Mısır iklim değişikliğine karşı dünyayı önlem almaya çağırdı

Kahire, enerji ve gıda krizlerinin iklim değişikliği konusunun önceliğine karşı etkilerine ilişkin uyarıda bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri (Arşiv)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri (Arşiv)
TT

Mısır iklim değişikliğine karşı dünyayı önlem almaya çağırdı

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri (Arşiv)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri (Arşiv)

Mısır Dışişleri Bakanı ve 27’nci Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’na (COP27) başkan olarak atanan Samih Şukri, enerji ve gıda krizlerinin zorluklarının iklim değişikliğinin öncelikli sorunların ele alınması üzerindeki etkilerine yönelik uyarıda bulundu. Şarku’l Avsat’ın Bloomberg Ajansı’ndan aktardığı habere göre, Şukri açıklamalarında ülkesinin Kasım ayında Güney Sina’daki Şarm eş-Şeyh’te ev sahipliği yapacağı COP27 konferansında, iklim sorunlarının önceliğine yönelik dikkatin dağılmasını veya kararlılık düzeyini etkilemesini önlemek için çalışacağını söyledi.
Şukri, son 6 yılda COP27 konferansına ev sahipliği yapan ilk Afrika ülkesi olarak ülkesinin, değişen iklim şartlarına uyum sağlamak ve yeşil enerjiye geçişi finanse etmek için gelişmekte olan ülkelerin nasıl finansman sağlayabileceğine odaklanmak istediğini açıkladı.
Şukri’nin belirttiğine göre Mısır, iklim değişikliğinin hızını yavaşlatmak için, önceki konferanslar sırasında verilen taahhütlerden geri adım atılmamasını sağlamayı hedefliyor. Bakan konferansın dünya enerji ve gıda sorunlarıyla karşı karşıya olduğu için zor bir jeopolitik durumda gerçekleştirileceğini vurguladı.
Mısırlı Bakan, iklim değişikliği sorunlarıyla mücadeleye ve en üst düzeyde üzerinde anlaşmaya varılan kararlara siyasi bağlılığı ayrıca önceki zirvelerde vurgulanan ‘artan kararlılık’ ve verilen taahhütlerden geri çekilmeyeceğinden emin olunmasının amaçlandığını belirtti.
Şukri “Yenilenebilir enerjinin maliyetinin düşmesi, daha temiz enerji biçimlerine önemli yatırımlara yol açması gerekiyor ancak mevcut jeopolitik durum, yenilenebilir enerjiye geçişin, geçen yıl Glasgow’da düzenlenen COP26’da küresel toplumun beklediğinden daha uzun süreceğini gösteriyor” dedi.
Şukri, “Afrika’nın endişelerini dikkatle dinlemek ve iklim değişikliğine uyum ve dayanıklılık gibi Afrika kıtasının önceliklerinden emin olmak bizim görevimiz” ifadelerini kullanırken, iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik finansman müzakerelerinin ‘iklim değişikliğinin etkilerinden en çok zarar gören Afrika kıtasındaki toplulukların ihtiyaçlarının’ dikkate alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Şukri “Taraflar Konferansı Başkanlığının görevi, yaklaşımları uyumlu hale getirmek, aralarında köprü kurmak ve görüş ayrılıklarının üstesinden gelmektir. Finansmanda bir atılım gerçekleştirilmesi, birçok gelişmekte olan ülke ve Afrika ülkesi için büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Mısır, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da 2020’de 750 milyon dolar değerinde yeşil tahvil ihraç eden ilk ülke olmuştu.
Mısır ayrıca, iklim değişikliğinin hızını yavaşlatmaya katkıda bulunacak iklim hedeflerini yeniledi. Bu hedeflere, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji karışımındaki payını 2035 yılına kadar yüzde 42’ye, yani iki katına çıkarılmasını da içeriyor.
Konferansın oturum aralarında Şarm eş-Şeyh’te protesto gösterilerine izin verilip verilmeyeceği sorulduğunda, Bakan “İklim kriziyle mücadeleye yönelik uluslararası çabaların başarılı olmasında hükümetlerin merkezi bir rol oynadığının farkındayız. Önümüzdeki zorluk, tüm paydaşların ortak şekilde çaba göstermesini gerektiriyor. Tüm paydaşların COP27’de bir rolü olması gerek resmi gerekse gayri resmi yollarla görüşlerini ifade etmek için uygun alana sahip olmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.



Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Massad Fares Boulos, Sudan'daki savaşı ‘dünyanın en büyük insani krizi’ olarak tanımladı. Boulus, Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada diplomatik çabaların barışa doğru ilerleme sağlamasını umduğunu söyledi.

Sudan’da 2023 yılının nisan ayında Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana, on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi.

HDK, geçtiğimiz ekim ayı sonlarında, Sudan’ın Darfur bölgesinin batısında yer alan stratejik öneme sahip olan Faşir şehrini 18 ay süren kuşatmanın ardından ele geçirdi. Bu süreçte toplu katliamlar ve cinsel şiddet olayları yaşandığına dair haberler basına yansıdı.

dsfrg
Faşir’deki çatışmalardan kaçarak Tavile’deki bir mülteci kampına sığınan çocuklar, 3 Kasım 2025 (AP)

Boulos, Katar’ın başkenti Doha'da AFP’ye, Sudan'daki çatışmanın ‘günümüz dünyasındaki en büyük insani kriz ve en büyük insani felaket’ olduğunu söyledi.

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Faşir’de özellikle son iki-üç hafta içinde yaşananları ve o videoları hepimiz gördük. O haberleri gördük. Bu zulümler kesinlikle kabul edilemez. Bu durum bir an önce sona ermeli.”

Washington, savaşan tarafları Sudan'da ateşkes ilan etmeye çağırdı.

Ordu yanlısı Sudan hükümeti, ABD'nin ateşkes önerisiyle ilgili toplantının ardından savaşa devam edeceğini açıkladı.

HDK ise arabulucuların insani ateşkes önerisini kabul ettiğini duyururken, savaşmaya devam ediyor.

ABD'nin Sudan'daki arabulucu ortaklarıyla birlikte her iki tarafı da ‘üç aylık insani ateşkes’ üzerinde anlaşmaya çağırdığını söyleyen Boulos, ‘ateşkesin tartışıldığı ve müzakere edilmek üzere olduğunu’ belirterek, Tarafları bu öneriyi kabul etmeye ve gecikmeksizin derhal uygulamaya koymaya çağırdıklarını söyledi.

xssadf
Faşir’deki HDK üyeleri (AFP)

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, geçtiğimiz eylül ayında, önce insani yardım için ateşkes, ardından kalıcı ateşkes ve sivil yönetime geçiş için ortak bir bildiri yayınladı. Ancak bildiride savaşan tarafların hiçbirinin geçiş sürecine katılmayacağı belirtildi.

Boulos, ABD’nin ortaklarıyla birlikte, sivil yönetime geçiş de dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı plan konusunda ‘önümüzdeki haftalarda bazı ilerlemeler kaydetmeyi’ umduğunu belirtti.

ABD’li yetkili, ‘en büyük önceliğin insani boyut ve insani ateşkes olmaya devam ettiğini’ vurguladı.


Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
TT

Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)

Irak’ta geçtiğimiz hafta yapılan genel seçimlerde sadece Basra'daki Fav-Zaho İttifakı adayının bir sandalye kazandığı muhalefet kanadındaki üç ittifakın ezici bir yenilgiye uğramasıyla yeni parlamentoda sivil güçlerin temsiliyeti tamamen ortadan kalktı.

Sivil ittifaklar arasında Bedil, Sivil Demokratik Hareket, Fav-Zako ve Medeniyyun yer alıyordu ve yaklaşık 389 aday vardı. Ancak bu adayların çoğu, ittifak liderlerinin ‘sıfır’ olarak nitelendirdiği sonuçlar aldı.

Adaylar, geleneksel partilerin sahip olduğu etki ve finansman ağlarının belirleyici bir rol oynadığını, sivil güçlerin ise iç çekişmelerden ve zayıf organizasyon ve finansmandan şikayet ettiğini söylediler. Ayrıca, destekçileri arasındaki güven eksikliği ve katılımın azalmasının kazanma şanslarını düşürdüğünü de eklediler.

Adaylar, yenilgilerinin ‘seçimler adaletsizliğin olması’, siyasi finansmanın denetlenmemesi ve nüfuzlu grupların seçmenler üzerinde baskı kurmasından kaynaklandığını söylediler.


SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından dün yapılan açıklamada Rakka’nın doğusunda Suriye hükümetine bağlı grupların saldırısının engellendiği belirtildi. Açıklamada SDG’nin Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan her türlü yeni saldırıya yanıt vermeye hazır olduğu vurgulandı. SDG ayrıca gerilimin tırmanmasını önlemek için orantılı bir yanıt verdiğini de ifade etti.

SDG, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan yeni bir saldırıda, güçlerimiz Rakka'nın doğu kırsalındaki Ganim el-Ali köyü çevresinde hain bir saldırıya maruz kaldı. Bu saldırıda söz konusu gruplar, sivillerin güvenliğini ve bölgenin istikrarını hiçe sayarak kamikaze insansız hava araçları (İHA) ve ağır silahlar kullandı.”

cdf
Kamışlı kentinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG üyeleri (Reuters)

SDG, güçlerinin saldırıyı ‘tüm sorumluluğuyla’ püskürttüğünü ve çatışmalarda üç üyesinin hafif şekilde yaralandığını, ayrıca ‘saldıran gruplar arasında da kayıpların olduğu doğrulandığını’ belirtti.

Açıklamada bu ‘pervasız’ davranışın, bölgede gerginliği tırmandırmak ve istikrarı korumaya yönelik tüm çabaları baltalamak isteyen tarafların bu yöndeki çabalarını teyit ettiği vurgulandı.

Müdahalesinin ‘saldırının niteliğine orantılı olduğunu, itidal göstermeye ve çatışmanın tırmanmasını önlemeye tam olarak kararlı olduğunu’ belirten SDG’nin açıklamasında “Tekrarlanan saldırılar ve provokasyonlar karşısında seyirci kalmayacağımızı ve bölgelerimizi, güçlerimizi ve halkımızı her türlü tehditten korumak için uygun önlemleri alacağımızı teyit ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Açıklamanın sonunda ise şöyle denildi:

“Bu grupların destekçilerini, tüm bölgenin güvenliği ve istikrarına doğrudan tehdit oluşturan sorumsuz uygulamalarına son vermeleri ve onları kontrol altına almaları için çağırıyoruz.”