Aslan nüfusu son 20 yılda yüzde 43 azaldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Aslan nüfusu son 20 yılda yüzde 43 azaldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Yaşam alanlarının daralması ve kaçak avcılık gibi faktörler nedeniyle dünyada aslan nüfusunun son 20 yılda yüzde 43 azaldığını belirten Doğa Koruma Merkezi Biyolojik Çeşitlilik Uzmanı Dr. Mustafa Durmuş "Aslan gibi üst düzey avcıların yok olması, otçul canlılar üzerindeki kontrolün kaybolmasına neden olur. Otçul canlıların sayısının artması bitkiler üzerindeki baskıyı artırır, yaşamları bitkilere bağlı olan diğer türler bu değişimden etkilenir. Uzun vadede ekosistemin yapısı tamamen değişebilir" dedi.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) 2014'te "Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi"ne aldığı aslanların azalan popülasyonuna dikkati çekmek için her yıl 10 Ağustos, Dünya Aslan Günü olarak kutlanıyor.
Dünya Aslan Günü dolayısıyla Anadolu Ajansı (AA) muhabirinin sorularını yanıtlayan Doğa Koruma Merkezi Biyolojik Çeşitlilik Uzmanı Dr. Mustafa Durmuş Güney, Afrika Cumhuriyeti, Tanzanya, Kenya, Botsvana ve Zimbabve'nin, aslan nüfusunun en yoğun bulunduğu ülkeler olduğunu söyledi.
Aslanların Afrika kıtası dışında sadece Hindistan'da Gir Forest Ulusal Parkı'nda yaşadığı bilgisini veren Durmuş, "Daha eskiden ise Sahra ve Kalahari Çölü hariç tüm Afrika'da, Arap Yarımadası çölleri hariç Hindistan, Kafkasya ve Balkanlar arasında kalan bölgede yaşadıkları biliniyor" diye konuştu.
Ekolojik denge içindeki en önemli ilişkilerden birinin av-avcı ilişkisi olduğunu ve aslanlar gibi besin zincirinin en üstünde bulunan yırtıcı hayvanların hem otçul hayvan popülasyonları üzerinde hem de ekosistem içinde diğer ilişkiler üzerinde kontrol edici rolü bulunduğunun altını çizen Durmuş, şöyle devam etti:
"Ekolojik ilişkilerdeki kırılmalar dengeyi bozar. Aslan sayısındaki düşüş, kötü senaryoyu düşünürsek aslan neslinin yok olması, ekosistem üzerinde köklü bir değişime neden olur. Aslan gibi üst düzey avcıların yok olması, otçul canlılar üzerindeki kontrolün kaybolmasına neden olur. Otçul canlıların sayısının artması bitkiler üzerindeki baskıyı artırır, yaşamları bitkilere bağlı olan diğer türler bu değişimden etkilenir. Bu zincirleme reaksiyon uzatılabilir, uzun vadede ekosistemin yapısı tamamen değişebilir. Doğadaki dengeyi değiştiren durum, sonuçları itibarıyla sayısız yeni değişimi tetikler. Bu nedenle ekolojik dengenin korunması oldukça önemlidir. Biz insanlar da doğal kaynaklara bağlıyız ve sağlıklı ekosistemlerin devamlılığı bizler için hayati öneme sahiptir."

"Aslanların ana habitatı savanlar insan kaynaklı tehditlerle karşı karşıya"
Dünya genelinde aslan nüfusunda ciddi bir azalma olduğuna dikkati çeken Durmuş, "Son 20 yılda aslan nüfusunda yüzde 43 oranında azalma var, şu an dünyada çok ciddi bir düşüşle toplam aslan sayısının 20 bin ila 39 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. Yaşam alanlarının daralması ve kaçak avcılık gibi faktörler bu azalmanın temel sebepleri arasında" bilgisini verdi.
Türkiye'de doğal yaşam alanı bulunmayan aslanların dünyadaki varlıklarının korunmasının önemine değinen Durmuş, konunun, ülke sınırları düşünülmeden ele alınması gerektiğini ve bu alandaki çalışmaların doğa ve insanlık için gerekli olduğunu anlattı.
Aslanların yaşadığı ana habitatın savanlar olduğunu ancak ormanlar, bozkırlar gibi farklı habitat tiplerinde de yaşayabildiklerini bildiren Durmuş, "Diğer tüm ekosistemler gibi savanlar da insan kaynaklı birçok tehditle karşı karşıyadır. Bunlar arasında aşırı ve plansız otlatma, tarım alanlarına dönüştürme, yerleşim alanlarının ve endüstri alanlarının genişlemesi, ağaç kesimi gibi tehditler sayılabilir. Bunlara tabii ki iklim krizini de eklemek gerekir. Savanlar birçok bitki ve hayvan türü için yaşam alanıdır ve üzerindeki her tehdit, canlılar için tehdittir. Bu nedenle koruma çalışmaları yapılırken sadece tehdit altındaki türleri değil, türlerin yaşam alanlarının korunması da mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır" diye konuştu.

"Özellikle dişi aslanlar avladıkları hayvanların göç hareketlerini takip ederler"
Canlı türlerinin iklim değişikliği gibi faktörlere uyum sağlayamadığı takdirde göç ettiği, hareket kabiliyeti ve uyum yeteneği zayıf türlerin ise yok olduğu değerlendirmesinde bulunan Durmuş, aslan gibi avcı türlerin dağılım alanını ve göç davranışlarını belirleyen temel faktörün, avladıkları hayvanların yoğunluğu ve hareketleri olduğunu, iklim koşullarındaki değişimlerin aslanların davranışını, avladıkları canlıların hareketlerindeki değişime bağlı olarak etkilediğini kaydetti.
Aslanlarının tamamının göç etmediğine işaret eden Durmuş, şunları kaydetti:
"Bir kısmı belirli bölgelerde yaşamaya devam ederken özellikle dişi aslanların bir kısmı avladığı hayvanların göç hareketini takip eder. Savan ekosisteminde etçil-otçul hayvanların yağışlı döneme bağlı otun ve suyun bol olduğu alanlara doğru düzenli bir göç hareketi zaten biliniyor. Savanlarda doğal olarak gerçekleşen bir süreç. Her canlı hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu doğal kaynaklara doğru hareket eder. Otçul memeliler suyun ve besini olan otun yoğun olduğu yerlere doğru göç ederken, aslan gibi avcı türler de haliyle bu hareketi takip eder. Çünkü hayatta kalmak için kendi besini olan otçul memelilerin ve suyun bol olduğu yerlere ihtiyacı vardır."
Aslanların göç yollarının tespiti noktasında bilimsel çalışmalar yapıldığını hatırlatan Durmuş, bilinen en önemli göç rotasının Tanzanya'daki Serengeti düzlükleri ile Kenya'daki Masai Mara arası olduğunu, göç yollarının bütünlüğünün bozulmaması ve göçe engel olabilecek bariyerlerin yapılmamasının aslanlar için hayati önemde olduğunu belirtti.
Kuraklık ve su kaynaklarının azalmasının aslanların besin kaynaklarının yoğunluğunu etkilediğini vurgulayan Durmuş, "Av hayvanlarındaki azalışın, aslanların ve diğer avcı türlerin evcil sürülere daha fazla yönelmesini beraberinde getirmesi olasıdır. Bu da insan-aslan çatışmasını artırabilir ve aslanların daha fazla avlanmasına neden olabilir" diye konuştu.



Asharq, Telly'de Yılın Medya Şirketi ödülünü kazandı

Asharq, 5 kıtadan 13 binden fazla başvuru arasından sıyrılarak Telly Ödülleri'nde olağanüstü bir başarı elde etti. (Şarku’l Avsat)
Asharq, 5 kıtadan 13 binden fazla başvuru arasından sıyrılarak Telly Ödülleri'nde olağanüstü bir başarı elde etti. (Şarku’l Avsat)
TT

Asharq, Telly'de Yılın Medya Şirketi ödülünü kazandı

Asharq, 5 kıtadan 13 binden fazla başvuru arasından sıyrılarak Telly Ödülleri'nde olağanüstü bir başarı elde etti. (Şarku’l Avsat)
Asharq, 5 kıtadan 13 binden fazla başvuru arasından sıyrılarak Telly Ödülleri'nde olağanüstü bir başarı elde etti. (Şarku’l Avsat)

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın önde gelen çok platformlu ağı Asharq (eş-Şark), prestijli Telly Ödülleri'nde üst üste ikinci kez Yılın Medya Şirketi seçildi. Asharq, çeşitli kategorilerde 25 altın, 76 gümüş ve 59 bronz olmak üzere toplam 160 ödül aldı.

Asharq, 2025 yılında beş kıtadan 13 binden fazla başvuru arasından sıyrılarak Telly Ödülleri’nde olağanüstü bir başarı elde etti. Kazanan içerikler arasında Asharq News, Bloomberg, Asharq Business, Asharq Documentary ve Asharq Discovery dahil olmak üzere ağın tüm platformlarından çalışmalar yer aldı.

Asharq News Genel Müdürü Dr. Nebil el-Hatib, “Bu küresel ödülü üst üste ikinci kez kazanmış olmaktan gurur duyuyoruz. Bu başarı, inovasyon ve haberciliğin sınırlarını zorlamaya devam eden tüm ekibimizin sıkı çalışmasını, yaratıcılığını ve tutkusunu yansıtıyor. Bu onur, Arap dünyasındaki izleyicilerimizin ihtiyaçlarını karşılayan son teknoloji ve ilgi çekici içerikler sunma konusundaki kararlılığımızı pekiştiriyor” ifadelerini kullandı.

Asharq Documentary ve Asharq Discovery Genel Müdürü Muhammed el-Yusi ise “Bu ödül, ekibimizin mükemmellik ve yenilikçilik konusundaki sarsılmaz kararlılığını vurguluyor. Bu küresel takdir, izleyicilerimizde yankı uyandıran içerikler sunmaya devam etme ve içerik endüstrisi üzerinde somut bir etki yaratma konusunda bizi motive ediyor” dedi.

Telly, Asharq'ı haber dili ve prodüksiyon kalitesindeki mükemmelliği nedeniyle birçok kategoride ödüle layık gördü. Asharq News, Bloomberg ve Asharq Business'ın aldığı önemli ödüller arasında ‘ABD seçim kampanyası’, etkileşimli sanal gerçeklik hikayesi ‘Gazze'nin Yıkımı’, ‘2024’ün Sonu’ tanıtımı ve yenilikçi ‘Noktaları Birleştirme’ tanıtımı yer aldı.

Asharq Documentary, ‘Yüzler’ adlı olağanüstü belgesel dizisinin yanı sıra ‘Enkaz Altında’, ‘Sednaya’nın Altında’, ‘Motaz Azaiza’, ‘Çadırların Merhametinde’ ve ‘Kıyamet Sığınakları’ gibi orijinal belgeselleriyle ödüle layık görüldü.

Asharq Discovery, heyecan verici Dark Minds dizisi ve Shark Week grafikleriyle ödül alarak kanalın yaratıcı çeşitliliğini ve içeriği zenginleştirme konusundaki kararlılığını ortaya koydu.

Asharq News Yaratıcı Hizmetler ve Marka Direktörü Steven Cheak şunları söyledi: “Telly Ödülleri’ni bir kez daha kazanmak ekibimiz için büyük bir başarı. Böylesine prestijli markalar arasındaki rekabet bizi içerik sunumunda çıtayı yükseltmeye devam etme konusunda motive ediyor. Çalışmalarımızın dünya çapında takdir görmesini ilham verici buluyorum, çünkü bu durum yeniliklere devam etme tutkumuzu körüklüyor.”

1979 yılında ABD'de ilk kez verilen Telly Ödülleri, video ve televizyon alanında mükemmelliği ödüllendirmeye adanmış dünyanın en prestijli ödülleri arasında yer alıyor. Ödüller, geleneksel TV reklamcılığından gelişmiş dijital içeriğe kadar geniş bir kategori yelpazesini kapsıyor. Telly Ödülleri’nde CNN, Fox News, HBO ve Time Warner gibi prestijli markalara karşı yarışan Asharq, küresel ölçekteki başarısını kanıtladı.