Yapay zeka uzayda bazı "anormallikler" tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yapay zeka uzayda bazı "anormallikler" tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

The Independent'ta yer alan habere göre yapay zekaya sahip bir sistem, uzayda evreni daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek bazı "anormallikler" tespit etti.
Araştırmacılar, sistemin uzaydaki bu gibi çok daha fazla anormalliği tespit ederek, bilim insanlarını yeni süpernovalara ve uzaydaki diğer nadir ve uzak nesnelere yönlendirmek için kullanılabileceğini umuyor.
Yeni sistem, bilim insanlarının her gün gökyüzünden gelen muazzam miktardaki verinin üstesinden gelmesini sağlayıp, bu verinin içinden mümkün olan en ilgi çekici ve merak uyandırıcı nesneleri bulmasını kolaylaştıracak.
Son birkaç on yılda gökbilimciler kısmen çok fazla veriye sahip oldukları için zorluklar yaşadı: Büyük ölçekli gökyüzü araştırmalarının ortaya çıkması, bilim insanlarının her gece muazzam miktarda veri toplaması demek. Bu, bilim insanları tarafından keşfedilmesi için mevcut kataloglarda bekleyen ve muhtemelen ilgi çekici milyarlarca nesne olduğu anlamına geliyor.
Bu nedenle gökbilimciler, muazzam miktardaki veriyi ayıklamak için yapay zekaya başvurdu. Ve son çalışmada bilim insanları, yapay zeka sistemini Zwicky Geçici Tesisi, diğer adıyla ZTF'yle çekilmiş Kuzey Gökyüzü fotoğraflarında ilginç nesneleri tespit etmek için kullandı.
Bilim insanları sistemi test etmek için yapay zekaya bir dizi fotoğraf vererek, "anormallikler" olarak adlandırdıkları süpernova ve gelgit bozulmaları gibi çok nadir veya ilginç olup daha fazla çalışmayı hak eden nesneleri aradılar.
Sistemin, zaten var olduğunu bildikleri nesneleri bulmasını umdular. Fakat bilim insanları bu tür anormalliklerden 11 tanesini sistemi kullanarak buldu ve manuel olarak doğruladı.
Sternberg Astronomi Enstitüsü'nde araştırma görevlisi ve makalenin ortak yazarı Maria Pruzhinskaya, "Bu çok iyi bir sonuç" dedi.
Pruzhinskaya, "Halihazırda keşfedilmiş nadir nesnelere ek olarak, daha önce gökbilimciler tarafından gözden kaçırılan birkaç yeni nesneyi de tespit edebildik. Bu da bu türden nesneleri es geçmemek için mevcut tarama algoritmalarının geliştirilebileceği anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Bilim insanları algoritmanın sadece olağandışı süpernovaları değil, ilginç astronomik nesneleri de bulmak için daha geniş çaplı kullanılabileceğini söylüyor. Araştırmacılar, bir gün bu gibi anormallikleri tanımlayacak benzer bir yapay zeka kullanarak tamamen farklı türde nesneler bulabileceklerini öne sürüyor.
Araştırma, New Astronomy'de yayımlanan "SNAD geçici madenci: k-D ağaçları kullanarak ZTF DR4'te gözden kaçırılan geçici olayları bulmak" (SNAD transient miner: Finding missed transient events in ZTF DR4 using k-D trees) başlıklı yeni makalede açıklandı.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news