ABD "sıradışı değere sahip" 30 tarihi eseri Kamboçya'ya iade etti

Kaçakçılıkla götürülen eserler arasında Hindu tanrılarının heykelleri de var

İade edilen eserler, ABD'deki koleksiyonerler ve müzelerde duruyordu (Reuters)
İade edilen eserler, ABD'deki koleksiyonerler ve müzelerde duruyordu (Reuters)
TT

ABD "sıradışı değere sahip" 30 tarihi eseri Kamboçya'ya iade etti

İade edilen eserler, ABD'deki koleksiyonerler ve müzelerde duruyordu (Reuters)
İade edilen eserler, ABD'deki koleksiyonerler ve müzelerde duruyordu (Reuters)

ABD, kaçakçılıkla Kamboçya'dan götürülen 30 tarihi eseri geri verdi. Pazartesi ABD'nin New York kentinde düzenlenen törende Manhattan Federal Savcısı Damian Williams, sanat eserlerini Kamboçya'nın ABD Büyükelçisi Keo Chhea'ya basının önünde teslim ederken şu ifadeleri kullandı: 
"Bu heykeller ve eserler Kamboçya halkı için sıradışı kültürel değere sahip. Kamboçya'nın kültürel mirasının Kamboçya halkına dönüşünü kutluyoruz. Tarihi eser kaçakçılığını azaltmak konusuna bağlılığımızı bir kere daha teyit ediyoruz."
Yaptığı konuşmada iki ülke arasındaki işbirliğini öven Büyükelçi Keo Chhea, eserlerin başkent Punom Pen'deki Kamboçya Ulusal Müzesi'nde sergileneceğini açıkladı.

Büyükelçi Chhea, "Kültürümüzün ruhlarını halkımıza geri götürmek gibi… Çok minnettarız" dedi (AP)

Güneydoğu Asya ülkesine geri verilen 30 eser arasında, Ganeşa ve bir tavuskuşunun üstünde yer alan Skanda'nın heykelleri var. Bu iki Hindu tanrısını tasvir eden eserler 10. yüzyıldan kalma ve 928-944 yılları arasında Khmer İmparatorluğu'nun başkenti olan Koh Ker'den çalınmış.
Özellikle 1960'tan 1990'lı yıllara kadar çalındığı bildirilen diğer eserlerin yapım tarihiyse Tunç Çağı'ndan 12. yüzyıla kadar çeşitlilik gösteriyor. 

Ganeşa heykelinin ağırlığı üç tondan fazla olduğu için törene getirilemedi (AP)

Manhattan Federal Savcılığı, binlerce heykelin önce Tayland'ın başkenti Bangkok'taki bir antikacıya, sonrasındaysa koleksiyonerlere, iş insanlarına ve Asya, Avrupa ve ABD'deki müzelere satıldığını ifade etti. Eserleri bulunduranlar ya ABD yönetiminin çağrısıyla ya da mahkeme kararıyla bunları geri vermiş.
Eserler, Bangkok merkezli ünlü tarihi eser kaçakçısı Douglas Latchford'dan alınmıştı. Tayland ve ABD vatandaşı olan Britanyalı Latchford'a 2019'da ABD'de dava açıldı. Ancak 89 yaşındaki ünlü kaçakçı, henüz iade edilemeden, yaşadığı Tayland'da bir yıl sonra öldü.

Eserlerin ekim ayında Kamboçya'ya dönmesi bekleniyor (AP)
 



9 yıldır beklenen animasyon, rekor üstüne rekor kırdı

Filmin Türkçe seslendirme kadrosunda Cem Yılmaz, Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram var (Walt Disney Co.)
Filmin Türkçe seslendirme kadrosunda Cem Yılmaz, Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram var (Walt Disney Co.)
TT

9 yıldır beklenen animasyon, rekor üstüne rekor kırdı

Filmin Türkçe seslendirme kadrosunda Cem Yılmaz, Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram var (Walt Disney Co.)
Filmin Türkçe seslendirme kadrosunda Cem Yılmaz, Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram var (Walt Disney Co.)

Disney'in bugün vizyona giren animasyonu Zootropolis 2 (Zootopia 2) özellikle Çin'de müthiş bir başlangıç yaptı. 

Variety filmin gişe hasılatında birden fazla rekor kırdığını bildiriyor.

Disney'den alınan rakamlara göre, film ilk gününde 34 milyon dolarlık gişe hasılatına ulaştı. 

Bu, ABD menşeli bir animasyonun Asya devinde tek günde veya prömiyer gününde ulaştığı en yüksek rakam. 

Ayrıca Mayıs 2021'den beri herhangi bir Amerikan filminin ilk gününde 34 milyon dolara erişilememişti. 

Öncesine bakıldığındaysa Zootropolis 2, ilk gününde en çok gişe hasılatı yapan 10. Amerikan filmi oldu.

Çinliler de filme bayıldı. Asya ülkesinin önemli kültür sitelerinden Maoyan'da seyirciler filme 9,7 puan verdi. 

İlk Zootropolis filmi 9,5, Ters Yüz 2 (Inside Out 2) 9,1, Ralph ve İnternet - Oyunbozan Ralph 2 (Ralph Breaks The Internet) ise 8,8 alabilmişti. 

Zootropolis 2'nin küresel gişe hasılatında 81 milyon doları aşacağı tahmin ediliyor. Bunun yaklaşık 40 milyon dolarının ABD ve Kanada pazarından geleceği düşünülüyor.

Rotten Tomatoes'da izleyiciler filme 100 üzerinden 96 puan verirken eleştirmenler de 92 puanla beğenilerini gösterdi. 

2016'da vizyona giren animasyonun devam filmi, hayvanlar şehrini kurtardıktan sonra kolluk kuvvetlerinde ortak olan Judy ve Nick'in, daha önce hiç görülmedik bir şekilde Zootropolis'e bir yılanın gelmesini araştırmakla görevlendirmeleri sonucu başlarından geçenleri anlatıyor.

Judy ve Nick, Zootropolis'e gelişiyle şehri altüst eden Gary De'Snake'in ardından büyük bir gizemin peşine düşüyor. Bu sıradışı görevi çözebilmek için şehrin daha önce hiç keşfetmedikleri bölgelerine sızmak ve yepyeni kılıklara bürünmek zorundalar.

Independent Türkçe, Variety, Deadline


Her gün 10 yaşlının intihar ettiği ülkede “dost robotlar” revaçta

Hyodol'un ürettiği robotlar interaktif özelliklere sahip (Hyodol)
Hyodol'un ürettiği robotlar interaktif özelliklere sahip (Hyodol)
TT

Her gün 10 yaşlının intihar ettiği ülkede “dost robotlar” revaçta

Hyodol'un ürettiği robotlar interaktif özelliklere sahip (Hyodol)
Hyodol'un ürettiği robotlar interaktif özelliklere sahip (Hyodol)

Yaşlılar arasında intihar vakalarının sık görüldüğü Güney Kore'de yapay zekalı robottan medet umuluyor.

CNN'in haberinde, Güney Kore'nin hızlı ekonomik dönüşümüyle ülkenin geleneksel sosyal yapısında yaşanan değişimden en çok yaşlıların etkilendiği belirtiliyor.  

Kuzey Carolina Üniversitesi'nden Othelia E. Lee, "Artık ailelere destek azaldı, bu da Güney Koreli yaşlıların üçte birinin yalnız yaşamasına neden oluyor" diyor. 

Akademisyen, bu durumun depresyon ve intiharla doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor. 

Kamusal sağlık sisteminin toplumsal değişime ayak uydurmakta zorlandığı ülkede her gün yaklaşık 10 yaşlı intihar ediyor.

Seul yönetimi "K-yaşlı krizini" ele almak ve sağlık sistemi üzerindeki yükü hafifletmek için teknoloji şirketlerine yöneliyor.

Yapay zeka destekli bakım bebekleri üreten Hyodol firması da bunlardan biri. 

Şirketin tasarladığı robot, ilaç hatırlatmalarından acil durum uyarılarına kadar çeşitli konularda yaşlılara destek sağlıyor. 

Aile üyeleri ve bakıcıların da erişebildiği bir platform üzerinden kullanılan robot, yalnız yaşlılara duygusal destek de veriyor.

40 ila 50 santimetre uzunluğunda pelüş bebek gibi tasarlanan robotlar, kafasına veya eline dokunulduğunda tepki veriyor. Yapay zeka destekli sohbet özelliğiyle 7 yaşındaki bir çocuğun ses tonuyla konuşabiliyor, şarkı çalıyor, sohbet ediyor ve zihin egzersizleri yaptırıyor. 

Hyodol CEO'su Jihee Kim, robotların "bebek gibi görünmesinin yaşlılarla bağ kurup güven oluşturmasını kolaylaştırdığını" söylüyor ve ekliyor: 

Robotların sevimliliği sayesinde, genellikle teknolojiye pek aşina olmayan yaşlılar onları daha rahat kullanıyor.

Doğu Asya ülkesinde yalnız yaşayan yaşlılara geçen ay itibarıyla 12 binden fazla Hyodol robotu dağıtıldı. Bu cihazların çoğu hükümet ve kamu refah programları aracılığıyla gönderiliyor. 

Kim, buna ek olarak yaklaşık bin robotun doğrudan aileler tarafından satın alındığını söylüyor. En son modelin fiyatıysa 1,3 milyon won (yaklaşık 38 bin TL).

Independent Türkçe, CNN, Bgnes


Stonehenge yakınlarındaki "olağanüstü" çukurların sırrı çözüldü

Durrington çukur çemberi, Stonehenge'den yaklaşık üç kilometre uzakta yer alıyor (AFP)
Durrington çukur çemberi, Stonehenge'den yaklaşık üç kilometre uzakta yer alıyor (AFP)
TT

Stonehenge yakınlarındaki "olağanüstü" çukurların sırrı çözüldü

Durrington çukur çemberi, Stonehenge'den yaklaşık üç kilometre uzakta yer alıyor (AFP)
Durrington çukur çemberi, Stonehenge'den yaklaşık üç kilometre uzakta yer alıyor (AFP)

Arkeologlar çığır açıcı yeni bir çalışmada, Stonehenge yakınlarındaki bir dizi "olağanüstü" çukurun mimarının insanlar olduğunu düşündüklerini açıkladı.

Durrington çukur çemberinin gerçek mahiyeti, 2020'de keşfedilmesinden bu yana akademisyenler arasında tartışılıyor. Ancak heyecan verici yeni bilimsel teknikler kullanılarak yapılan yeni bir analiz, bunların doğal süreçlerden ziyade azimli ataların eseri olduğunu gösterdi.

Stonehenge'in yaklaşık üç kilometre kuzeydoğusunda, Durrington Duvarları henge'ini (Neolitik Çağ'a ait, büyük taşlar veya ahşap nesnelerden oluşan dairesel alan -çn.) çevreleyen 20 çukurdan oluşan bu "geniş aranjmanın", artık "büyük ve an itibarıyla benzersiz, Neolitik bir çukur yapısının" bir kısmını oluşturduğuna inanılıyor.

Hakemli dergi Internet Archaeology'de yayımlanan makalede 16 çukur "yapısı" analiz edilerek nasıl ve ne zaman yapıldıkları belirlenmeye çalışıldı. Ancak arkeologlar yapıların büyüklüğü nedeniyle, bulgulara ulaşmak için bir dizi özgün yöntem kullanmak zorunda kaldı.

Elektrik dirençli tomografiyle çukurların derinliği ölçülürken, radar ve manyetometre kullanılarak şekilleri analiz edildi. Çukurların nasıl oluştuğunu belirlemek için tortu çekirdeklerini çıkarıp optik uyarmalı lüminesans yönteminden istifade ettiler ve böylece toprağın güneşe en son maruz kaldığı tarih belirlendi. Ayrıca topraktan hayvan ve bitki DNA'sı elde eden "sedDNA" tekniği kullanıldı.

Araştırmacılar ayrıca alanın farklı bölgelerindeki topraklarda tekrar eden desenler bulmalarının, insanların işin içinde olduğunu kanıtladığını düşünüyor.

Bradford Üniversitesi Arkeoloji ve Adli Bilimler Fakültesi'nden Profesör Vincent Gaffney, liderliğini üstlendiği analizle ilgili The Guardian'a yaptığı açıklamada yeni araştırmanın, çukurların muhtemelen Geç Neolitik dönemde inşa edilmiş "olağanüstü bir yapıyı" oluşturduğunu gösterdiğine inandığını söyledi.

Gaffney tekrarlayan desenler hakkında "Bunlar doğal yolla meydana gelmiş olamaz. Olamaz" diye ekledi. 

Bu işi başardığımızı düşünüyoruz. Çukurların bir insan yapısı olduğundan artık emin olduğumuza göre elimizde, o dönemdeki insanların kozmolojisini daha önce hiç görmediğimiz bir şekilde toprağa kazıyan devasa bir anıt var. Britanya'da böyle bir şey olacaksa, orası Stonehenge olur.

Independent Türkçe