Pelosi: ABD, Çin’in Tayvan’ı izole etmesine izin vermeyecek

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi geçen hafta Tayvan’ı ziyaret etti. (Reuters)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi geçen hafta Tayvan’ı ziyaret etti. (Reuters)
TT

Pelosi: ABD, Çin’in Tayvan’ı izole etmesine izin vermeyecek

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi geçen hafta Tayvan’ı ziyaret etti. (Reuters)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi geçen hafta Tayvan’ı ziyaret etti. (Reuters)

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi yaptığı açıklamada, geçen hafta Tayvan’a gerçekleştirdiği ziyaretin kesinlikle buna değdiğini savundu. ABD’nin Çin’in Tayvan’ı izole etmesine izin veremeyeceğini vurguladı.
Pelosi, NBC kanalına verdiği röportajda, “Çin hükümetinin Tayvan’ı izole etmesine izin veremeyiz. Tayvan’a kimin gidip kimin gitmeyeceğini onlar söylemeyecek” ifadesini kullandı. Çin geçen hafta, Pelosi’nin adaya yaptığı ziyarete tepki olarak, Tayvan çevresinde şimdiye kadarki en büyük hava ve deniz askeri tatbikatlarını başlatmıştı.
Tayvan Savunma Bakanlığı, Çin’e ait 16 savaş uçağının bugün ada çevresinde görüldüğünü ve boğazı ikiye ayıran orta çizgiyi geçtiğini duyurdu.
Tayvan Dışişleri Bakanı Joseph Wu da Çin’in askeri tatbikat yapmak için bahane aradığını, bu seferki bahanenin ise Pelosi’nin ziyareti olduğunu söyledi.
Joseph Wu, Taipei’de düzenlediği basın toplantısında şu ifadlri kullandı:
“Çin, Tayvan’ın işgaline hazırlanmak için tatbikatlar ve askeri planları kullandı. Çin’in asıl niyeti, Tayvan Boğazı ve tüm bölgedeki statükoyu değiştirmek.”
Joseph Wu, Çin’in Tayvan’da morali düşürmek için geniş çaplı askeri tatbikatlar düzenleme ve füze kullanımının yanı sıra siber saldırılar, dezenformasyon kampanyası ve ekonomik baskı yürüttüğünü de kaydetti. Tayvan’ı sindirmeye çalışan bir rejimle başa çıkmanın en iyi yolunun ondan korkmadığını göstermek olduğunu vurguladı.
Bakan Joseph Wu, Çin’in süresini uzattığı tatbikatları bir kez daha kınayarak dünyanın en yoğun nakliye rotalarından birini engellediklerini söyledi. Ayrıca Çin’in tatbikatlarını, ‘Tayvan’ın haklarının açık bir ihlali’ olarak nitelendiren Joseph Wu, bunu daha geniş anlamda Asya-Pasifik bölgesinin kontrolünü ele geçirme girişimi olarak nitelendirdi.
Tayvan ordusu ise bugün olası Çin işgaline karşı savunma tatbikatı gerçekleştirdi.
23 milyonun üzerinde nüfusu olan Tayvan, adayı kendi toprakları olarak gören ve gerekirse güç kullanarak geri almayı planlayan Çin’in sürekli işgal tehdidi altında yaşıyor.
Washington, Pekin tarafından daha fazla gerilim yaşanma riskinin az olduğuna inanıyor.
ABD Başkanı Joe Biden gazetecilere verdiği demeçte, Çin’in tatbikatları konusunda endişelenmediğini ancak kapsamından rahatsız olduğunu söyledi. 



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.