Trablus’taki silahlı milisler yeniden harekete geçti

Salih yeni hükümetin kurulmasıyla ilgili teklifi kabul ettiği iddiasını yalanladı.

Trablus Havalimanı yakınlarında askeri hareketlilik gözlemlendi. (AFP)
Trablus Havalimanı yakınlarında askeri hareketlilik gözlemlendi. (AFP)
TT

Trablus’taki silahlı milisler yeniden harekete geçti

Trablus Havalimanı yakınlarında askeri hareketlilik gözlemlendi. (AFP)
Trablus Havalimanı yakınlarında askeri hareketlilik gözlemlendi. (AFP)

Türkiye ziyaretini yeni tamamlayan Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Fethi Başağa başkanlığındaki yeni istikrar hükümetinin ülkenin tek meşru hükümeti olduğunu vurguladığı ve yeni bir hükümet kurulması teklifini kabul ettiğini yalanlarken Libya’nın başkenti Trablus yeniden sürpriz bir askeri hareketliliğe tanık oldu.
Trablus’un bazı bölgelerinde önceki akşam milis hareketlilikleri gözlemlendi, kentin doğusunda patlama sesi duyuldu ve başkent semalarında uçaklar görüldü. Yerel basının görgü tanıklarından aktardığına göre, Eş-Şat yolu yakınlarında orta ağırlıkta silahların sesleri duyuldu ve Ayn Zara’nın Ed-Dehmani cephesinde bazı silahlı araçlar gözlemlendi. Ayrıca yerel sakinler ve aktivistler, Başağa’ya yakınlığıyla bilinen Usame Cuveyli’ye bağlı güçlerin başkentin uzak mahallelerine ve şehir merkezindeki hastane inşaatına giriş yaptıklarını aktardılar.
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’nin Askeri İstihbarat Servisi Başkanlığı görevden aldığı Cuveyli yanlısı güçlerin hareketliliği başkentte güvenlik ve askeri gerginliğin artmasına sebep oldu. Trablus son birkaç gündür iktidar kavgası veren iki hükümete bağlı güçler arasında yeni bir çatışmanın patlak verebileceği endişesi yaşıyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile yeni bir hükümetin kurulması üzerinde anlaştıkları iddia edilen medyadaki haberleri yalanladı. Salih yeni bir hükümetin kurulması yönündeki herhangi bir teklifi kabul etmediğini söyledi. Temsilciler Meclisi Medya Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, Meclis tarafından görevlendirilen Başağa hükümetinin ‘Libya’nın meşru ve yasal hükümeti’ olduğu ifade edildi. Başağa hükümetinin Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi arasındaki Libya-Libya uzlaşısı sonucu kurulduğu belirtilen açıklamada, Salih’in resmi davet üzerine Türkiye’ye ‘olumlu’ geçen bir ziyaret gerçekleştirdiği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile bir araya geldiği aktarıldı.
Libya medyasında daha önce çıkan haberlerde, Mişri’nin Türkiye’deki görüşmeler sırasında Salih’e, Başağa ve Dibeybe hükümetleri arasında patlak veren ihtilafa çözüm önerisi olarak ülkede yeni bir hükümet kurmayı teklif ettiği ileri sürülmüştü.
Yaşananlarla eş zamanlı olarak, görevden azledilen Libya Müftüsü Sadık el-Giryani, UBH Dibeybe hükümeti ile Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter arasında tarafsız kalmanın ‘batıla imkan tanımakla’ eşdeğer ve ‘haram’ olduğunu söyledi. Giryani önceki gün yayınladığı video mesajında, Hafter’i temsil eden herhangi bir hükümetle bir arada yaşamanın ‘imkânsız’ olduğunu belirterek, üçüncü hükümetin kurulmasının da ‘Batı bölgesi için intihar’ anlamına geleceğini savundu.
Diğer taraftan Başkanlık Konseyi; UBH Başbakanı Dibeybe, Halid el-Mişri, Merkez Bankası Başkanı Es-Sıddık el-Kebir, Sayıştay Başkanı Halid Şakşak, Devlet Denetleme Bürosu Başkanı Süleyman eş-Şanti’nin katılımıyla bir toplantı düzenledi. Toplantıda Bent Bayya Belediyesi’ne ait yakıt tankerinde meydana gelen patlama ile ilgili alınacak önlemlerin yansıra devletin bu yılın ilk yarısındaki kamusal işleri ile Libya Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı’nın adımlarının takibi ve bu adımların güçlendirilmesi konuları görüşüldü. Bu bağlamda bir sağlık kaynağı önceki gün, Bent Bayya olayı sonrasında hastanede tedavi altına alınan iki kişinin daha yaşamını yitirmesiyle ölenlerin sayısının 12’ye yükseldiğini bildirdi.
Dibeybe patlamada yaralananlardan oluşan üçüncü grubun İspanya’ya ulaştığını belirtti. Dibeybe gruptaki üç kişinin durumunun kritik olduğunu ve gerekli tedavi masraflarının UBH’nin Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanacağını kaydetti.
ABD’nin Trablus Büyükelçisi ve Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Tunus’un Trablus Maslahatgüzarı Mustafa bin Kadara’nın daveti üzerine Tunus’ta tedavi gören patlama kurbanlarını ziyaret ettiğini bildirdi. Norland, Tunuslu sağlık ekiplerinin yaralılar için gerekli ve zorunlu tedaviyi sunmasına övgüde bulundu. Norland dün Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, tüm kurbanlar ile dayanışmasını ve manevi desteğini dile getirerek, acil şifa ve güvenli bir şekilde ülkelerine dönmeleri temennisinde bulundu.
Kadara, Norland ile görüşmesinde ABD temsilciliği çalışmalarının yakın zamanda doğrudan Libya içinden yürütülmesi konusunu ele aldıklarını belirtti.
Libya’nın güneyindeki bölgelerde geçim krizi ise sürüyor. Başağa, güneydeki bölgelerdeki sıkıntıların çözümü için 50 milyon dinar ödenek tahsis ettiklerini kaydetti. Söz konusu ödeneğin cari yıl için yapılan genel bütçedeki muhtelif kalemlerden yapılan kesintilerle oluşturulduğuna işaret eden Başağa, ödemelerin onaylanması için Yardımcısı Salim ez-Zadme başkanlığında bir komite kurulduğunu da sözlerine ekledi.



Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde 70 bin kişinin hayatını kaybetmesi, çok sayıda kişinin yaralanması, yüz binlerce insanın yerinden edilmesi ve neredeyse bütün mahallelerin yok olmasının ardından, yeniden inşa artık hayal gücünü zorlayan, neredeyse tasavvur edilemez bir görev haline geldi.

Buna rağmen, bölgede en değerli tarihi yapılar arasında yer alıp ağır hasar gören az sayıdaki noktada, işçiler şimdiden çalışmaya başladı. Amaç, geçmişten geriye kalan az sayıdaki kalıntıyı toprak altından çıkarmak.

Bu alanlar arasında, Gazze’nin eski kent merkezinde bulunan ve savaş sırasında İsrail güçlerinin hedef aldığı en önemli kültürel miras olan Büyük Ömer Camii de bulunuyor. İsrail ordusu, avlularının altında savaşçılar tarafından kullanılan bir tünel bulunduğunu öne sürerek yapıyı bombaladığını açıklamıştı. Filistinliler ise böyle bir tünelin varlığını reddediyor ve saldırının Gazze’nin dini ve kültürel mirasını yok etmeye yönelik olduğunu savunuyor.

dfrgt
Gazze şehrinde bulunan Büyük Ömer Camii'nin içindeki enkazı temizleyen bir işçi, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Batı Şeria’daki Beytüllahim’de bulunan Miras Koruma Merkezi’nde mimar ve kültürel miras uzmanı olarak görev yapan ve şu anda savaşta zarar gören alanları kurtarmak için Gazze’de çalışan Hammude ed-Dehdar, İsrail’in bu yapıların yıkımının Filistin tarihini silebileceğini düşünerek ‘yanıldığını’ söyledi.

Dehdar, Gazze’de Reuters’a yaptığı açıklamada, bu yapıların kadim bir halkın ortak hafızasını temsil ettiğini belirterek, “Bu miras, korunması ve savunulması için ortak çaba gerektiren bir bellektir” dedi.

İsrail ordusu ise Hamas hedeflerine yönelik her saldırının, bu tür alanları tehlikeye atabilecek olması nedeniyle sıkı bir onay sürecinden geçtiğini açıkladı.

fgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, kültürel miras alanları ile tarihi ve kültürel önemi bulunan mekânlara azami hassasiyetle yaklaşmaktadır. Bu alanlar ve sivillerin zarar görmesini en aza indirmek, saldırı planlamasında temel bir önceliktir” ifadeleri yer aldı.

Zamansız hikayeler

Nüfusunun büyük bölümü, bugün İsrail sınırları içinde kalan şehir ve köylerden zorla göç ettirilmiş mülteciler ya da onların çocuklarından oluşan Gazze Şeridi’nde, Büyük Ömer Camii, Gazze halkını kendi kültürel mirasına ve Ortadoğu’nun zengin mimari tarihine bağlayan temel unsurlardan biriydi.

Halk arasında anlatılan geleneksel hikâyelere göre Samson’un onu esir alanların üzerine tapınağı yıktığı yer olduğu söylenen bu alan, İslam’ın 7. yüzyılda Halife Ömer bin Hattab döneminde Akdeniz’e ulaşmasından önce bir Bizans kilisesine de ev sahipliği yapıyordu. Bölge İslam hâkimiyetine girdikten sonra yapı camiye dönüştürüldü.

Sonraki yüzyıllar boyunca yapı; Memlükler, Haçlılar ve Osmanlılar tarafından pek çok kez yeniden şekillendirildi ve Orta Çağ’da bölgenin mimari harikalarından biri olarak ün kazandı.

Caminin minaresi, Gazze siluetinin en belirgin unsurlarından biriydi. Cemaat, kubbeli tavanlar altında ve cilalı taşlarla döşeli avlularda ibadet eder; namazın ardından caminin görkemli cephesinin önünden geçerek kapılarından dışarı çıkar ve eski kentin çevresindeki çarşı sokaklarına doğru akardı.

frgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

Yakındaki Kayseriyye Çarşısı, dükkânlarıyla ünlüydü; esnafı ve komşuları, âşıkların düğün takılarından kıskanç kayınvalidelerin hikâyelerine uzanan unutulmaz öyküler anlatırdı. Bugün bunlardan geriye neredeyse hiçbir iz kalmadı.

Ağır hasar gören bir diğer yapı da 13. yüzyıla uzanan tarihi Paşa Sarayı oldu. Bir müzeye ev sahipliği yapan yapının sergilediği eserler artık kayıp.

Dehdar, kültür ve miras söz konusu olduğunda bunun yalnızca eski bir bina ya da tarihi taşlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Her taş bir hikâye anlatır” dedi.

Filistin’in Batı Şeria merkezli Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Müsteşarı Cihad Yasin ise Filistinli yetkililer ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tarihi alanların restorasyonu için üç aşamalı bir plan hazırladığını, ilk maliyetin 133 milyon dolar olarak öngörüldüğünü belirtti.

Yasin, önceliğin çökme riski taşıyan yapıların hızlı müdahaleyle desteklenmesi olduğunu söyledi. Ancak beyaz çimento ve alçı sıkıntısı yaşandığını, Gazze’deki kaynakların sınırlı olduğunu ve restorasyon malzemelerinin fiyatlarının ciddi şekilde arttığını ifade etti.

sdfgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail hava saldırıları sırasında hasar gören, kısmen yıkılmış Berkuk Kalesi, 16 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde kültürel mirasın yıkımı, evlerini ve geçim kaynaklarını kaybetmiş yaslı aileler arasında bile ayrı bir acı yaratmaya devam ediyor.

Münzir Ebu Asi, küçük kızı Kenzi’nin Büyük Ömer Camii’nin vurulduğunu duyunca hissettiği derin üzüntü nedeniyle onu teselli etmek zorunda kaldığını söyledi.

Ebu Asi, “Küçük kızım Kenzi çok üzüldü. Camiye saldırı haberini duyduğumuzda biz de şaşırdık; neden böyle bir şey yapıldı?” dedi.

Sözlerini sürdüren Ebu Asi, Paşa Sarayı’nın da bombalanmasının ardından artık kesin bir kanaate vardıklarını belirterek, “Bu işgalin, Filistin kimliğini yok etmek, her türlü Filistin eserini silmek istediği artık bizim için kesinleşti” ifadesini kullandı.


Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)
TT

Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır’ı Afrika Boynuzu bölgesinde ‘Etiyopya’yı hedef alan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürütmekle’ ve ‘gerilimi artırmaya zemin hazırlamakla’ suçladı.

İki ülke arasında Mavi Nil üzerindeki Rönesans Barajı konusunda süren anlaşmazlığa atıfta bulunan bakanlık, açıklamasında Mısır’ın ‘Afrika Boynuzu’nda Etiyopya’yı merkeze alan, ancak onunla sınırlı olmayan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü’ savundu.

Bakanlık, Mısır’ın ‘diyaloğu reddettiğini ve gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koyan düşmanca söylemini yoğunlaştırdığını’ iddia etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Etiyopya’nın Rönesans Barajı’na ilişkin tek taraflı adımlarını reddettiğini yineleyerek, “Etiyopya’nın uygulamaları tüm Afrika kıtasının istikrarını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da geçen ay yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın baraj yönetiminde ‘tek taraflı ve kontrolsüz uygulamalarını’ sürdürdüğünü, bunun ‘havza ülkelerinin hak ve çıkarlarını tehdit eden ciddi riskler barındırdığını’ vurguladı.

Etiyopya, milyarlarca dolara mâl olan dev Rönesans Barajı’nın inşasına Nil Nehri üzerinde 2011 yılında başladı. Mısır ise projeyi, Afrika’nın en uzun nehrindeki tarihi su haklarını tehdit eden bir girişim olarak görüyor.

Afrika Birliği (AfB) arabuluculuğunda Mısır ile Etiyopya arasında yürütülen müzakereler Nisan 2021’de sonuçsuz kalmış; bunun üzerine Kahire, Addis Ababa’ya baskı uygulanması için konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı.


İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistin merkezli Ma'an haber ajansının bildirdiğine göre, dün akşam (Çarşamba) Gazze Şeridi’nin güneyine düzenlenen İsrail hava saldırılarında 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail ordusunun Han Yunus kentinin batı bölgelerini en az dört füzeyle vurduğunu aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları, “aralarında iki çocuğun da bulunduğu 6 kişinin İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğini” bildirdi.

Saldırının, Han Yunus’un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı hedef aldığı belirtilirken, gelişmenin İsrail ordusunun gün içinde Refah’ın güneyinde yaşanan çatışmalarda 5 askerinin yaralandığını duyurmasının ardından geldiği ifade edildi.