ABD Uzay Kuvvetleri robot köpek kullanmaya başlıyor

Robotların "önemli ölçüde insan mesaisinden" tasarruf etmek için "hasar tespiti ve devriyede" kullanılması planlanıyor

Fotoğraf: ​​​​​​​ABD Savunma Bakanlığı
Fotoğraf: ​​​​​​​ABD Savunma Bakanlığı
TT

ABD Uzay Kuvvetleri robot köpek kullanmaya başlıyor

Fotoğraf: ​​​​​​​ABD Savunma Bakanlığı
Fotoğraf: ​​​​​​​ABD Savunma Bakanlığı

The Independent'ın haberine göre ABD Savunma Bakanlığı, Uzay Kuvvetleri'nin Cape Canaveral üssünde devriye gezmeleri için robot köpekler gönderdiğini açıkladı.
ABD ordusunun en genç kolu olan Uzay Kuvvetleri pazartesi yaptığı açıklamada, Ghost Robotics'in "4 ayaklı insansız kara araçlarını (Q-UGV'ler) hasar tespiti ve devriye için konuşlandırdığını" bildirdi.
Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Uzay Kuvvetleri'nin bu köpek benzeri robotları, otomatikleştirilebilecek olan manuel ve tekrarlayan devriye görevlerini yerine getirmek için kullanmayı umduğu belirtildi.
Kennedy Uzay Merkezi ve Cape Canaveral'daki tüm uzay fırlatma operasyonlarından sorumlu birim olan Space Launch Delta 45'in, Q–UGV robot köpeklerini "önemli ölçüde insan mesaisinden tasarruf etmek için" kullanacağı belirtildi.
Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan görüntülerde, robot köpekleri kontrol etmek için kullanıldığı anlaşılan bir kumanda tutan personel bir hangarın içinde görülüyor.
Ghost Robotics, internet sitesinde Vision 60 Q-UGV robotlarının, "askerleri, işçileri ve K9'ları hasardan korumak" için "savunma, iç güvenlik ve kurumsal kullanım" amaçlı orta büyüklükte, yüksek dayanıklılığa sahip, çevik, dayanıklı ve 4 mevsim çalışabilen insansız kara araçları olduğunu belirtti.
Yaklaşık 50 kg ağırlığındaki robot köpek, ona otomatik "göz ve kulak" işlevi kazandıracak bir dizi sensörle donatılabilir.
Q-UGV'lerin ayrıca bir iletişim ağının parçası haline gelebileceği de bildiriliyor.
Space.com'un haberine göre, ağları mevcut altyapının ötesinde genişletmek için antenler taşıyabiliyorlar.
Şirket internet sitesinde, "Çevre hiç bilinmese de, görme sensörleri yıpransa veya bozulsa bile, bacaklı robotumuz başarısız olduğunda, kaydığında veya düştüğünde, hemen ayağa kalkıp hareket etmeyi sürdüreceğinden emin olabilirsiniz" açıklamasına yer verdi.
ABD'deki federal kuvvetler robot köpeklerle daha önce de çalışmıştı.
Bu robotlar ayrıca 2020'de ABD Hava Kuvvetleri tarafından çevre savunma görevleri ve Gelişmiş Savaş Yönetimi Sistemi (ABMS) veri paylaşım ağını test etme sırasında denendi.
Bu yıl şubatta, eleştirmenler ABD İç Güvenlik Bakanlığı'nın ülkenin Meksika'yla olan güney sınırında devriye gezmeleri için robot köpekler gönderme kararını kınadı.
ABD Temsilciler Meclisi üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, paranın böyle bir "askerileşmeye" yönlendirilmesinin "utanç verici" olduğunu söyleyerek kararı eleştirdi.
"Her iki partinin de sınırsız kamu parasını askerileşmeye pompalama kabiliyetlerini savunmak için dişini tırnağına takarak mücadele etmesi utanç verici" diye tweet attı.
Hareketi eleştirenler bunu insanlık dışı ve istilacı diye nitelendirdi ve Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği, Joe Biden yönetimini programı durdurmaya çağırdı.



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell