Çin-Tayvan gerilimi: Askeri çatışma konusunda ne kadar endişelenmeliyiz?

Çin askeri tatbikatı sırasında bir füze fırlatıldığı an (AFP)
Çin askeri tatbikatı sırasında bir füze fırlatıldığı an (AFP)
TT

Çin-Tayvan gerilimi: Askeri çatışma konusunda ne kadar endişelenmeliyiz?

Çin askeri tatbikatı sırasında bir füze fırlatıldığı an (AFP)
Çin askeri tatbikatı sırasında bir füze fırlatıldığı an (AFP)

Çin, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyaretinin ardından, ada yakınlarında benzeri görülmemiş askeri tatbikatlar düzenledi ve bu durum Tayvan Boğazı’nda bir kriz yaşanacağına dair korku uyandırdı.
The Guardian gazetesinin haberine göre Pelosi, Tayvan’ı ayrılıkçı bir eyalet olarak gören Pekin’den gelen bir dizi tehdide karşı bu hafta adayı ziyaret etti.
Peki Tayvan Boğazı’ndaki gerilimler yükselirken, askeri bir çatışma hakkında ne kadar endişelenmeliyiz?
Çin, Pelosi’nin Tayvan ziyaretine nasıl tepki verdi?
Çin ordusu, Tayvan yakınlarında ortak hava ve deniz tatbikatları düzenlediklerini ve Tayvan’ın doğusundaki denizde konvansiyonel füze denemelerinin başlatıldığını duyurdu.
Çin devlet medyasına göre, altı bölgede düzenlenecek eş zamanlı tatbikatlar dün başladı ve Pazar gününe kadar sürecek.
Tayvan, Çin’e ait 27 savaş uçağının, ülkenin Hava Savunma Tanımlama Sahası (ADIZ) ilan ettiği bölgeye girdiğini bildirdi.
Tayvan hiçbir zaman Çin’in bir parçası olmadı ve bağımsızlık ilan etmesine gerek olmayan egemen bir ulus olduğunu vurguladı. 
Statükonun güvenliğini sağlamak isteyen Tayvan bir çatışma istemiyor, ancak kendini savunacağını sık sık ifade ediyor.
Tayvan Savunma Bakanlığı, Çin’in tatbikatlarını Tayvan için hava ve deniz ablukası olarak nitelendirdi.
Hint-Pasifik savunma politikası uzmanı Blake Herzinger, “Ablukanın yasal bir savaş eylemi olduğu düşünüldüğünde bu büyük bir olay. Tayvan’a, olayları daha fazla alevlendirmenin zamanı olmadığının işaret edilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Tayvan ayrıca bu hafta bir dizi siber saldırıya uğradı, ancak kimin sorumlu olduğu henüz belli değil. 
Ülkenin en büyük ticaret ortağı olan Çin, adadan bir dizi ithalatı askıya aldı.

Çin’in askeri tatbikatları ne kadar endişe verici?
Gerçek atış tatbikatları, bir ordunun gerçek savaşa en çok benzeyen koşullar altında görevleri yerine getirme yeteneğinin bir testidir. 
Bu durumda tatbikatlar, Pekin adanın kontrolünü ele geçirmeye karar verirse, Çin’in Tayvan’a karşı kullanabileceği güç seviyesini göstermek için tasarlandı.
Uzmanlar, ne ABD, ne de Çin’in tansiyonun tırmanmasını istemediği konusunda hemfikir. 
Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nün Sirektörü Justin Bassi’ye göre, Çin'in askeri tatbikatları muhtemelen ABD’den gelecak gerilimi önlemeyi amaçlıyor.
Herzinger, ABD’nin Çin’in ‘kırmızı çizgisi’ olan Tayvan’ın bağımsızlığına destek vermeme konusunda çok dikkatli davrandığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı;
“ABD Tayvan ile ilişkilerinde, Tayvan’ı destekleme konusunda dengenin bulunmasını sağlamak için her zaman dikkatlidir. Ama onu daha da büyük bir çatışmaya neden olacak bir şey yapmaya teşvik etmeden.”
Kriz Grubu’nda Çin konusunda kıdemli bir analist olan Amanda Hsiao, Çin’in askeri tırmanışının endişe verici olmasına rağmen, bunun beklenmedik bir yanıt olmadığını dile getirdi.
Hsiao konuya ilişkin görüşlerini şöyle ifade etti;
“Pekin, Pelosi’nin ziyaretine karşı kararlı itirazlarını açıkça ifade etmeye çalışıyor. Bu, şu anda seçtiği askeri tepkinin, daha önce Tayvan çevresinde giriştiği askeri faaliyetlerin gözle görülür bir şekilde üzerine çıkması gerektiği anlamına geliyor. Askeri tatbikatların amacının askeri gücü ortaya koyma ve gösterme olasılığının daha yüksek olduğunu düşünüyorum.”
Çin devlet gazetesi Global Times, tatbikatların Çin ordusunun ‘tüm adayı ablukaya alabilecek kapasitede olduğunu’ gösterme amacı taşıdığını vurguladı.

Durum önce bu kadar gergin miydi?
Tayvan Boğazı’nda en sonuncusu 1995 yılında olmak üzere birçok kriz yaşandı. Bu olay Üçüncü Tayvan Boğazı Krizi olarak biliniyordu ve adanın ilk demokratik cumhurbaşkanlığı seçimlerini yapacağını duyurmasının ardından meydana geldi. 
Çin, Tayvan limanlarından 35 mil uzakta füze fırlatmak da dahil olmak üzere aylarca süren askeri tatbikatlarla askeri gücünü gösterdi.
Tayvan boğazında askeri gövde gösterilerinin bir geçmişi olsa da, Hsiao, “Çin’in Pelosi’nin ziyaretine yanıt olarak planladığı füze testleri bu sefer adaya daha yakın olacak” dedi.

Çin lideri Şi Cinping için tehlike nedir?
Şi, 2012’de iktidara geldiğinden beri, Tayvan ile yeniden birleşmeyi gündeminin en üst sıralarına yerleştirdi.
Yine de bazı uzmanlar, Şi’nin Pelosi’nin ziyaretine tepkisinin, Çin’deki iç meseleler kadar, güç iddiasıyla ilgili olacağını söylüyor. 
Çin, protestoları kışkırtan konut krizi, katı sıfır Kovid politikası ve devam eden kısıtlamalardan kaynaklanan ekonomik yavaşlama ile boğuşuyor.
Avustralya merkezli Lowy Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan Jennifer Hsu şu değerlendirmeyi yaptı;
“Pelosi’nin ziyareti söz konusu olduğunda, bu belki de Şi Cinping için bir nevi dikkati iç meselelerden uzaklaştırmak ve dışarıya odaklanmak için bir fırsat olabilir.”
Deakin Üniversitesi’nde Çin’in dış politikası konusunda uzman olan Jade Guan ise, “Şi’nin Tayvan’a ve ABD’ye karşı güçlü görünme eylemleri, büyük liderlik değişikliklerini duyurmak için her beş yılda bir gerçekleşen ve yakında zamanda yapılacak olan 20. Ulusal Kongre’den de etkileniyor” dedi.
Guan, “Şi, ‘Tayvan’ın merkezi bir parçası olduğu’ Çin’in egemenliği ve toprak bütünlüğünün koruyucusu olarak kendini gösteriyor. Yani Şi’nin yönetimi Ulusal Kongre önünde zayıf görünmeyi göze alamaz” yorumunda bulundu.



Çin, bir Japon yetkilinin Tayvan ziyaretine öfkelendi

Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te (Arşiv- Reuters)
Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te (Arşiv- Reuters)
TT

Çin, bir Japon yetkilinin Tayvan ziyaretine öfkelendi

Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te (Arşiv- Reuters)
Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te (Arşiv- Reuters)

Japon milletvekillerinin Tayvan'a bir dizi ziyareti başladı; bu durum Tokyo ve Taipei arasındaki yakınlaşmayı yansıtıyor ve Pekin'in öfkesine neden oluyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg News'ten aktardığı habere göre ziyaretler Japonya'nın iktidardaki Liberal Demokrat Parti'sinin üst düzey yetkililerinden Koichi Hagiuda'nın dün Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te ile görüşmesiyle başladı.

Tayvan Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, Hagiuda Japonya-Tayvan ilişkilerinin "en iyi seviyede" olduğunu belirtti.

Tayvan Cumhurbaşkanı, iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi ve "özgür ve açık bir Hint-Pasifik"i teşvik etmek için birlikte çalışmayı umduğunu söyledi.

Japon milletvekillerinin Tayvan ziyaretlerinin alışılmadık bir durum olmadığı, ancak bu ziyaretlerin şu anda Japonya ve Çin arasında Tayvan konusunda tırmanan gerilimlerin ortasında gerçekleştiği belirtilmelidir.

Çin, Hajido'nun Tayvan cumhurbaşkanıyla görüşmesine öfkeyle tepki gösterdi ve Japonya'ya resmi bir protesto mektubu gönderdi.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian, Tokyo'yu bölgesel barış ve istikrarı baltalamakla suçladı.


Amazon, bin 800 Kuzey Korelinin şirkette iş başvurusunda bulunmasını engellediğini duyurdu

Amazon logosu (Reuters)
Amazon logosu (Reuters)
TT

Amazon, bin 800 Kuzey Korelinin şirkette iş başvurusunda bulunmasını engellediğini duyurdu

Amazon logosu (Reuters)
Amazon logosu (Reuters)

Amazon, Pyongyang'ın para kazanmak ve kara para aklamak için çok sayıda bilişim uzmanını yurt dışına göndermesi nedeniyle bin 800'den fazla Kuzey Korelinin şirkete katılmasını engellediğini duyurdu.

Amazon'un güvenlikten sorumlu başkanı Stephen Schmidt, geçen hafta LinkedIn'de Kuzey Korelilerin "özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde olmak üzere, dünyanın dört bir yanındaki şirketlerde uzaktan bilişim işleri bulmaya çalıştıklarını" belirtti. Şirketin geçen yıl Kuzey Korelilerden gelen başvurularda neredeyse üçte bir oranında artış gördüğünü ifade etti.

Schmidt, Kuzey Korelilerin genellikle "dizüstü bilgisayar çiftlikleri" kullandıklarını, yani Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bilgisayarların yurt dışından uzaktan kumanda ile işletildiğini belirtti. Sorunun "Amazon'a özgü olmadığını" ve "muhtemelen yaygın olduğunu" söyledi.

Schmidt, Kuzey Koreli çalışanların ayırt edici işaretleri arasında yanlış biçimlendirilmiş telefon numaraları ve şüpheli akademik nitelikler bulunduğunu belirtti.

Temmuz ayında, Arizona'lı bir kadın, Kuzey Koreli bilişim çalışanlarının 300'den fazla ABD şirketinde uzaktan iş bulmalarına yardımcı olan bir dizüstü bilgisayar çiftliği işletmekten sekiz yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı. Yetkililer, bu planın hem kadın hem de Kuzey Kore için 17 milyon dolardan fazla gelir sağladığını kaydetti.

Seul'ün istihbarat teşkilatı geçen yıl, Kuzey Koreli ajanların LinkedIn'i işe alımcı gibi davranarak savunma şirketlerinde çalışan Güney Korelilerle iletişime geçip teknolojileri hakkında bilgi edinmek için kullandıkları konusunda uyarıda bulunmuştu.


Bondi plaj saldırısının failleri Avustralya kırsalında eğitim almış

14 Aralık'ta Bondi Plajı'nda düzenlenen Yahudi Hanuka kutlaması sırasında meydana gelen silahlı saldırıyla suçlanan Naveed Akram, Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinde olduğu düşünülen bir yerde ateşli silahlarla talim yaparken görülüyor... Bu fotoğraf, 22 Aralık 2025'te yayınlanan bir mahkeme belgesinden alınmıştır (AFP)
14 Aralık'ta Bondi Plajı'nda düzenlenen Yahudi Hanuka kutlaması sırasında meydana gelen silahlı saldırıyla suçlanan Naveed Akram, Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinde olduğu düşünülen bir yerde ateşli silahlarla talim yaparken görülüyor... Bu fotoğraf, 22 Aralık 2025'te yayınlanan bir mahkeme belgesinden alınmıştır (AFP)
TT

Bondi plaj saldırısının failleri Avustralya kırsalında eğitim almış

14 Aralık'ta Bondi Plajı'nda düzenlenen Yahudi Hanuka kutlaması sırasında meydana gelen silahlı saldırıyla suçlanan Naveed Akram, Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinde olduğu düşünülen bir yerde ateşli silahlarla talim yaparken görülüyor... Bu fotoğraf, 22 Aralık 2025'te yayınlanan bir mahkeme belgesinden alınmıştır (AFP)
14 Aralık'ta Bondi Plajı'nda düzenlenen Yahudi Hanuka kutlaması sırasında meydana gelen silahlı saldırıyla suçlanan Naveed Akram, Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinde olduğu düşünülen bir yerde ateşli silahlarla talim yaparken görülüyor... Bu fotoğraf, 22 Aralık 2025'te yayınlanan bir mahkeme belgesinden alınmıştır (AFP)

Polisin bugün yaptığı açıklamaya göre, geçen hafta Sidney'deki Bondi plajına düzenlenen saldırıyla suçlanan iki kişi, Avustralya'nın kırsal kesimlerinde topçu eğitimi almış. Başbakan Anthony Albanese ise ülkenin Yahudi topluluğundan özür dileyerek, nefret suçlarına karşı yasaları sıkılaştırma sözü verdi.

Yeni Güney Galler Mahkemeleri tarafından 22 Aralık 2025 tarihli Polis Bilgi Formu'nda yayınlanan bir mahkeme deliline eklenen bu fotoğraf, Sydney'de Naveed Akram adına kayıtlı CN59DR plakalı aracın içinde bulunan ve siyah kumaş üzerine beyaz boyayla yapılmış gibi görünen ev yapımı bir DEAŞ bayrağını göstermektedir (AFP)Yeni Güney Galler Mahkemeleri tarafından 22 Aralık 2025 tarihli Polis Bilgi Formu'nda yayınlanan bir mahkeme deliline eklenen bu fotoğraf, Sydney'de Naveed Akram adına kayıtlı CN59DR plakalı aracın içinde bulunan ve siyah kumaş üzerine beyaz boyayla yapılmış gibi görünen ev yapımı bir DEAŞ bayrağını göstermektedir (AFP)

Yetkililer, 14 Aralık'ta Bondi Plajı'nda düzenlenen bir Yahudi festivali sırasında ateş açarak 15 kişiyi öldürmek ve onlarca kişiyi yaralamakla suçladıkları Naveed Akram ve babası Sajid'i suçluyor. Bu, ülkenin son otuz yıla yakın süredir yaşadığı en kötü saldırı olarak değerlendiriliyor.

Polis, saldırı sırasında 50 yaşındaki Sajid Akram'ı vurarak öldürürken, 24 yaşındaki Naveed ise yaralandı. Polis, Naveed'in bugün hastaneden cezaevine nakledildiğini açıkladı.

Polis belgeleri, iki şüphelinin saldırıdan önce Yeni Güney Galler kırsalında ateşli silahlarla eğitim aldığını ortaya koydu. Şüphelilerin tüfek ateşlerken ve polis tarafından "taktiksel" olarak tanımlanan bir şekilde hareket ederken çekilmiş fotoğrafları yayınlandı.

Polis, şüphelilerin saldırıyı aylarca titizlikle planladığını belirtti.

 Ayrıca, iki adamın saldırıyı gerçekleştirmeden önce "Siyonistleri" kınayan bir video kaydettiğini bildirdi.

Yeni Güney Galler Mahkemeleri tarafından 22 Aralık 2025 tarihli "Polis Bilgi Formu"nda yayımlanan bir mahkeme deliline eklenen bu fotoğraf, başlangıçta patlayıcı cihaz olarak değerlendirilen iki patlamamış boru bombasını göstermektedir (AFP)Yeni Güney Galler Mahkemeleri tarafından 22 Aralık 2025 tarihli "Polis Bilgi Formu"nda yayımlanan bir mahkeme deliline eklenen bu fotoğraf, başlangıçta patlayıcı cihaz olarak değerlendirilen iki patlamamış boru bombasını göstermektedir (AFP)

Telefonlarından birinde bulunan videoda, DEAŞ bayrağının önünde oturmuş, Kur'an ayetleri okuyup ardından Bondi saldırısının nedenlerini tartıştıkları görülüyor.

Belgelerde ayrıca Sajid ve Naveed Akram'ın saldırıdan günler önce Bondi Plajı'nda keşif yaptıkları belirtiliyor.

Polis ayrıca, saldırı sırasında Bondi Plajı'ndaki insanlara el bombası attıklarını, ancak bombaların patlamadığını ifade etti.

Avustralya, saldırının birinci haftasını pazar günü saat 18:47'de bir dakikalık saygı duruşuyla andı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre, Bondi Plajı'nda hayat yavaş yavaş normale döndü. Ziyaretçiler, kurbanları anmak için köprüye ve duvarlara çiçekler bıraktı.

Sorumluluk üstlenmek

Saldırının ardından artan baskıyla karşı karşıya kalan Albanese, aşırılıkçı ve nefret söylemine karşı daha sert yasalar çıkaracağına söz verdi.

Yeni Güney Galler Başbakanı Chris Minns, Bondi Plajı'nda Yahudi Hanuka kutlaması sırasında meydana gelen ölümcül silahlı saldırıyla ilgili son gelişmeleri paylaşmak üzere bugün Yeni Güney Galler Parlamento Binası'nda bir basın toplantısı düzenledi (Reuters)Yeni Güney Galler Başbakanı Chris Minns, Bondi Plajı'nda Yahudi Hanuka kutlaması sırasında meydana gelen ölümcül silahlı saldırıyla ilgili son gelişmeleri paylaşmak üzere bugün Yeni Güney Galler Parlamento Binası'nda bir basın toplantısı düzenledi (Reuters)

Başbakan bugün yaptığı açıklamada, “DEAŞ'tan ilham alan teröristlerin galip gelmesine izin vermeyeceğiz. Toplumumuzu bölmelerine izin vermeyeceğiz ve birlikte bunun üstesinden geleceğiz” dedi.

Şöyle devam etti: “Başbakan olarak, görev sürem boyunca işlenen vahşetten sorumlu hissediyorum ve Yahudi topluluğunun ve ülkemizin bir bütün olarak yaşadıkları için üzgünüm.”

"Hükümetin Avustralyalı Yahudileri korumak ve onların temel haklarını, yani kim olduklarıyla gurur duyma, dinlerini uygulama, çocuklarını eğitme ve Avustralya toplumuna tam olarak katılma haklarını garanti altına almak için her gün çalışacağını" vurguladı.

Avustralya federal hükümeti, silah yasaları, nefret söylemi ve polis ve istihbarat teşkilatı prosedürlerinin gözden geçirilmesiyle ilgili bir dizi reform açıkladı.

Albanese ayrıca “sokaklarımızdan silahları kaldırmaya” yönelik kapsamlı bir öneriyi de duyurdu. Bu geri alım programı, 35 kişinin ölümüne yol açan Port Arthur saldırısının ardından Avustralya'nın silah sahipliğine karşı sert önlemler aldığı 1996 yılından bu yana en büyük program olma özelliğini taşıyor.

Bu arada, saldırının gerçekleştiği Yeni Güney Galler hükümeti, eyalet parlamentosuna “ülkedeki en sert” olarak nitelendirdiği bir dizi silah kontrolü reformu sundu.

Yeni Güney Galler Başbakanı Chris Minns gazetecilere yaptığı açıklamada, “Dünyanın pazar günkü terör saldırısından öncekiyle aynı olduğunu iddia edemeyiz” dedi.

Yeni düzenlemelere göre, bireyler en fazla dört ateşli silaha sahip olabilirken, çiftçiler gibi istisnai durumlar için bu sayı 10'a kadar çıkabiliyor. Yetkililere göre, eyalette şu anda 1,1 milyondan fazla ateşli silah dolaşımda bulunuyor.

Yeni yasa ayrıca, şüphelilerden birine kayıtlı bir araçta bulunan DEAŞ bayrağı da dahil olmak üzere "terörist sembollerin" sergilenmesini yasaklıyor.

Yetkililer ayrıca, bir terör saldırısının ardından üç aya kadar protestoları yasaklayabilecekler.

Minns, Filistin yanlısı gösteriler sırasında kullanılan "intifadanın küreselleşmesi" ifadesi de dahil olmak üzere, nefret söylemini kısıtlamayı gelecek yıl değerlendireceğini belirtti.