Afganistan yakınlarında askeri üssü bulunmayan ABD, Zevahiri'yi nasıl öldürdü?

El Kaide liderine saldırıyı gerçekleştiren insansız hava aracının (İHA) fırlatıldığı yer merak konusu.

El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri’yi öldürmek için kullanılanlara benzer füzelerle donatılmış bir İHA. (AP)
El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri’yi öldürmek için kullanılanlara benzer füzelerle donatılmış bir İHA. (AP)
TT

Afganistan yakınlarında askeri üssü bulunmayan ABD, Zevahiri'yi nasıl öldürdü?

El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri’yi öldürmek için kullanılanlara benzer füzelerle donatılmış bir İHA. (AP)
El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri’yi öldürmek için kullanılanlara benzer füzelerle donatılmış bir İHA. (AP)

ABD’nin El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri’yi öldürmek için insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği saldırıya ve İHA’yı fırlatmada kullanılan olası üslere ilişkin spekülasyonlar artarken İslamabad'daki uzmanların ve yetkililerin hemen hemen hepsi, İHA saldırısının önceden planlandığı ve Afgan topraklarının içinden gerçekleştirildiği konusunda hemfikir.
Pakistanlı bir uzmana göre, ABD’lilerin uzun süredir Afganistan sınırındaki bölgelerde operasyonel üsleri yok. Zira ABD, 2005'te Orta Asya'daki askeri üslerini kapattı, 2018'de de Pakistan'daki askeri üsleri boşaltmaları istendi. Bu nedenle ABD’nin söz konusu dönemden bu yana Afganistan yakınlarında askeri üsleri bulunmuyor.
Zevahiri'yi öldüren İHA saldırısı, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) Afganistan'da güçlü bir varlığı olduğunu açıkça gösterdi. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Pakistanlı bir uzman “Böyle bir operasyon bir günlük emeğin meyvesi olamaz. Aylarca El Kaide liderinin yerini ve günlük hareketlerini izlemiş olmalılar” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’li bir uzmana göre de istihbarat servisleri, Mayıs 2011'de Usame bin Ladin'i hedef alan saldırıdan önceki hazırlıklara oldukça benzer bir senaryo ile Zevahiri’yi aylarca takip etti ve günlük rutinine ilişkin inceleme yaptı.
İslamabad merkezli bir araştırma kuruluşunda askeri ve güvenlik konularında çalışmalar yürüten Pakistanlı istihbarat ve askeri uzman Şehid Rıza, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada bölgede İHA’nın kalktığı yerle ilgili iki ihtimal olduğunu belirtti. “Zevahiri'yi öldüren uçak ya Orta Asya'da bir yerden ya da Afganistan'daki toprak bir yoldan kalktı” dedi.
ABD’nin Orta Asya'daki askeri üslerinin varlığını sürdürmesine 2005'ten sonra izin verilmedi. Rusya ve Çin, Orta Asya yönetimlerine, ABD'lilerin ülkelerinde üslerini bulundurmasına izin vermemeleri için baskı yaptı. Şehid, konuya ilişkin açıklamasında “Bazı İHA'lar toprak yollardan ve asfaltsız pistlerden havalanabiliyor" diyerek Predator İHA türlerinin boyutlarının küçük olduğuna dikkat çekti. Pakistanlı yetkililer ise ABD İHA'larının Pakistan'ın herhangi bir yerinden havalanmasının mümkün olmadığını söylediler. Üst düzey bir askeri yetkili, "Artık topraklarımızda bu tür faaliyetlere izin vermiyoruz" açıklamasında bulundu.
Pakistanlı uzman, Zevahiri'yi öldüren hava saldırısının bir günde, hatta bir haftada planlanmış olamayacağına dikkat çektiği açıklamasının devamında “Bu operasyon, uzun süreli bir istihbarat faaliyeti ve İHA’lar tarafından gözetleme sürecini gerektiriyor” dedi.
Pakistan istihbaratı, 2008'den bu yana Pakistan Talibanı’nın (TTP) üst düzey liderlerine yönelik İHA saldırılarında CIA ile iş birliği yapıyor. Pakistanlı üst düzey istihbarat yetkilisi “Olay sadece İHA’lar aracılığıyla gözetlemekle sınırlı kalmadı. Aynı zamanda karadan istihbarat unsurları da katıldı” ifadelerini kullandı.
ABD 2018 yılına kadar Pakistan topraklarındaki üslerinden İHA'ları havalandırmaya devam etti. Ancak Pakistan hükümeti daha sonra, ABD'lilerden üsleri tahliye etmelerini ve Sind ve Belucistan'daki askeri üslerdeki tüm İHA faaliyetlerini durdurmalarını istedi.



Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
TT

Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP

Analistler, Hindistan ve Pakistan'ın ABD'nin müdahalesi sayesinde topyekûn savaşın eşiğinden döndüğünü, ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın Keşmir anlaşmazlığında arabuluculuk yapmayı teklif etmesinin ardından Yeni Delhi'nin küresel diplomatik güç olma hedefinin büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Hindistan'ın dünyanın beşinci büyük ekonomisi olma yolundaki hızlı yükselişi, küresel sahnedeki güvenini ve etkisini arttırdı. Hindistan, Sri Lanka'daki ekonomik çöküş ve Myanmar depremi gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında önemli bir rol oynadı.

Ancak Keşmir konusunda Pakistan'la yaşanan çatışma Hindistan siyasetinin sinir uçlarına dokunuyor. Son birkaç gündür iki ülke arasında karşılıklı füze atışları ve hava saldırılarıyla şiddetlenen çatışmalarda en az 66 kişi hayatını kaybetti.

Hindistan'ın, Keşmir sorununda kendi çıkarlarından ödün vermeden ticaret gibi konularda Trump'ın gözüne girmek için diplomatik olarak nasıl bir yol izleyeceği büyük ölçüde iç politikaya bağlı olacak ve Keşmir sorununun gelecekteki seyrini belirleyebilecek.

Güney Asya analisti olan Michael Kugelman, “Hindistan (ateşkesin gerektirdiği) daha geniş kapsamlı görüşmelere sıcak bakmıyor. Bu yaklaşıma bağlı kalmak zorlu bir iş olacak” ifadelerini kullandı.

Ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunun bir işareti olarak iki hükümet cumartesi gecesi geç saatlerde ciddi ihlal suçlamalarında bulundu.

Kugelman ateşkesin gerilimin en yüksek olduğu dönemde ‘aceleyle sağlandığını’ kaydetti. Trump dün, “Bu iki büyük ulusla ticareti önemli ölçüde arttıracağım” dedi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, çatışmanın başlamasından bu yana kamuoyu önünde herhangi bir yorumda bulunmadı.

Görsel kaldırıldı.Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Reuters)

Hindistan Keşmir'i kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve özellikle de dışarıdan bir arabulucu aracılığıyla müzakere edilemeyeceğini düşünüyor. Hem Hindistan hem de Pakistan, Keşmir'in bazı kısımlarını kontrol ediyor ve bölgede tam egemenlik iddiasında bulunuyor. Hindistan'ın Pakistan destekli bir isyan olarak tanımladığı durum yüzünden bölge üzerinde iki savaş ve çok sayıda başka çatışma yaşandı. Pakistan ise isyanı desteklediğini reddediyor.

Hindistanlı savunma analisti Brahma Chellaney, “Hindistan, ABD'nin baskısıyla, başladıktan sadece üç gün sonra askeri operasyonları durdurmayı kabul ederek, uluslararası toplumun dikkatini bu krize neden olan Pakistan destekli sınır ötesi terörizme odaklamak yerine Keşmir çatışmasına çekiyor” dedi.

İki ülkenin 1947'de ayrılmasından sonra Hindistan ve Pakistan, Keşmir konusunda süregelen anlaşmazlıklarında Batı tarafından on yıllar boyunca bir ve aynı olarak görüldü. Ancak son birkaç yılda Hindistan'ın ekonomik yükselişi de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle bu durum değişti. Pakistan'ın ekonomisi ise sıkıntıda ve Hindistan'ın yalnızca onda biri büyüklüğünde.

Görsel kaldırıldı.Hindistan Başbakanı Narendra Modi, (EPA)

Trump'ın Keşmir sorununa bir çözüm bulunması önerisi ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Hindistan ve Pakistan'ın tarafsız bir yerde daha geniş konularda görüşmelere başlayacağı yönündeki açıklaması, Hindistan'daki birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı.

Pakistan, Trump'ın Keşmir konusundaki teklifi için defalarca teşekkür ederken, Hindistan, ateşkesin sağlanmasında herhangi bir üçüncü tarafın rolünü kabul etmeyerek, bunun tamamen iki taraf arasındaki bir anlaşmanın sonucu olduğunu ileri sürdü.

Hindistan'daki analistler ve muhalefet partileri, Yeni Delhi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Pakistan'a füze atarak stratejik hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını sorgulamaya başladı. Hindistan, bunun geçen ay Keşmir'de turistleri hedef alan ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıya misilleme olduğunu iddia etti. Yeni Delhi saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu, İslamabad ise bu iddiayı reddetti.

Pakistan'ın iç kesimlerine füzelerin ateşlenmesi Modi'nin seleflerine kıyasla risk almaya daha meyilli olduğunu gösterdi. Ancak ani ateşkes Modi'yi ülke içinde nadir görülen eleştirilere maruz bıraktı.

Modi'nin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nden (Hindistan Halk Partisi) eski bir parlamenter olan Swapan Dasgupta, ateşkesin Hindistan'da çeşitli nedenlerle iyi karşılanmadığını, çünkü ‘Trump'ın aniden ortaya çıkıp kararını açıkladığını’ söyledi.

Hindistan'ın ana muhalefet partisi Hindistan Ulusal Kongresi de bu görüşü yineleyerek, hükümetten ‘Washington'un neden ateşkes ilan ettiğini’ açıklamasını talep etti. Hindistan Ulusal Kongresi Sözcüsü Jairam Ramesh, “Üçüncü tarafların arabuluculuğu için kapıları açtık mı?” diye sordu.

Düşmanlıkların sona ermesine rağmen, ilişkilerde Hindistan'ın sertliğini test edecek ve daha katı bir yaklaşım benimsemesine neden olabilecek bir dizi sıcak nokta var.

Diğer yandan Pakistanlı diplomatlar ve hükümet yetkilileri, ülkeleri için en önemli konunun, Hindistan'ın geçen ay askıya aldığı ve Pakistan'daki çok sayıda çiftçi ve hidroelektrik santrali için hayati bir su kaynağı olan İndus Su Anlaşması olacağını söyledi.

Pakistan eski Dışişleri Bakanı ve mevcut hükümeti destekleyen Pakistan Halk Partisi'nin lideri Bilawal Bhutto Zerdari, “ABD'nin daha geniş bir diyalog için verdiği güvence olmasaydı Pakistan ateşkesi kabul etmezdi” dedi.

Pakistan'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Moeed Yusuf, Keşmir'le ilgili risk döngüsünü kırmak için kapsamlı bir anlaşmanın gerekli olduğunu söyledi. Yusuf, “Çünkü krizin kökleri halen orada. Her altı ayda, bir yılda, iki ya da üç yılda bir benzer bir şey oluyor ve sonra nükleer bir ortamda savaşın eşiğine geri dönüyoruz” ifadelerini kullandı.