AB, İran nükleer anlaşmasıyla ilgili 'nihai metni' ortaya koydu

Borrell müzakere taraflarını ‘nihai metinle ilgili’ siyasi karar almaya çağırdı.

Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Ulyanov, AB koordinatörü Mora ile gerçekleştirdiği toplantının fotoğrafını paylaştı.
Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Ulyanov, AB koordinatörü Mora ile gerçekleştirdiği toplantının fotoğrafını paylaştı.
TT

AB, İran nükleer anlaşmasıyla ilgili 'nihai metni' ortaya koydu

Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Ulyanov, AB koordinatörü Mora ile gerçekleştirdiği toplantının fotoğrafını paylaştı.
Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Ulyanov, AB koordinatörü Mora ile gerçekleştirdiği toplantının fotoğrafını paylaştı.

Viyana’da 2021 nisan ayından bu yana kesintilerle devam eden, ‘2015 nükleer anlaşmasının’ canlandırılması için yürütülen müzakerelerde sona gelindi. Washington ve Tahran arasında aracı olan ve müzakerelerin koordinasyonunu üstlenen Avrupa Birliği, ‘nihai metnin’ ortaya konduğunu ve müzakere taraflarının siyasi kararlar vermesi gerektiğini duyurdu. 
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ‘masaya konulan metnin nihai olduğunu, müzakere ve değişikliğe açık olmadığını’ belirtti. Borrell, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Müzakere edilebilecek olan şey müzakere edildi ve şu anda nihai bir metin oluştu. Ancak her teknik konunun ve her paragrafın arkasında başkentlerde alınması gereken siyasi bir karar var. Bu yanıtlar olumluysa anlaşmayı imzalayabiliriz."  
Viyana’daki son turdaki görüşmelerde askıda olan 4-5 noktanın çözüme kavuşturulduğunu belirten Borrell, bunların ikisinin ABD’nin yaptırımlarıyla, diğerlerinin ise İran’ın son aylardaki nükleer faaliyetleriyle ilgili olduğunu kaydetti. Söz konusu ‘ihtilaflı noktaların’ aşılmasının, nihai metnin yazılmasını mümkün kıldığını ifade eden Josep Borrell, böylelikle ABD ve İran taraflarının uzlaşabilme imkanının doğduğuna işaret etti. Tarafların, Viyana’da Borrell’in yardımcısı ve nükleer müzakerelerin koordinatörü Enrique Mora’nın oluşturduğu ‘nihai metni’ son bir defa tartışmak için bir araya gelmesi bekleniyor.  
Avrupa’nın nükleer müzakerelerdeki koordinatörü Enrique Mora ve İran’ın müzakere heyetinin başkanı Ali Bakıri Kani dün Viyana’dan ayrıldılar. ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley ise bugün Washington’a dönecek. AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ‘nihai metnin’ ardından, önümüzdeki günlerde, ABD, İran ve ‘2015 nükleer anlaşmasının’ diğer tarafları ile temas kurarak atılacak son adımları kararlaştıracak ve bir takvim belirleyecek. Avrupa Birliği’nden bir yetkili, Borrell’in nihai yanıtlar için belirleyeceği ‘takvimin’ birkaç hafta ile sınırlı olacağı değerlendirmesinde bulundu.  

Tek metin  
ABD Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği tarafından müzakere masasına konulan ‘nihai metni’, nükleer anlaşmayı canlandıracak ‘tek metin’ olarak değerlendirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Washington’ın AB önerileri temelinde, resmi olarak Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) yeniden canlandırılması için hızlı bir anlaşmaya varmaya hazır olduğunu söyledi. 

Viyana’da nükleer müzakerelerin yürütüldüğü Coburg Hotelis. (AP)  
İran medyasına göre Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, Tahran’daki istişarelerin ardından ‘ek görüş ve değerlendirmelerini’ müzakereleri koordine eden Avrupa Birliği’ne ileteceklerini aktardı. AB’nin önerilerini nihai olarak görmediklerini değerlendiren yetkili şunları söyledi:
“Avrupa Birliği askıda olan konularla ilgili yeni öneriler sundu, biz de ilk yanıtları verdik. Doğal olarak bu önerilerin kapsamlı bir incelemeye ihtiyacı var. Ek görüşlerimizi koordinatöre ve diğer taraflara sunacağız. Son dört günde yoğun görüşmeler gerçekleştirildi, görüşlerimizi paylaştık ve bazı konularda nisbi ilerleme kaydedildi.”
İran müzakere heyetinin temel kaygılarının, hakların ifa edilmesi ve İran halkının çıkarlarının sağlanarak, karşı tarafın yükümlülüklerini sürdürülebilir bir şekilde yerine getirmesi ve ABD'nin yasa dışı davranışlarının tekrarını önlemekle ilgili olduğunu belirtti. 
Rusya'nın BM Viyana Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ulyanov, Twitter hesabından şu açıklamada bulundu:
“AB Koordinatörü, KOEP’in restorasyonuna ilişkin nihai metni paylaştı. Viyana müzakerelerinin katılımcılarının, şimdi bu taslağın kendileri için kabul edilebilir olup olmadığına karar vermeleri gerekiyor. İtiraz olmaması durumunda nükleer anlaşma canlandırılabilir.”
Büyükelçi Ulyanov, Borrell’in “Müzakere edilebilecekler görüşüldü. Siyasi karar başkentlerde alınacak” twitini alıntılayarak, “Katılıyorum. Bu sözler kulağa bir ültimatom gibi gelmiyor. Kararlar, KOEP katılımcılarının başkentlerine aittir, onlar karar verecek” diye yazdı.  
Fransız Le Figaro gazetesi muhabiri Georges Malbrunot, İran Dini Lideri Ali Hamaney’in, Tahran’ı son ziyaretinde Putin’e iran’ın ‘nükleer anlaşmaya’ ihtiyacı olduğunu söylediğini iddia etti. Hameney’in, nükleer anlaşmaya varılamaması durumunda, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin konumunun zayıflayacağını ve ayrıca hükümeti, sosyal ve ekonomik baskılar nedeniyle zor durumda bırakacağını söylediği iddia edildi. İSNA haber ajansının aktarımına göre İran Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Viyana'da yürütülen nükleer müzakerelerin ‘nihai bir anlaşma hakkında konuşma aşamasına henüz gelmediğini’ söyledi. Yetkili şu ifadeleri kullandı:
"İran müzakere heyeti diğer tarafa müzakereleri ilerletmek için yapıcı görüşler sundu. Görüşmelerin sonucu, karşı tarafın gerekli siyasi kararları alma iradesine bağlı. Karşı taraf uygun kararı alırsa müzakereleri hızlı bir şekilde bitirebileceğimize inanıyoruz. Ancak henüz bu aşamaya gelmedik.”  
Wall Street Journal, İran ile ABD arasındaki dolaylı müzakerelerin ‘tamamlanmak üzere olduğunu ancak Tahran'ın nihai anlaşmayı kabul edip etmeyeceğinin net olmadığını’ bildirdi. Anlaşma dosyasının saatler içinde kapanabileceğini öne sürdü.  

Son bir engel  
İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA), 2015 nükleer anlaşmasından önce duyurmadığı gizli bölgelerde zenginleştirilmiş uranyum izleri bulmasıyla ilgili soruşturmasını kapatmasını istiyor.  
Viyana’da basına açıklamada bulunan Avrupalı Birliği’nden bir yetkili, bu konunun ‘nükleer anlaşmayla’ doğrudan bir ilgisi olmadığını, dolayısıyla UAEA ve İran arasında bir çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti. Yetkili, Tahran’ın nükleer anlaşmayı imzalamak için UAEA’nın soruşturma dosyasını kapatmasını istediğini ancak diğer ülkelerin bu görüşte olmadığını ifade etti. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu haziran ayında, üç yerde tespit edilen nükleer bulgulara ilişkin ‘tatmin edici açıklamalarda bulunmadığı’ için’ İran’ı kınayan bir karar almıştı.  
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan önceki gün, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde konuyu gündeme getirdi. UAEA’yı İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili geri kalan teknik meseleleri çözmeye çağıran Abdullahiyan, Ajans’a ‘yapıcı olmayan siyasi sorunlardan’ uzak durmasını tavsiye etti. İranlı Bakan ayrıca  
nükleer silahların İran'ın savunma stratejisinde yeri olmadığını, ülkesinin güçlü ve sürdürülebilir bir anlaşma istediğini, ancak bir anlaşmaya varılabilmesinin Washington’ın göstereceği esnekliğe bağlı olduğunu ifade etti.  
İran’ın Devrim Muhafızları Ordusu’nun ABD'nin yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılması talebi, geçtiğimiz aylarda başlıca anlaşmazlık konusu olarak dikkat çekiyordu. Avrupalı bir yetkili perşembe günü yaptığı açıklamada, Tahran’ın bu talebinden vazgeçtiğini ileri sürdü ve konunun, ileride Washington ile doğrudan görüşmelerde tartışılmasının kararlaştırıldığını iddia etti. Diğer yandan Reuters haber ajansına açıklama yapan üst düzey bir İranlı yetkili, İran heyetinin son görüşmelerde Devrim Muhafızları’na yönelik yaptırımların kademeli olarak kaldırılması hususunda özel öneriler sunduğunu aktardı. 
İranlı yetkililerin açıklamaları, İran'ın şirketler, kuruluşlar ve bireylere kaldırılacak yaptırımların kapsamı konusunda ABD yönetiminden garanti talep etmeyi sürdürdüğünü gösteriyor. İran ayrıca ABD’nin olası bir anlaşmadan çekilmeyeceğinin de güvencesini istiyor. Bloomberg, perşembe günü yayınlanan haberinde İran’ın siyasi güvence talebinden feragat ettiğini, buna karşılık ABD'nin, anlaşmadan herhangi bir şekilde geri çekilmesi durumunda Tahran’ın muhtemel kayıplarının tazmini ile ilgili taahhütte bulunulduğunu ileri sürmüştü. Bloomberg’in Avrupalı diplomatlara dayandırdığı haberine göre Tahran ve Washington’da üst düzey siyasi kararlar alınması durumunda askıda olan konular kısa bir zamanda çözülebilir. Avrupalı diplomatlara göre İran, Devrim Muhafızları’nı ABD’nin terör örgütleri listesinden çıkarmanın yanı sıra eski Başkan Donald Trump’ın yaptığı gibi hiçbir ABD başkanının nükleer anlaşmadan çekilmeyeceğinin garanti edilmesi yönündeki taleplerini geri çekti. Buna karşılık herhangi bir yeni ABD yönetiminin veya Kongre’nin anlaşmayı tekrar iptal etmesi halinde İran’a ekonomik fayda sağlayacak özel bir tazminat verilmesinin gündemde olduğu iddia edildi.    
İran’ın DMO’nun (terör listesinden) kaldırılması talebinde ısrarcı olmadığına dair iddialar, AB Yüksek Temsilcisi Borrell’in haziran ayındaki Tahran ziyaretinin ardından da gündeme gelmişti. Reuters o dönemde Avrupalı ve İranlı yetkililere dayandırdığı haberinde söz konusu iddialara yer vermişti. Reuters’a perşembe günü açıklama yapan bir İranlı yetkili, Tahran’ın ‘nükleer anlaşma’ ile ilgili kendi önerileri olduğunu ve DMO’ya uygulanan yaptırımların kademeli olarak kaldırılmasını teklif edebileceklerini söylemişti.  



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.