Çin alçak Dünya yörüngesine gizli bir uzay aracı fırlattı

Uzun Yürüyüş 2F roketi, gizemli aracı "uzayın barışçıl kullanımı için teknik destek sağlamak" amacıyla yörüngede kalacağı yere fırlattı

Çin, uzay istasyonu kurma çabaları kapsamında 5 Haziran'da Shenzhou-14 uzay aracını ve 3 mürettebatı Uzun Yürüyüş 2F roketiyle fırlatmıştı  (Reuters)
Çin, uzay istasyonu kurma çabaları kapsamında 5 Haziran'da Shenzhou-14 uzay aracını ve 3 mürettebatı Uzun Yürüyüş 2F roketiyle fırlatmıştı (Reuters)
TT

Çin alçak Dünya yörüngesine gizli bir uzay aracı fırlattı

Çin, uzay istasyonu kurma çabaları kapsamında 5 Haziran'da Shenzhou-14 uzay aracını ve 3 mürettebatı Uzun Yürüyüş 2F roketiyle fırlatmıştı  (Reuters)
Çin, uzay istasyonu kurma çabaları kapsamında 5 Haziran'da Shenzhou-14 uzay aracını ve 3 mürettebatı Uzun Yürüyüş 2F roketiyle fırlatmıştı (Reuters)

Çin yörüngeye gizli bir yeniden kullanılabilen uzay aracı gönderdi.
Çince yayın yapan devlete bağlı medya kuruluşu Şinhua'da yer alan habere göre, dün Jiuquan Uydu Fırlatma Merkezi'nden fırlatılan Uzun Yürüyüş 2F roketi, alçak Dünya yörüngesine "yeniden kullanılabilir bir test uzay aracı" gönderiyor.
Haberde uzay aracının testinin "uzayın barışçıl kullanımı için teknik destek sağlaması planlanan yeniden kullanılabilir ve yörüngedeki hizmetlerin teknik doğrulamasını" içerdiği belirtiliyor.
Fırlatmaya ilişkin herhangi bir fotoğraf veya ilgili bir işlem yayımlanmadı fakat test edilen aracın bir uzay uçağı olduğu tahmin ediliyor. Uzun Yürüyüş 2F roketi alçak Dünya yörüngesine yaklaşık 8 metrik ton taşıyabilir; bu da uzay uçağının ABD Hava Kuvvetleri'nin X-37B uzay uçağına benzer boyutta olduğuna işaret edebilir.
Başka bir gizli Çin uzay aracı Eylül 2020'de fırlatılmış ve Çin'e inmeden önce iki gün boyunca yörüngede kalmıştı. Bu yeni aracın o zamanki araçla aynı olup olmadığı bilinmiyor.
Çin, yeniden kullanılabilir uzay aracı kabiliyetlerini geliştirmek için hamleler yapıyor gibi görünüyor. Çin Devlet Konseyi Enformasyon Bürosu tarafından bu yıl ocakta yayımlanan uzay "resmi raporunda" ülkenin "yeniden kullanılabilir uzay taşımacılığı sistemleri için kritik teknolojiler üzerine araştırmaları güçlendirmeye ve buna uygun uçuş denemeleri yapmaya devam edeceği" belirtildi.
Raporda şöyle devam edildi: "Düzenli fırlatmalara yönelik artan ihtiyaca karşılık olarak Çin, uzaya çıkış ve uzaydan dönüş kapasitesini geliştirmek ve uzaya giriş ve uzaydan çıkışı daha verimli hale getirmek için yeni roket motorları, kombine döngü tahriki ve üst aşama teknolojileri geliştirecek."
Çin, devlete ait Çin Hava-Uzay Bilimleri ve Endüstri Şirketi (CASIC) aracılığıyla Tengyun adlı kendi uzay uçağını da geliştiriyor.
CASIC'ten Zhang Hongwen, 2018'de Çin Merkez Televizyonu'na, "SpaceX tarafından benimsenen roket geri dönüşümünün aksine, uzay uçağı sıradan bir havalimanından havalanarak uzay araçlarını yörüngeye taşıyabilir. Bu, gelecekteki uzay taşımacılığında devrim yapacak" demişti.
 



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell