Biden ve ekibi, El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri'yi öldürme kararını nasıl aldı?

CNN'e konuşan üst düzey bir yetkili, planların nasıl gizlilikle yapıldığını anlattı

Şerpur Mahallesi, Kabil’in merkezinde yer alıyor (AFP)
Şerpur Mahallesi, Kabil’in merkezinde yer alıyor (AFP)
TT

Biden ve ekibi, El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri'yi öldürme kararını nasıl aldı?

Şerpur Mahallesi, Kabil’in merkezinde yer alıyor (AFP)
Şerpur Mahallesi, Kabil’in merkezinde yer alıyor (AFP)

El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri'nin öldürülmesinin yankıları sürüyor. CNN International'a konuşan üst düzey Amerikalı yetkili, Afganistan'ın başkenti Kabil'de pazar günü insansız hava aracıyla saldırı düzenleme kararının nasıl alındığını anlattı.
İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, bu planın ABD Başkanı Joe Biden ve yakın çevresindeki danışmanları tarafından aylardır büyük gizlilik içinde planlandığını ifade etti. 
ABD Başkanı ilk olarak nisan ayında konuyla ilgili bilgilendirilmiş. El Kaide liderinin aylardır Kabil'in merkezindeki bir evden hiç çıkmadan saklandığı ve eşi, kızı ve torunlarının aldıkları tüm önlemlere rağmen kimliklerinin farklı istihbarat kaynaklarından doğrulandığı aktarılmış. 
Ez-Zevahiri'nin  düzenli olarak balkona çıktığını fark eden istihbaratçılar, diğer yandan da evin planını incelemiş. Evin bir saldırıyla yıkılıp yıkılmayacağı hesaplanmış.
Biden, bu operasyonun iki yıl önce Afganistan'da rehin alınan ABD vatandaşı Mark Frerichs'e ve işgal sırasında ABD'ye yardım eden Afganların başka yerlere yerleştirilmesine olumsuz etkisi olmaması için önlem alınmasını da istemiş. Yetkililer de Taliban'ı bu konularda uyarmış.
1 ve 25 Temmuz'da Durum Odası'nda Biden, ağır toplarla bir araya gelmiş. CIA Direktörü Bill Burns, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Avril Haines ve güvenlik danışmanı Jake Sullivan ile Liz Sherwood
Randall toplanarak detayları ele almış.
Beyaz Saray Durum Odası'nda Eymen ez-Zevahiri'nin kaldığı evin küçük bir maketinin yapıldığı ve Biden'ın hiçbir sivilin ölmemesi için özellikle baskı kurduğu haberde belirtildi. ABD Başkanı'nın El Kaide liderinin ailesinden de hiç kimsenin yanlışlıkla da olsa hedef alınmaması için defalarca "Güneş nereden vuracak?", "Hava durumu bu operasyonu nasıl etkiler?", "Bu bilgileri nereden, nasıl edindiniz?" gibi sorular sorduğu bildirildi. 29 Ağustos'ta yine Kabil'deki bir mahalleye ABD'nin insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıda 10 sivilin öldüğü hatırlatıldı. 
Beyaz Saray'ın açıklamasına göre, bu operasyonda hiçbir sivil ölmedi. Kovid-19'dan mustarip olduğu için tecrit altında olan Biden da balkona çıkarak ez-Zevahiri'nin öldürüldüğünü halka sesleniş konuşmasıyla duyurdu. 
CNN, yerel saatle 06.18'de Kabil'deki balkona iki tane Hellfire füzesi gönderilmeden önce ve gönderildikten sonra Biden'a haber verildiğini bildirdi.
İç politikada yaptıkları ve yapmadıklarının yanı sıra birlikleri Afganistan'dan çekiş biçimiyle de tepki çeken yönetimin başındaki isim, balkon konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Zevahiri gitti ve bir daha asla, Afganistan'ın teröristlerin güvenli bir sığınağı olmasına neden olmayacak ve biz bundan emin olacağız. Bu terörist lider artık yok.
Bu gece bir kez daha netleştiriyoruz ki ne kadar sürerse sürsün, nereye saklanırsanız saklanın, halkımız için bir tehditseniz ABD sizi bulur ve çıkarır."
Bu operasyonla adaleti yerine getirdiklerini savunan Biden, 11 Eylül 2001 saldırılarında ölenlerin ailelerinin de rahatlayacağını öne sürdü. 

Taliban tepki gösterdi
Diğer yandan Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, saldırıyı kınadı. Kişisel Twitter hesabından yaptığı açıklamada, pazar günü sabahı Kabil'in merkezinde bulunan Şerpur Mahallesi'ndeki bir eve düzenlenen saldırının ABD'ye ait İHA tarafından gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Mücahid, bu olayla yabancı güçlerin Afganistan'dan ayrılması konusunda ABD ile Taliban arasında 2020'de varılan Doha anlaşmasının ve uluslararası ilkelerin ihlal edildiğini belirtti.
Böyle eylemlerin tekrarının mevcut fırsatlara zarar verdiğini söyleyen Mücahid, ez-Zevahiri hakkında yorumda bulunmadı.
Independent Türkçe, CNN International, AA



Suudi Arabistan-ABD görüşmesinde Gazze, Sudan, Yemen ve Ukrayna'daki gelişmeler ele alındı

Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan-ABD görüşmesinde Gazze, Sudan, Yemen ve Ukrayna'daki gelişmeler ele alındı

Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve ABD'li mevkidaşı Marco Rubio, Gazze Şeridi, Sudan, Yemen ve Rusya-Ukrayna krizindeki gelişmeleri ele alarak bu konularda ve uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması için sarf edilen çabalar hakkında görüş alışverişinde bulundular.

Washington'da ABD Dışişleri Bakanlığı merkezindedün bir araya gelen ikili, iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda koordinasyon ve ortak eylemleri yoğunlaştırmanın yollarını ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Rubio iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri ve bu ilişkileri çeşitli alanlarda geliştirme ve iyileştirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

sdfrgt
Bakan Rubio, dün Washington'daki bakanlık merkezinde Prens Faysal bin Ferhan'ı kabul etti (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre toplantıya Suudi Arabistan'ın ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bendar bin Sultan, Siyasi İşlerden Sorumlu Bakan Danışmanı Prens Musab bin Muhammed el-Ferhan ve Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya da katıldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesini ele almak ve en önemli bölgesel ve uluslararası meselelerle ilgili gelişmeleri ve bunlar üzerinde sarf edilen çabaları görüşmek üzere resmi bir ziyaret için salı günü Washington'a geldi.

Ziyaret, ABD Başkanı Donald Trump'ın mayıs ayında Suudi Arabistan'a yapmayı planladığı ve ikinci dönemindeki ilk dış gezisi olan ziyaretin öncesinde gerçekleşiyor.