İsrail basını: Tel Aviv, İran ile Rusya'nın ortak fırlattığı yeni gözlem uydusundan endişeli

İsrailli yetkililer, İran'ın fırlattığı yeni uydunun ülkelerine karşı istihbarat için kullanabileceğini söyledi

İsrail basını: Tel Aviv, İran ile Rusya'nın ortak fırlattığı yeni gözlem uydusundan endişeli
TT

İsrail basını: Tel Aviv, İran ile Rusya'nın ortak fırlattığı yeni gözlem uydusundan endişeli

İsrail basını: Tel Aviv, İran ile Rusya'nın ortak fırlattığı yeni gözlem uydusundan endişeli

İsrail yönetiminin, Rusya tarafından Kazakistan'ın Baykonur Uzay Üssü’nden fırlatılan İran'a ait "Hayyam" gözlem uydusundan endişelendiği, uydunun İsrail'in çıkarlarını tehlikeye atabileceğini değerlendirdiği bildirildi.
İsrail merkezli Jerusalem Post gazetesi, Rusya tarafından Kazakistan'ın Baykonur Uzay Üssü'nden dün fırlatılan ve yörüngeye yerleşen İran'a ait "Hayyam" gözlem uydusunun, Tahran'ın istihbarat ve gözlem faaliyetlerine katkı sağlayacağı gerekçesiyle İsrailli yetkilileri endişelendirdiğini yazdı.
Gazeteye konuşan İsrailli yetkililer, Rusya ile İran'ın uzay çalışmalarındaki iş birliğinin "Tahran'ın ileride nükleer başlıkla donatılabilecek kıtalar arası balistik füze fırlatmasına, İsrail ve bölge genelinde istihbarat toplamasına, hedefleri tespit etmesine katkı sağlayacağını" söyledi.
İsrailli yetkililer, "İran'ın bu uydu ile toplayacağı görüntüleri bölgedeki Hizbullah gibi müttefiklerine aktarabileceği bu sayede düşman aktörlerin İsrail'e karşı daha isabetli saldırılar düzenleyebileceği" şüphesi taşıdıklarını ifade etti.
Söz konusu uyduların İran'ın becerilerini artıracağı vurgulanan haberde, bu durumun da "İsrailli ajanların, İran'ın nükleer çalışmalarına sabotaj girişimlerini zorlaştırabileceği" aktarıldı.

İran'ın uydusunun "Rusya tarafından Ukrayna savaşında kullanılacağı" iddiası
Tahran yönetimi, adını 11 ve 12'nci yüz yıllarda yaşamış İranlı astronom, matematikçi ve şair Ömer Hayyam'dan alan uydunun dün Rus Soyuz 2.1b uydu taşıyıcı roketle Kazakistan'ın Baykonur Uzay Üssü’nden fırlatıldığını duyurmuştu.
İran Uzay Ajansınca yapılan açıklamada, yüksek çözünürlüklü kamera ile donatılan uydunun, tarım, çevresel gözlemler için kullanılacağı ve tamamen İran'ın kontrolünde kalacağı belirtilmişti.
Açıklamada, uydudan toplanan bilgilere başka hiçbir ülke tarafından erişilemeyeceği ve yalnızca sivil amaçlarla kullanılacağı ifade edilmişti.
Buna karşılık Washington Post gazetesinde geçen hafta yayımlanan ve ismi açıklanmayan Batılı güvenlik yetkililerine dayandırılan haberde, Rusya'nın "Ukrayna'ya karşı savaş sırasında İran'ın uydusundan faydalanabileceği" iddia edilmişti.



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.