federasyonu, Krallıkta faaliyet gösteren şirket ve kurumlara fayda sağlama ve belirlenen hedeflere ulaşmaları için işlerini yurtdışında genişletme fırsatı vermeye çalışıyor.
Edinilen bilgiye göre, Suudi Arabistan Odaları Federasyonu, Arap Odaları Federasyonu'ndan Arap Tarımsal Yatırım ve Kalkınma Heyeti ile mevcut işbirliğine ilişkin bir mektup teslim aldı. Bu mektupta Suudi Arabistan da dahil olmak üzere bir dizi ülkede tarımsal yatırım fırsatlarının kapsamlı ve ayrıntılı listesi yer aldı.
Arap Tarımsal Yatırım ve Kalkınma Heyeti, 1976 yılında kurulmuş bir Arap finans kurumudur. Mevcut 53 şirketin ve kurulmakta olan diğer şirketlerin sermayesine katkıda bulunur. Heyet bünyesindeki şirketler 12 Arap ülkesine yayılmıştır. Edinilen bilgiye göre tarımsal yatırım fırsatları Mısır, Katar, Irak ve Suudi Arabistan'ın yanı sıra Fas, Moritanya, Tunus, Umman ve BAE'de yoğunlaşıyor.
Suudi Arabistan Odalar Federasyonu, özel sektörle ilgilenenleri mevcut fırsatları görmeye çağırdı. Şarku'l Avsat'ın bir nüshasını incelediği listede şunlar yer alıyor:
“Suudi Arabistan'daki mevcut fırsatlar, kuluçkahanenin ikinci aşamasının uygulama döngülerini tamamlamak için gerekli finansmanın (krediler veya katkılar) sağlanmasına katılmak veya katkıda bulunmak şeklinde kendini gösteriyor. Tasarım kapasitesi yılda yaklaşık 80 milyon kuluçka yumurtasının yanı sıra civciv üretimi için ana çiftlikler ve yem fabrikasının kurulmasını kapsıyor.”
Suudi Arabistan'daki mevcut fırsatlardan biri de Cidde'deki (Krallığın batısındaki) Arap Deniz Ürünleri Fabrikasının üretim kapasitesinden tam olarak yararlanmak için mevcut faaliyetlere katılmak veya katkıda bulunmaktır. Yine halihazırdaki fırsatlardan biri 700 hektarlık alanda karides üzerinde özel bir projenin ilk etabının yeniden başlatılmasına ve sonraki etapların tamamlanmasına katkıda bulunmaktır.
11'e yakın projeye sahip olan Sudan'da özel sektörün yatırım fırsatlarına katılma şansı büyük. Sudanlı Arap Tohum Şirketi'nin sermayesini artırma, varlıklarını ve bileşenlerini modernize etme ve modern teknolojileri tanıtmaya katkı sunma bunların en önemlisidir.
Sudan, üretim kapasitesini artırmak amacıyla yetiştirme sisteminin modernize edilmesi, damızlık ve etlik kümeslerin kurulması, kuluçkahane ve kesimhane kapasitesinin artırılması ve ürünlerin çeşitlendirilmesi yoluyla kanatlı hayvan üretim faaliyetinin genişletilmesi için finansman sağlanmasına katılmak veya katkıda bulunmak üzere bir yatırım zeminine sahiptir. Sudan bitkisel yağlar, pamuk bitkileri, sorgum, ayçiçeği, susam, mısır, darı, arap zamkı üretimi ve koyun besiciliği ile ilgili diğer projeler için de yatırım imkanına sahiptir.
Listeye göre Fas sebze, meyve, meyve suları ve reçellerle ilgili bir projenin sermayesine katkıda bulunma fırsatlarına sahip. Moritanya'da ise çeri domates, kavun, yeşil fasulye, meyve, patates ve pirinç tohumu üretimi ile ilgili projeler var.
Listeye göre Tunus, Tunus Balık Yetiştiriciliği Fonu'nun sermayesine katkıda bulunmanın yanı sıra, çiğ süt, buğday ve yem bitkileri için bir projenin rehabilitasyonu başta olmak üzere 4 projeye sahiptir. Tunus’ta ayrıca yağ çıkarma ve üretim kapasitelerini artırma ve şeftali, kayısı, erik, elma, narenciye ve patates için soğutma, sınıflandırma ve paketleme ünitelerinin uygulanması için kredi sağlama fırsatı da bulunuyor.
Arap Tarımsal Yatırım ve Kalkınma Heyeti’nin stratejisine uygun projeleri seçmek amacıyla gelecekte yatırım yapılacak projeler için özel kriterler belirlendi. Operasyonel ve mali yönleri kapsayan ve projenin heyetin stratejisiyle uyumluluğunu doğrudan ve hızlı bir şekilde teyit eden bir kriter listesi tanımlandı.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.