Yüzen kitap fuarı, Libya’da misyoner endişesine neden oldu

Organizatörler, fuarın misyoner amaçlı değil aksine kültürel bir değişim olduğunu belirtti.

Bingazi’deki yüzen kitap fuarı. (Bingazi Facebook Sayfası)
Bingazi’deki yüzen kitap fuarı. (Bingazi Facebook Sayfası)
TT

Yüzen kitap fuarı, Libya’da misyoner endişesine neden oldu

Bingazi’deki yüzen kitap fuarı. (Bingazi Facebook Sayfası)
Bingazi’deki yüzen kitap fuarı. (Bingazi Facebook Sayfası)

Libya’nın doğusundaki Bingazi bölgesi yetkilileri, yüzen kitap fuarına karşı açılan davaları reddetti. Yetkililer, fuara her yaştan insanın katılmasına izin verdi.
Bingazi Liman Sözcüsü Miftah Şuheybi, yüzen kitap fuarı gemisi Logos Hope’un bir hafta boyunca ziyaretçilere açık olacağını açıkladı.
Geminin Bingazi Limanı’na yanaştığının açıklanmasının hemen ardından halk arasında fuarın amacına dair spekülasyonlar başladı. Gemi, ilk kez 2007 yılında, ikinci olarak da 2010 yılında Bingazi’yi ziyaret etmişti. 
Libya Haber Ajansı, Logos Hope’un bir Alman yardım kuruluşuna ait olduğunu ve gemide 400’den fazla gönüllünün çalıştığını aktardı. Gemi, 1970’den bu yana ülkeler arasında dolaşmaya devam ediyor. Şu ana kadar 160 ülkeden 40 milyondan fazla ziyaretçi gemiyi ziyaret etti.
Bingazi yetkilileri, kitap fuarının ‘şehrin savaş halinden ve terör gruplarından uzak olduğunu, kültürel alışveriş için uygun bir ortam sağladığını’ belirttiler. Fuarın misyoner amaçları olduğu iddiaları ise yalanlandı.
Bingazi’deki Vakıflar ve İslami İşler Dairesi, vatandaşların kitap fuarının boykot etmesini istedi. Daire açıklamasında, “Sakinlerimiz, bu kitapları almamalı ve okumamalı. Bir Müslümanın bu hayatta sahip olduğu en değerli şey olan inancı ve dini tehlikeye girer” ifadelerine yer verildi.
Vakıflar Dairesi ayrıca fuarın ‘dini sorunlara’ neden olabileceğini öne sürdü. Açıklamanın devamında “Bu fuar, amacı nedeniyle misyoner örgütü OM için bir örtü teşkil etmektedir. Örgüt, resmi internet sitelerinde ve Youtube kanallarında açıklama yapmaktadır” denildi. Yetkililer ise Vakıflar Dairesi’nin açıklamalarına karşı çıktı.
Fuarın amacını sorgulayan Libyalı akademisyenler ve aydınlar, fuarın ‘aşırılık yanlısı kişilerin amaçları ile bağdaşmadığını’ ifade ettiler. Libyalı yazar Salem Nedavi, iddialara karşı çıktığı açıklamasında şunları söyledi:
“Afrika kıyılarına gelen bilgi gemisi, yolda Avrupa’ya giden göçmen gemileri ile karşılaştı. Bu gemi, Avrupa kıyılarına Akdeniz üzerinden giden düzensiz göçmenlere karşı Afrika’ya geldi.”
Libya’nın Mısrata belediyesi, geçtiğimiz ayın sonunda geminin limana yanaşmasını yasaklamış ve fuara ev sahipliği yapmayı kabul etmemişti.
Mısrata Belediye Meclisi konuya dair şu açıklamada bulundu:
“Ülke içindeki ve dışındaki vatandaşlarımızdan dinlediğimiz çekincelerinden ardından Mısrata’nın Logos Hope’a ev sahipliği yapması iptal edilmiştir. Fuarın faaliyetleri, Libya devletinin yasalarına karşı gelenlere yardımcı olabilir.”
Meclis, yüzen kitap fuarına karşı yapılan şikayetlerin doğruluğunu araştırmak için bir grup uzmanın görevlendirildiğini ve herhangi bir sorun yaşanmaması için fuarın limana yanaşmasına izin verilmeyeceğini bildirdi.
Bingazi’den yetkililer ise 1972 tarihli ve 76 sayılı Neşriyat Kanunu hükümleri ile uygunluğunu kontrol etmek için Yayınlar Dairesi ve bir grup uzmanın gemideki kitap ve eserleri inleyeceğini duyurdu.
Yüzen kitap fuarının Bingazi’nin ardından Tunus’a geçmesi bekleniyor. Gemi, Tunus’un Zarzis kentine uğradıktan sonra Mısır’a doğru yola çıkacak.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.