Havayolu uzmanları: İki yıl içinde elektrikli bir uçaktan yolcu bileti alabileceksiniz

Havayolu yöneticisi, "2020'lerin sonunda elektrikli bir hava taşıtıyla uçacağım kesin" dedi

İsrailli şirket Eviation tarafından tasarlanan elektrikli yolcu uçağı Alice'in illüstrasyonu (Eviation)
İsrailli şirket Eviation tarafından tasarlanan elektrikli yolcu uçağı Alice'in illüstrasyonu (Eviation)
TT

Havayolu uzmanları: İki yıl içinde elektrikli bir uçaktan yolcu bileti alabileceksiniz

İsrailli şirket Eviation tarafından tasarlanan elektrikli yolcu uçağı Alice'in illüstrasyonu (Eviation)
İsrailli şirket Eviation tarafından tasarlanan elektrikli yolcu uçağı Alice'in illüstrasyonu (Eviation)

Bir havacılık uzmanı, yolcuların iki yıl içinde kısa seyahatler için elektrikli hava taşıtlarıyla yolculuk edebileceğini öngördü.
Avustralyalı havayolu şirketi Rex, gelişen teknolojiyi 2024'e kadar belirli bölgesel rotalarda denemeyi planladığını açıklarken, Avustralya genelinde birkaç şirket halihazırda bunu yapıyor.
Rex'in havacılık projeleri idare müdürü Keith Tonkin, çarşamba günü ABC Australia'ya "Teknoloji işe yarıyor. İşe yaradığı deneme uçuşunda kanıtlandı ve iki yıl içinde çok şey yapabiliriz. Avustralya'da batarya şarj sistemleriyle ve bu teknolojinin altyapı unsurlarıyla gerçekten yoğun şekilde ilgilenen bazı şirketler var" dedi.
Fosil yakıtlı uçaklara alternatif bulmanın çevresel aciliyetine değinen Tonkin, "Yeryüzündeki karbon kirliliğinin yaklaşık yüzde 2'sine sebep olan tüm hava taşıtı operasyonlarından kaynaklanan karbon salımlarını azaltmaya yönelik küresel bir çaba var" dedi.
Fakat Tonkin elektrikli hava taşıtlarının güvenliğine ilişkin kamu algısının, havayollarının üstesinden gelmesi gereken bir engel olduğunu kabul etti.
Tonkin, "Bu meselenin kesinlikle bir paydaş katılımı tarafı var. Bence bu sadece halkı yeni sistemin faydaları hakkında eğitmekle ilgili bir mesele... ve sonra bir kez başladık mı, her şey yoluna girecek" dedi.
Rex Airlines, havayolunun mevcut filosunu hidrojen yakıtlı elektrikli motorlarla değiştirmeyi veya güçlendirmeyi planlıyor.
Fakat Tonkin, ideal olarak yeni bir uçağın yeni itici güç sistemine göre özel olarak tasarlanacağını ve inşa edileceğini söyledi.
Avustralya'nın CAPA Havacılık Merkezi'nin onursal başkanı Peter Harbison, batarya ağırlığının büyük bir endişe kaynağı olduğunu söyledi.
Harbison, "Uzun mesafeli bir uçuş için bir A380'in deposunu doldurmak isterseniz, şu anda hava taşıtının kendisinden daha ağır olan aşağı yukarı 500 tonluk bir bataryaya ihtiyacınız var. Fakat daha küçük, daha kısa sektörlerde çok yakında... gelecek iki ila 5 yılda, elektrik gücüyle kısa mesafede çalışabilecek hava taşıtlarıyla uçmak mümkün olacak" şeklinde konuştu.
Söz konusu teknoloji, diğer havayolu şirketlerinin daha küçük uçaklar kullanarak seferler yapmasına ve yarım düzine kadar yolcu taşımasına da olanak sağlayacak.
Havacılıktaki katı güvenlik düzenlemelerinin yolcuların havada kullanılan elektrik teknolojisine ilişkin korkularını hafifleteceğini ifade eden Harbison, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: "İnanılmaz derecede kapsamlı bir şekilde incelenmemiş hiçbir şeyin insanları uçurmayacağından kesinlikle emin olabilirsiniz.
Ve tabii ki dünyada bu konuda yalnız değiliz. Şu anda bunun üzerinde çalışan çok sayıda şirket var ki bazıları çok ama çok büyük çünkü geleceğin bu teknolojide olduğunu biliyorlar. 2020'lerin sonunda elektrikli bir hava taşıtıyla uçacağım kesin."



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news