Bazı İlaçların ‘Ayna Görüntüsü’ kimyasal yapıları zararlı olabilir

Bazı İlaçların ‘Ayna Görüntüsü’ kimyasal yapıları zararlı olabilir
TT

Bazı İlaçların ‘Ayna Görüntüsü’ kimyasal yapıları zararlı olabilir

Bazı İlaçların ‘Ayna Görüntüsü’ kimyasal yapıları zararlı olabilir

Herhangi bir ilacın veya kimyasal bileşiğin vücut üzerindeki etkileri, atomlarının uzayda nasıl düzenlendiğine bağlı. Bazı bileşiklerin aynı moleküler formüle sahip ancak farklı 3 boyutlu yapıya sahip karanlık ikizi vardır. Bunun vücutta yaptıkları veya yapmadıklarıyla ilgili sonuçları olabilir. Bazı İlaçların ‘Ayna Görüntüsü’ Kimyasal Yapıları vardır. Bu nedenle yanlış ilaçlar zararlı olabilir.
Binlerce doğum kusuruna ve düşüklere neden olan sabah bulantısı ilacı olan thalidomide’nin trajik hikayesini düşünün. Thalidomide bir formunun veya izomeri yatıştırıcı etkiye sahipken, diğerinin anormal fizyolojik gelişime neden olduğu düşünülüyor.
Güney Carolina Üniversitesi'nde ilaç keşfi ve biyomedikal bilimler doçenti Sajish Mathew liderliğinde yapılan yeni araştırma, kırmızı üzüm ve yer fıstığında bulunan böyle bir bileşiğe, resveratrol'e odaklandı. Alzheimer hastalığını tedavi etmek için resveratrol kullanımına ilişkin klinik denemelerin neden tutarsız sonuçlar verdiği bilimsel bir gizem olmuştur.
Sebebin iki farklı formun kullanılmasından kaynaklanabileceği ortaya çıktı. The Conversation'dan alıntı yapan Science Alert web sitesine göre, biri biliş ve hafızaya yardımcı olurken, diğeri sinir sistemi için toksik olabilir.

İzomerler ve amino asitler
Birçok ilaç aynı atomlara ve bağlara sahip. Ancak uzayda farklı şekilde düzenlenir. Bu ilaçlara kiral bileşikler denir. Yani üst üste bindirilemez iki ayna görüntüsü olarak var olurlar. Örneğin, elleriniz birbirinin üst üste bindirilemez ayna görüntüleridir. Aynı gibi görünseler de üst üste koyduğunuzda örtüşmüyorlar.
Bu aynalar genellikle çok benzer özelliklere sahip. Çünkü aynı elementleri ve bağlantıları paylaşırlar. Ancak uzayda düzenlenme biçimleri vücuttaki etkilerini büyük ölçüde değiştirebilir. Tıpkı Sağ elinize bir solak eldiveni sığdıramayacağınız gibi, bir ilacın solak versiyonu da vücuttaki bir sağ el molekülüne uyacak şekilde bir hedefe sığamayacaktır. Kiral moleküller, optik aktiviteleri ile tanımlanan iki versiyonda veya izomerlerde gelir. Bir kiral molekül üzerine polarize ışık tutarsanız, birinin ışığı sola (L- öneki veya levorotatory ile gösterilir) döndürürken, diğerinin onu sağa döndüreceği (D öneki veya dekstrorotatory ile gösterilir) anlamına gelir.
Proteinlerin yapı taşları olan amino asitler kiral moleküllerdir. Canlı organizmalar öncelikle L konfigürasyonlu amino asitlerden proteinler üretirler. Bununla birlikte, D konfigürasyonunun doğada birçok başka işlevi vardır.
Örneğin bakteriler, hücre duvarlarını yapmak için D konfigürasyonlu amino asitleri kullanır. Memeliler, sinir ve endokrin sistemlerinde haberciler olarak D konfigürasyonlu amino asitleri kullanırlar.
Amino asit tirozin, L oluşum kuralının önemli bir istisnasıdır. Diğer amino asitlerin aksine, tirozinin hem L hem de D konformasyonları, tirozil-tRNA sentetaz (TyrRS) adı verilen bir enzim tarafından protein sentezi için aktive edilebilir.
D-tirozinin varlığı, hücrelerin sadece L-tirozin kullanan proteinler sentezlemesini zorlaştırabilir. Bununla birlikte, hücreler, her iki versiyon arasında ayrım yapabilen ve sadece L-tirozinin kullanılmasını sağlayan enzimler geliştirmiştir.
Tirozin tüketen enzimler olmadığında, vücutta artan tirozin seviyeleri, sinir sistemine zarar da dahil olmak üzere toksik etkilere sahip olabilir. Son zamanlarda yayınlanan çalışma, çok fazla tirozinin nörotoksik olmasının olası bir nedenini öne sürüyor. Bir petri kabındaki sıçan beyin hücrelerine artan miktarlarda L-tirozin eklediğimizde, vücuda zarar vermeden protein yapmak için tirozini aktive eden enzim olan TyrRS düzeylerini düşürdüğünü bulduk.
Şaşırtıcı bir şekilde, D-tirozin eklemek sadece TyrRS seviyelerinin düşmesine neden olmakla kalmadı, aynı zamanda nöronları da öldürdü.
Artmış tirozin seviyeleri gösteren Alzheimer hastalarının beyinlerine baktığımızda, TyrRS enzim seviyelerinin de tükendiğini gördük. Hipotezimiz, beyindeki tirozin seviyeleri arttıkça TyrRS enzim seviyelerinin düştüğü ve Alzheimer hastalığı olan kişilerin beyinlerinde zararlı etkilere neden olduğu yönündedir.
Bu bulgular, TyrRS'nin biliş ve hafıza için gerekli olan proteinlerin sentezinde oynayabileceği potansiyel olarak önemli rolü göstermekte.
Bu bulguların resveratrol (araştırmacıların potansiyel sağlık yararları için inceledikleri kırmızı şarapta bulunan bir bileşik) çalışmaları için etkileri vardır. Bazı klinik deneyler, resveratrolün Alzheimer hastalığı olan kişilerde bilişsel işlevi iyileştirebileceğini bulmuş olsa da, diğerleri bunun tam tersi bir etkiye sahip olduğunu ve hastalığı daha şiddetli hale getirdiğini buldu.
Resveratrol, cis-resveratrol ve trans-resveratrol olmak üzere iki şekilde gelir. L- ve D- gibi "cis-" ve "trans-" önekleri, iki izomerdeki aynı atomların uzayda nasıl farklı şekilde düzenlendiğini açıklar.
Çalışmada araştırmacılar, resveratrolün iki formunun TyrRS'ye farklı şekillerde bağlandığı için nöronlarda zıt etkilere yol açabileceğini buldu.
Cis-resveratrol, bir petri kabındaki sıçan nöronlarındaki TyrRS seviyelerini arttırabilirken, yüksek konsantrasyonlarda trans-resveratrol TyrRS'yi tüketti ve sinir hasarına neden oldu. Bununla birlikte, düşük konsantrasyonlarda trans-resveratrol vücutta cis-resveratrol'e dönüşebilir. Bu sonuç, TyrRS seviyelerinde ve bununla ilişkili faydalarda bir artışa yol açar.
Tek başına resveratrol cis test edilmediğinden, birçok klinik resveratrol denemesinin başarısız olduğunu varsayıyoruz. Bunun, yüksek dozlarda trans-resveratrol kullanan denemelerin neden yan etkiler gösterdiğini, düşük dozlarda trans-resveratrol kullanan ve daha sonra resveratrol'e dönüştürülen denemelerin yararlı etkiler için vücutta bağımsız bir ilişki gördüğünü açıklayabileceğine inanıyoruz.
Sonuç olarak, bir ilacın aldığı farklı biçimlere dikkat etmek, daha etkili tedavilere yardımcı olabilir.



Uzmanlar anlattı: Yeni yıl kararlarını uygulamak için ne yapmalısınız?

Uzmanlar yeni yıl hedeflerini belirlerken gerçekçi davranmayı tavsiye ediyor (Pexels)
Uzmanlar yeni yıl hedeflerini belirlerken gerçekçi davranmayı tavsiye ediyor (Pexels)
TT

Uzmanlar anlattı: Yeni yıl kararlarını uygulamak için ne yapmalısınız?

Uzmanlar yeni yıl hedeflerini belirlerken gerçekçi davranmayı tavsiye ediyor (Pexels)
Uzmanlar yeni yıl hedeflerini belirlerken gerçekçi davranmayı tavsiye ediyor (Pexels)

Yeni bir yıla girerken pek çok kişi 1 Ocak'ı hedeflerine giden yolun başlangıç noktası olarak belirliyor.

Kilo vermek, para biriktirmek, egzersiz yapmak, daha çok kitap okumak gibi çeşit çeşit yeni yıl hedefleri bu günlerde epey heyecan yaratabiliyor.

Ancak çoğu kişi ocak ayının sonunu bile görmeden bu çabalarından vazgeçip diğer yılın son haftalarına kadar bir kenara bırakıyor. 

Elbette bu vazgeçişlerin türlü sebebi olsa da uzmanlar yeni yıl kararlarını uygulamak için ne yapılabileceğine veya başarısızlığa uğrayınca nasıl tepki verilebileceğine dair önerilerini paylaşıyor.

Londra Üniversitesi'nin pazarlama bölümünden Janina Steinmetz, Conversation için kaleme aldığı yazıda başarısızlıklara bizim ve çevremizdekilerin nasıl yaklaştığının önemli olduğuna dikkat çekiyor.

Steinmetz yeni yıl kararlarından, başarısızlıkları daha anlaşılır kılacak ve devam etme motivasyonunu koruyacak şekilde bahsetmek gerektiğini söylüyor.

Örneğin bu hedeflerin gerçekleştirilememesi zaman veya para eksikliğinden kaynaklıyor olabilir. 

Steinmetz'in 2023 tarihli bir araştırmasına göre zamandan çok para eksikliğine odaklanmak daha pozitif bir bakış sunabilir. 

Bu çalışmadaki katılımcılar bu iki sebepten biri nedeniyle başarısızlık yaşayan kişiler hakkında hikayeler okumuştu. Katılımcıların çoğu, başarısızlığı para eksikliğinden kaynaklanan kişinin ileride daha fazla özdenetime sahip olacağını ve hedeflerine ulaşmada daha güvenilir olacağını düşünmüştü.

Steinmetz şöyle açıklıyor:

Bu etki, para eksikliğinin çok kolay kontrol edilemeyen bir şey olarak görülmesinden kaynaklanıyor;  yani başarısızlık bu nedenle yaşandıysa, kişinin bu konuda yapabileceği çok az şey vardı.

Araştırmacı zaman konusundaysa pasif bir tutum sergilemeye karşı uyarıyor. 

Bu yıl ekimde yayımlanan bir çalışmada kişinin, "zaman sahibi olmak" yerine "zaman yaratmak"tan bahsederek kontrol duygusunu geri kazanabileceği gösterilmişti.

Steinmetz bu sayede kişinin yoğun programını yönetebileceğini söyleyerek ekliyor:

Örneğin egzersize zaman ayırmadığınızı söylerseniz bu, gelecekte isterseniz zaman ayırabileceğiniz anlamına gelir.

Araştırmacı ayrıca yapılan aktivitelerden keyif almanın da önemli olduğunu, pek çok kişinin fazla iddialı hedefler koyduğu için yeni yıl kararlarına sadık kalamadığını belirtiyor.

Eski bir pratisyen hekim olan özgüven koçu Dr. Claire Kaye de yeni yıl hedeflerinde gerçekçi davranmanın önemine dikkat çekiyor.

Genellikle belirsiz, gerçek dışı veya çok geniş kapsamlı oldukları için hedeflere ulaşılamadığını ifade ediyor.

Hedefleri "sabit bir noktadan ziyade yön ve deneyime odaklanarak" yazmayı öneren Kaye ekliyor:

Sadece neden kaçmak istediğinizi değil, neyi istediğinizi anladığınızda değişim çok daha sürdürülebilir hale gelir.

Örneğin zayıflama hedefinin "Vücudumda daha enerjik ve rahat hissetmek ve bana bu şekilde hissettirecek şeyleri anlamak istiyorum" şeklinde düşünülmesini öneriyor.

Psikolog Kimberley Wilson da "her zaman" veya "asla" gibi ifadelerden kaçınmak gerektiğini vurguluyor.

BBC'ye konuşan Wilson, insanların bir kere plana uymadığında bütün hedefi çöpe atabildiğini söylüyor.

Ancak bunun yerine kişinin kendini bu tür başarısızlıklara hazırlaması uzun vadeli fayda sağlayabilir. 

Wilson insanların planlarını, "en iyi hallerine" göre oluşturduğunu belirterek ekliyor:

Geç saatlere kadar ayakta kalmaya veya işte zor bir gün geçirmeye hazırlıklı değiller ve o noktada uygulamaya koyacak bir planları yok.

Bu türden günleri sürecin parçası olarak kabul etmek gerektiğini çünkü azim göstermenin, mükemmellikten daha önemli olduğunu söylüyor.

Uzmanlar böyle durumlarda başlamak için sonraki haftayı, ayı veya yılı beklemek yerine her yeni günü taze bir başlangıç saymayı öneriyor.

Independent Türkçe, Conversation, BBC, Journal of Marketing Research, European Journal of Social Psychology


Üç yeni bölümle dönen Stranger Things yine zirvede

Stranger Things'in sevilen karakterleri Dustin (solda) ve Steve'in (sağda) "Ölürsen, ben de ölürüm" sözleri şimdiden diziye damga vuran unutulmaz replikler arasına girdi (Netflix)
Stranger Things'in sevilen karakterleri Dustin (solda) ve Steve'in (sağda) "Ölürsen, ben de ölürüm" sözleri şimdiden diziye damga vuran unutulmaz replikler arasına girdi (Netflix)
TT

Üç yeni bölümle dönen Stranger Things yine zirvede

Stranger Things'in sevilen karakterleri Dustin (solda) ve Steve'in (sağda) "Ölürsen, ben de ölürüm" sözleri şimdiden diziye damga vuran unutulmaz replikler arasına girdi (Netflix)
Stranger Things'in sevilen karakterleri Dustin (solda) ve Steve'in (sağda) "Ölürsen, ben de ölürüm" sözleri şimdiden diziye damga vuran unutulmaz replikler arasına girdi (Netflix)

Stranger Things'in final sezonu, geçen hafta Netflix'te yine başrolü kaptı. 

1980'lerde hayali bir Amerikan kasabasında yaşanan paranormal olayları konu alan fenomen bilimkurgu, 22-28 Aralık haftasında 34,5 milyon izlenmeyle platformun haftalık en çok seyredilen İngilizce diziler listesinde yeniden bir numaraya yükseldi.

Bu sıçramanın başlıca nedeni, 25 Aralık'ta (Türkiye'de 26 Aralık'a bağlanan gece) yayımlanan üç yeni bölüm oldu. Önceki hafta Birinci Kısım tek başına 8,2 milyon izlenmeye ulaşmıştı. 

Şimdiden tüm zamanların en popüler 4. yapımı

5. sezon, kasımda ilk bölümlerin yayımlanmasından bu yana toplamda 137,1 milyon izlenmeye ulaştı. Bu performans, sezonu şimdiden Netflix'in tüm zamanların en popüler İngilizce dizi sezonları arasında 4. sıraya taşıyor. Ancak platform, final bölümünün de yayımlanmasını beklediği için 5. sezonu "tüm zamanlar" listesine henüz resmen dahil etmiyor.

Sezon finali 1 Ocak'ta Türkiye saatiyle 04.00'te izleyiciyle buluşacak. Finalin ardından, listeleme için geçerli 91 günlük izlenme sayacı da başlayacak.

12 Emmy ödüllü dizinin yaratıcılarından Ross Duffer, bilimkurgu dizisinin finalini, yılbaşı gecesi ABD ve Kanada'daki sinemalarda izlemek için 1,1 milyon kişinin bilet aldığını ve tüm seansların dolduğunu açıklamıştı.

Ekran hayatına 2016'da başlayan dizinin önceki sezonları da haftalık listede yer alıyor: İlk sezon 5. sırada yer alırken 4. sezon ise 4,1 milyon izlenmeyle kendine 6. basamakta yer buluyor. Dizinin üçüncü sezonu sıralamada 8 numarada. İkinci sezon ise 9. sırada konumlandı.

ABD ekonomisine 1,4 milyar dolar katkı

Final bölümü, yayın devinin bugüne kadarki en önemli yatırımlarından birini de noktalamış olacak. Variety'nin özel haberine göre Stranger Things, kısa süre önce 1,2 milyar izlenmeyi aştı ve ABD ekonomisine 1,4 milyar doların üzerinde katkı sağladı. 

Haftanın ikincisi ise 13,3 milyon izlenmeyle platformun popüler romantik komedisi Emily in Paris'in 5. sezonu oldu. Bu rakam, dizinin ilk hafta performansıyla neredeyse aynı seviyede.

Independent Türkçe, Deadline, Variety


İspanyol yönetmenler seçti: 21. yüzyılın en iyi filmleri

Mulholland Çıkmazı, büyük umutlarla Hollywood'a gelen genç bir aktrisin, geçmişini hatırlamayan gizemli bir kadınla olan ilişkisini merkezine alıyor (Universal Pictures)
Mulholland Çıkmazı, büyük umutlarla Hollywood'a gelen genç bir aktrisin, geçmişini hatırlamayan gizemli bir kadınla olan ilişkisini merkezine alıyor (Universal Pictures)
TT

İspanyol yönetmenler seçti: 21. yüzyılın en iyi filmleri

Mulholland Çıkmazı, büyük umutlarla Hollywood'a gelen genç bir aktrisin, geçmişini hatırlamayan gizemli bir kadınla olan ilişkisini merkezine alıyor (Universal Pictures)
Mulholland Çıkmazı, büyük umutlarla Hollywood'a gelen genç bir aktrisin, geçmişini hatırlamayan gizemli bir kadınla olan ilişkisini merkezine alıyor (Universal Pictures)

İspanyol gazetesi El Diario, ülkenin önde gelen yönetmenlere 21. yüzyılın en iyi filmlerini sordu. 

Pedro Almodóvar, Carla Simón, Oliver Laxe ve Alejandro Amenábar'ın da aralarında bulunduğu toplam 56 sinemacıdan, son 25 yılda kendilerini en çok etkileyen 10 filmi seçmeleri istendi. Oyların bir araya getirilmesiyle, en çok anılan 25 filmden oluşan bir liste çıkarıldı.

Anket, New York Times'ın (NYT) yakın zamanda yayımladığı "21. yüzyılın en iyileri" listesiyle aynı sorudan yola çıktı. Ancak iki listenin zirvesi aynı yere bakmıyor: NYT'de birinci olan Bong Joon-ho imzalı Parazit (Gisaengchung), İspanyol yönetmenlerin ilk 25'ine giremedi. 

El Diario'nun listesinde ise ilk sıraya David Lynch'in 2001 yapımı başyapıtı Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive) yerleşirken, onu Wong Kar-wai imzalı Aşk Zamanı (Fa yeung nin wah) izledi. 

Bu yüzyılın modern klasikleri arasında gösterilen Ay Işığı (Moonlight), Kapan (Get Out), Kan Dökülecek (There Will Be Blood), Sosyal Ağ (The Social Network), İhtiyarlara Yer Yok (No Country for Old Men) ve Mad Max: Fury Road gibi yapımların da ilk 25'te yer almaması dikkat çekti.

Listede dikkat çeken bir başka detay da Almodóvar'ın, nihai seçkiye giren tek İspanyol yönetmen olması. Üstelik iki filmle listede yer alıyor: 2002 tarihli Konuş Onunla (Hable con Ella) 8. sıraya, Penélope Cruz'un başrolde yer aldığı Dönüş (Volver) ise 18. sıraya yerleşti. 

El Diario, Almodóvar'ın kendi seçkisinde Phantom Thread, Beni Adınla Çağır (Call Me by Your Name) ve Bir Düşüşün Anatomisi (Anatomie d'une Chute) gibi yeni dönem filmlerinin yanı sıra Abbas Kiarostami'nin 10'u (Deh) ve Lucrecia Martel imzalı Bataklık (La Ciénaga) gibi daha "klasikleşmiş" örneklerin de bulunduğunu aktarıyor. 

El Diario, son 25 yıla odaklanan başka derlemeler de yayımlıyor: 91 müzik uzmanının oylarıyla hazırlanan "21. yüzyılın en iyi albümleri" ve 21 İspanyol kitabevinin seçtiği "21. yüzyılın en iyi kitapları" listeleri de daha önce okurla paylaşılmıştı.
El Diario'ya göre 21. yüzyılın en iyi 25 filmi

1. Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive / David Lynch)
2. Aşk Zamanı (Fa yeung nin wah / Wong Kar-wai)
3. Bataklık (La Ciénaga / Lucrecia Martel)
4. Piyanist (La pianiste / Michael Haneke)
5. Bir Ayrılık (Jodaeiye Nader az Simin / Asghar Farhadi)
6. Toplayıcılar (Les glaneurs et la glaneuse The / Agnès Varda)
7. Aşk (Amour / Michael Haneke)
8. Konuş Onunla (Hable con Ella / Pedro Almodóvar)
9. Derinin Altında (Under the Skin / Jonathan Glazer)
10. Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi (Portrait de la jeune fille en feu / Céline Sciamma)
11. Toni Erdmann (Maren Ade)
12. Ruhların Kaçışı (Sen to Chihiro no kamikakushi / Hayao Miyazaki)
13. Yeraltı Peygamberi (Un prophète / Jacques Audiard)
14. Sil Baştan (Eternal Sunshine of the Spotless Mind / Michel Gondry)
15. İlgi Alanı (The Zone of Interest / Jonathan Glazer)
16. Küçük Anne (Petite Maman / Céline Sciamma)
17. Amcam önceki hayatlarını hatırlıyor (Loong Boonmee raleuk chat / Apichatpong Weerasethakul)
18. Dönüş (Volver / Pedro Almodóvar)
19. Mucizeler (Le meraviglie / Alice Rohrwacher)
20. Torino Atı (A torinói ló / Béla Tarr)
21. Yi Yi (Edward Yang)
22. 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün (4 luni, 3 saptamâni si 2 zile / Cristi Mungiu)
23. Phantom Thread (Paul Thomas Anderson)
24. Karalık Armoniler (Werckmeister Harmóniák / Bela Tarr)
25. Beyaz Bant (Das weiße Band / Michael Haneke)

Independent Türkçe, World od Reel, El Diario